MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Sayın Başkanım, Sayın Bakan; gerçekten çok önemli bir konu bu; iletişim, bilişim, dijital çağ. Böyle bir projenin önce 2014, sonra 2015, 2017, şimdi 2018'e sarkması, her şey bir yana sanırım Fatih Sultan Mehmet'in kemiklerini sızlatıyordur, "Bu kadar zamanda ben İstanbul'u 10 defa fethederim." demiştir.

Şimdi, birkaç dakikanızı alacağım ama bu, benim de kafa yorduğum bir süreç. İnsanlığın tarih boyunca üç büyük küresel devrimi var; birincisi, tarım devrimi. İkicisi, sanayi devrimi. Üçüncüsü, içinden geçtiğimiz iletişim devrimi. Çok önemli bir sürecin içindeyiz. Tarım devriminden önce insanlar toplayıcılıkla, avcılıkla geçiniyorlardı ve 1 kişi için 20 kilometrekare yer gerekiyordu. Tarım devrimiyle müthiş bir adım atıldı ve Türkler tarım devriminin içinde yer aldı. üzengi, eyeri bulmamız bizim bugünün uzun menzilli füzesi ya da uzaya gitmek gibi bir şeydi ama Sanayi Devrimi'nin gerisinde kaldık, Sanayi Devrimi'ni ıskaladık ve onun acısını hâlâ çekiyoruz. Şimdi içinden geçtiğimiz dönem iletişim devrimi. Bütün dünyayı etkileyen, yerküreyi etkileyen -Mustafa Hoca söyledi, her dört yılda bir bütün bilgiler ikiye katlanıyor, sanıyorum tıpta daha kısaymış bütün bilgilerin ikiye katlandığı dönem- böyle bir dönemde siz 2013'te başlattığınız bir projeyi hâlâ 3'üncü kezdir "Yenileyelim, erteleyelim." diyorsunuz. FATİH Projesi'yle ilgili bize gelen kimi bilgilerde örneğin, bu tabletlerin pazarda satıldığı yönünde. Kimilerinin kullanılmadığı yani 500 bin kadar yani bu kadar büyük bir rakam... Yani, gelin madem buna kafa yordunuz, burada "Biz bunu uzattık, işte şunu ekledik, Kamu İhale Yasasından çıkardık." demek yerine belki de bu iletişim çağını yakalayan bir yasa çıkartalım. Çünkü bu FATİH Projesi'yle birlikte aldığımız tabletler, çok büyük bir doğrultuda göreceksiniz bir yıl sonra üç kuşak yenisi gelmiş olacak. Siz bu ihaleyi ya da bu işlemleri "Milyonlarca öğrenciye verdim, veriyoruz." dediğiniz zaman dilimi içinde ilk verdiklerinizi çöpe atmak zorunda kalacaksınız, çok hantal bir girişim bu. Biz bu bölümü tümüyle çekmeyi ama olmasın da demiyoruz, bu konuda yepyeni, daha kapsamlı, bu çağı yakalayacak projelere zemin hazırlayacak bir yasal çalışma öneriyoruz. Aksi halde bu hâliyle -ihale içindeydi, dışındaydı, Genel Kuruldaki bu tartışmada maalesef bu yanı öne çıkabilir- işin özünü yakalayan bir süreç olması çok zor Sayın Bakan. Bizim şu anda içinden geçtiğimiz süreç sadece teknoloji alma, satın alma, satma; bu yönde. Yapılan bir araştırmaya göre Amerikalılar cep telefonlarını iki buçuk yılda bir yeniliyormuş, Avrupalılar iki yılda bir yeniliyormuş, Türkler altı ayda bir yeniliyorlar ama onun içine konulacak o yazılımın hâlâ gerisindeyiz. Sadece satın alma, sadece bu işin teknolojisini kullanma işleviyle yetinirsek bizim Afrika ülkelerinden, Asya ülkelerinden hiçbir farkımız kalmaz. O yüzden, bu proje maalesef sakat devam etmekte. Gelin -bunun bu şekilde, hani ilk düğmesi yanlış iliklenmiş bir gömleğin devamının sağlıklı olması çok zor- bunun yeniden ele alınmasını -biz de omuz verelim- ve bu çağı yakalayacak bir proje hâline gelmesini öneriyoruz Sayın Bakan, Sayın Başkan.