MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Sayın Başkan, bu konuda, tabii, öğretim üyesi arkadaşlarımız doğrudan olayın içinde olduğu için önceliği onlara verdik, onlar değerlendirdiler ama gerçekten ciddi bir üslup sorunu ortaya çıktı. Sizin özenli bir Başkan olarak Sevgili İrgil konuşurken kesmemeniz gerekirdi, ara vermemeniz gerekirdi diye düşünüyorum.

BAŞKAN - Sözünüzü bir kesebilir miyim, pardon.

Genel Kurulda da hatırlarsınız, sertleşme, kavga, tartışma çıkınca kesilir. Burada arkadaşlar bir araya geldi, tartışma çıktı, onun için kestim yoksa sözünüzü kesmek için değil, ben kimsenin sözünü kesmem yani şey büyümesin gereksiz yere diye kestim.

MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Tamam.

O zaman Genel Kuruldan örnek verdik madem... Sayın Uysal tabii ki Komisyonumuzun üyesi ve önergeleri elbette verebilir ama oturduğu yer tarafsız olmayı gerektiren bir yer. O yüzden, tarafsız olması gerekir. Meclis Genel Kurulu mantığıyla bakmak gerekirse Başkan Vekili olarak nasıl Mecliste bütün partilerden başkan vekilleri var ama oraya geçtiklerinde kendilerinden tam bir tarafsızlık istiyorsak Sayın Uysal'ın da... Tabii ki diyaloğumuz olacak, burada olduğu sürece görüşeceğiz, düşüncelerimizi paylaşacağız ama oturduğu yer tarafsız olmayı gerektiren bir yer Sayın Başkan.

Bir de geçmişte de Mecliste bu yasalar çıktığında, son dönem, tabii, medyanın genel olarak bu konuları nasıl vereceği, vermeyeceği belli olmaz ama ben içinden gelen bir kişi de olarak söylüyorum: Bu konuştuğumuz değişiklik geçtiğin de a: "Kendilerine yontular." B: "Ballı profesörlük." C: "Ömür boyu ayrıcalık" gibi başlıklar çıkacaktır. Buna bizlerin Cumhuriyet Halk Partisinin üyeleri olarak genel anlamda böyle baktığımızı zaten arkadaşlarımız söylediler. Ben de bu şekilde bakmak gerektiğini paylaşmak istiyorum Sayın Başkanım.