| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/726) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 17 .06.2016 |
ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Teşekkür ediyorum.
Birbirimize yakın fikirler ifade ettiğimizin farkındayım ancak aklın yolu da bir, gereksinimlerin yolu da bir. Akıl genellikle ihtiyaçlara göre yürütülür biliyorsunuz. Şimdi burada asıl sorun, varsayalım ki siz gerçekten yargıçları değiştirme isteğindesiniz. Fakat bundan daha önemli olan nokta adaletin sağlanmasıdır, bir adalet işlemi yapılmaktadır ve biz adaletin sağlanmasıyla da görevliyiz burada milletvekilleri olarak da kanun yapıcı yanımızla.
Hepimiz, bilemiyorum aramızda çok sayıda avukat arkadaşımız vardır, ben de o meslekten geliyorum, siz de oradan geliyorsunuz, burada en önemli sorunlardan birinin Yargıtaydaki iş yükü olduğunu ve bu sebeple adaletin çok geciktiğini... Ve yine hepimizin söylediği bir kavram vardır, "Geciken adalet, adalet değildir." diye, böyle bir bilinç içindeyiz. Yani son derece birikmiş iş yığını var Yargıtayda, gerek hukuk alanında gerekse ceza alanında.
Şimdi, bizim 7.11.2015 tarihi itibarıyla istinaf mahkemelerine geçecek olmamız, aslında oradaki iş yükünün hızla çözülmesi konusunda yeni önlemlere gereksinim göstermektedir. Bu sebeple de sayı azaltmanın hukuka, adalete herhangi bir katkısı, herhangi bir yararı olmayacaktır, bu noktadan bakmak gerekir. Bizim adaleti sağlarken hangi yararı gözettiğimiz açıktır. Elbette kamu yararıdır ama o kamuyu ayakta tutan bireydir. Bireyin hak ve adalet duygusunu tatmin etmektir. Bu sebeple bu sayının azaltılmış olması, oraya atılmış olan, beklemekte olan... Tam da gerçek durum budur değil mi? Çuvallarla beklemektedir adalet o kapılarda, bunu daha da geciktirecektir.
Bu yanıyla ben de bu düzenlemenin değiştirilmesi gerektiği ya da kaldırılması gerektiği konusundaki düşüncemi paylaşmak istedim. Teşekkür ederim.