KOMİSYON KONUŞMASI

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkanım, buna neden ihtiyaç duyuldu, onu bir kez de ben ifade etmek isterim. Bildiğiniz gibi hâkimler ve savcılarla ilgili CMK 141'inci maddenin 4'üncü fıkrasında böyle bir düzenleme vardı, daha sonra biz bu düzenlemeyi kaldırdık, dedik ki: "Bu olmaz." Neden olmaz? "Çünkü şahsi kusur dâhil bir sürü şey buna dâhil oluyor, öyle bir şey olmaz." dedik, kaldırdık. Kaldırınca iki ay sonra mahkemeler karar vermekten çekindiler, inisiyatif kullanmadılar. Bu sefer, tekrar biz çok kısa bir süre sonra bu maddeyi geri getirip koymak zorunda kaldık. Bütün hâkimler ve savcılar bunu kendileri üzerinde bir tehdit gibi gördüler, bir baskı gibi gördüler, bağımsız ve rahat hareket etme kabiliyetlerini önemli ölçüde kaybettiler, geri getirdik.

Şimdi, TMSF'yle ilgili bir kanun çıktı. Orada da TMSF pek çok iş yaptı ama o işi yapanlarla ilgili davalar açılınca kanunun verdiği yetkileri kullanmakta çekingenlik yaptılar. Bu sefer, TMSF amacına uygun işler yapamadı. Daha sonra bu teminat getirildi ve TMSF Türkiye'nin milyarlarca dolar zarara uğramasının önüne geçen cesur kararlar aldı, adımlar attı. Şimdi, bu kayyumlar atandıkları yerlerle ilgili esasında soruşturmanın da bir parçası bir noktada çünkü soruşturma makamına da yardımcı oluyor. Onlar da pek çok tehdit altında. "Bakın, siz şu kararı alırsanız, size şu davayı açarız." Nitekim pek çok şikâyetler var, hukuk davaları var, onlar bu görevlerini yapamıyor, yasanın verdiği yetkileri doğru kullanmakta çekingen davranıyor, çok büyük baskılar, tehditler altında. Bu, esasında onların işlerini baskıdan, korkudan, tehditten uzak yapması için getirilmiş bir düzenlemedir, devlet buna rücu edecektir. Aynı rücu süresi hâkimler ve savcılarla ilgili de aynı, var. Bunlarla ilgili Maliye bir yazı gönderiyor, onu ödedikten sonra, HSYK rücu edilip edilmeyeceğine karar veriyor, rücu edilmesine karar verdiği zaman da bu süreç işletiliyor ve bu kararların hepsi bu süre dolmadan alınıyor. Sürenin dolması konusu onlar için görevini ihmal ya da görevini kötüye kullanmak.