KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Sayın Başkan, Sayın Bakan tabii ki yerine göre önerilerde bulunup kimi bizlerden gelen önerileri kabul eden ya da orta bir noktaya da ulaşan bir kişi olarak insiyatif kullanabilen bir güce sahipti. Müsteşarımız tabii yanlış anlamasın ama yani bu konularda aynı şeyde olmayacaktır.

BAŞKAN - Ama teklifler varsa Komisyonumuzu duymak ister tabii.

MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Var, biz şu anda sanıyorum tek tek verdik, okunacaktır.

Ama, bir defa, Sayın Başkan, evet, kalkınmada öncelikli yörelerde öğretmen açığının giderilmesi için önlem alınması gerekiyor ve hepimiz öğretmen atamalarının bir an önce yapılmasını istedik, olabildiğince çok öğretmen atanmasını istedik, bunun için de buna da katkısı olacak bir şey bu. Ancak, gelen önergede atanamayan öğretmenlere "Atanamadınız, artık buna mecbursunuz." Yerseniz! Affederseniz, işte sekiz yıl aynı yerde... Cumhuriyet tarihinde sekiz yıllık zorunlu hizmet belki de... İşte Birinci Dünya Savaşı döneminde askerlik dört yıldı, beş yıldı. Gerçekten AKP'den milletvekillerinin de çok insafsız bulduğu bir maddeydi. Oradan adım adım bir noktaya geldik. Demek ki bu konuları görüşerek bir ortak noktayı bulacağız, ben bu yanıyla umutluyum.

Şimdi, sekiz beşe inebildiyse yani gerçekten daha makul. Şimdi, beş yıl önce kaldırılan bu sözleşmeli öğretmenliğe tekrar dönmeyelim. Bunun adı şimdi "kadro" olursa tekrar batı illerine giderler, doğru ama şu anda da yine değişik şekillerde Kültür Bakanlığı olur, hatta belediyeler olur, farklı şekillerde gidebilir oradan insanlar, bir özendirme, bir orada kalmayı teşvik etme olmaz ise. Bunun adı "sözleşmeli" olmasın, "kadrolu" olursa da, evet, başka illere gidebilir deniyor. Yasa yapma tekniğini bilen arkadaşlar ya da Millî Eğitim Bakanlığının iç işleyişini bilen arkadaşlar daha güzel bir sözcük bulabilir ama "özel kadro" "ile özel kadro" yani o il koşullarındaki kadro dense, adında böyle bir değişiklik yapılsa, o insanlar sözleşmeli gidiyoruz, ikinci sınıf ya da garantisi olmayan bir yapıda gidiyoruz demese, bir.

İkincisi, bu insanlara öğretmen olarak atanmadan önce tekrar bir sözlü, çok subjektif bir şey. Öğretmen olarak seçilseler puanlarına göre, gidecekleri bölge çok özellikli bir bölge. Sanıyorum Bakan da söyledi öğretmen atamalarında değişiklik yapıldığını. Örneğin, işte çok önceden atanacak öğretmenin yerini bilip altı ay bir hazırlık evresi geçirdiğini söyledi. Böyle bir düzenleme yapılabilir, hatta o bölgenin dilini de öğrenmesi sağlanabilir. Yani o bölge insanıyla diyalog kurması konusunda bir şey de sağlanabilir. Böylece, o süreç içinde de öğretmenlik formasyonunu yerine getiremeyeceği için olağanüstü bir sorun varsa, işte ne bileyim diksiyonunda ya da olağanüstü bir sorun varsa o giderilebilir ya da başka bir yöntemle devre dışı bırakılabilir. Ama bu sözlü kısmını kaldırsak diye öneriyoruz Sayın Başkanım. Şu aşamada temel olarak bu konularda sizin de Sayın Başkanım, Komisyonun da bazı yeni şeyler önerebileceğini ya da aklın yoluna gelmek üzere kimi çalışmalar yapmış olabileceğini de düşündük biz doğrusu dünden bugüne.