| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 19 .11.2014 |
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, Sayın Bakan; tutuklu ve hükümlülerin sağlık hizmetleriyle ilgili daha çok konuşmak istiyorum.
Adli sicil istatistiklerine göre 2002 yılında 3 milyona yakın olan dosya sayısı 2013 yılında 6,5 milyonu geçmiştir. Bu veriler suç oranlarında ciddi bir artış olduğunu gösteriyor Hükûmetiniz zamanında. Bu da tabii ki toplumda suç kapsamının genişletildiğini düşündürmektedir. Hele son günlerde çıkarılacak olan yasalarla bunlar sanıyorum bunun 1-2 katı daha artacağını göstermektedir.
Hem uluslararası mevzuat hem de ulusal mevzuatımızda, hapsedilmek bir insan hakları konusu olarak ele alınmaktadır. Hapsedilmenin, kapatılmanın haricinde ek bir cezalandırılmaya dönüştürülemeyeceği ifade edilmektedir. Ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlülerin kapatılmış olmaları ve içinde bulundukları özel koşullar nedeniyle sağlık hizmetlerine erişimleri, toplumun geneline göre daha zor olmaktadır.
Cezaevi hekimliği, çalışma koşullarının güçlüğü nedeniyle tercih edilmemektedir. Yani böyle bir göreve gelen bir hekim kısa sürede başka bir yere gitmek için büyük bir çaba göstermektedir çünkü tercih edilecek durumda değildir. Bu nedenle, hükümlüler de ve tutuklular da yeterli hizmet alamamaktadır. Özellikle sürekli hekim bulunmayan ceza infaz kurumlarında, gerek hekime gerekse hastaneye sevk süreci uzamaktadır. Buna yetersiz sağlık hizmetleri de eklenince, ciddi ve yaşamsal etki doğuracak bazı hastalıkların teşhis ve tedavisi gecikmektedir, hatta bazen imkânsızlaşmaktadır. Öte yandan, revir doktorunun İstanbul Protokolü ve meslek etiğine aykırı muayene yapılması durumunda denetlenmesi de söz konusu değildir. Özellikle mahpusların ve Adalet Bakanlığı yetkililerinin sık sık hekim değişikliği konulu yakınma ve şikâyetleri bizlere kadar sık sık gelmektedir.
Ceza infaz kurumları sağlık personeli, malzemeleri ve araç yönünden standardize edilmemiş ve yetersizdir.
Acil durumlar dışında sağlık kurumu veya hastaneye sevk konusunda kurum doktoru ve aile hekiminin yetkili olması, keyfiliğe yol açmaktadır.
Mahpusların ilgili sağlık kuruluşu veya hastaneye sevkinde, iç ve dış güvenlik sorunları mevcuttur. Bu konuda personelin yetersiz oluşu, özellikle ağır hasta tutuklu ve hükümlülerin sevklerinin gecikmesine ve tedavilerinin aksamasına neden olmaktadır.
Sayın Bakan, hasta sevk araçları yetersizdir. Adalet Bakanlığına bağlı toplam 34 adet ambulans bulunmaktadır. Araç sayısının az oluşu yanında, ring olarak kullanılan araçlar hasta nakilleri için uygun koşullarda değildir ve özellikle mahkûmlar bir hastaneye gidip geldiklerinde daha çok hasta olmaktadır. Dolayısıyla, bir hastane sevkini de isteme eğilimindedir.
Mahpusların sağlık kurumu veya hastaneye sevklerine ilişkin evrak üzerinde suçlarının belirtilmesi apayrı bir durum. Gerçekten mahpuslara karşı ön yargıya neden olmaktadır ve bu nedenle sağlık hizmeti verenler tarafından ön yargı doğabilmektedir ve o mahkûma karşı bazen sağlıklı veya iyi bir sağlık hizmeti verilmemesine neden olmaktadır. Bu da bazen gerekli tedavinin yapılmamasıyla sonuçlanmaktadır.
Cumhurbaşkanının af yetkisini kullanması, denetimli serbestlik, 5275 sayılı Ceza ve Diğer Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 16'ncı maddesi kapsamında ceza infazının ertelenmesi süreçleri birçok aşamayı içermektedir. Ancak kısa bir ömrü kalmış ağır hastaların bu süreci beklemesi mümkün değildir. Özellikle kanser hastaları konusunda bu çok daha sık görülmektedir. Ben öyle hastalar gördüm ki "decubitus yaraları" dediğimiz yatmaktan oluşan büyük yaralar olmasına rağmen, bu hastalar tek başlarına ya da koğuştaki diğerleri tarafından tedavi edilmek durumunda kalıyor. Bu durum birçok ağır hasta tutuklu ve hükümlünün tedavi şansını yitirmesine ve belki de en ağırı hayatlarını kaybetmelerine yol açmaktadır.
Bunun yanında Adli Tıp Kurumunun ağır hasta tutuklu ve hükümlülerin dosyalarının bekletildiği de dile getirilen şikâyetler arasındadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen toparlar mısınız.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Cezaevi koşullarından kaynaklı olarak hastalanan kişi sayısı kaçtır Sayın Bakan?
Cezaevlerinde kaç tutuklu başına bir hekim düşmektedir?
Cezaevlerindeki hekim açığının giderilmesi konusunda herhangi bir çalışmanız var mıdır?
Ceza infaz kurumlarında koruyucu sağlık hizmetlerinin yapılması konusunda durum nedir? Koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında sağlık taraması ve aşılama faaliyetleri gerçekleştirilmekte midir?
Sayın Bakan, özellikle spor alanlarını, spora ayrılan yerlerin göstermelik olduğunu görüyoruz. Birçok hükümlünün spor yapma hakkının verilmediğini görüyoruz ki bu bir insanlık hakkının gaspıdır. Bu konuda da büyük şikâyetler var.
Teşekkür ediyorum.