| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/728) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 28 .06.2016 |
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Geneli üzerinde açıklama yaparken de ifade etmiştim, Vergi Usul Kanunu'nun 359'uncu maddesindeki fiilleri işleyen mükellefler hakkında 3 kat vergi zıyaı cezası, ayrıca hürriyeti bağlayıcı ceza öngörülmektedir. Yaklaşık iki yıl önce yapılan düzenlemede bu cezalara ilave olarak yararlanılacak bütün teşviklerden de mahrum bırakma şeklinde bir düzenleme getirildi ancak bu düzenleme özellikle yatırımcılar bakımından öngörülebilirliği azaltan, belirsizlikleri artıran bir düzenleme olarak telakki edildi. Özellikle Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulunda özel sektörden gelen talepleri de dikkate almak suretiyle bu düzenlemeyi kaldırıyoruz.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Özel sektör bu şekilde suç işlemiş insanları teşvik edince mi...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Değil, değil, şöyle: Sayın Bakanım, hâlihazırda zaten vergi zıyaı suçunu işleyen, hileli vergi suçu işleyenler bakımından hürriyeti bağlayıcı ceza yerinde duruyor, değiştirmiyoruz; 3 kat ceza yerinde duruyor, değiştirmiyoruz. Sadece iki yıl önce belirsiz bir şekilde ileriye dönük olarak yararlanabileceği teşviklerden, her türlü devlet teşvikinden yararlanamaz şeklinde bir düzenleme getirdik. Burada da mesela, ifade edildi, suç ve ceza arasında orantı olmalı, suç ve ceza orantılı olmalı, ölçülü olmalı, belirgin olmalı. Aynı fiili işleyen 2 kişinin, diyelim ki 50'şer bin TL'lik sahte belge kullanan 2 kişinin karşılaşabileceği yaptırım aynı olmuyor. Hürriyeti bağlayıcı cezada eşitler, 3 kat para cezasında eşitler ama yararlanmış ve yararlanacakları teşvikler bakımından çok farklı durumla karşılaşabilirler yani 50 bin liralık bir vergi zıyaı cezasından veya vergiden dolayı belki de 5 milyon liralık bir teşvikten mahrum kalıyorsunuz. Yani dolayısıyla fiilin sonucunda karşılaşabileceğiniz yaptırım belirgin olmalı, ölçülü ve orantılı olmalı. Bu açıdan bakıldığında bu düzenleme hukuk sisteminin genel prensiplerine de uygun düşmüyor. Ben şahsen bunun hakikaten doğru olacağını yani bu yaptığımız düzenlemenin mükellefler bakımından yatırım ortamını iyileştiren, belirsizlikleri ortadan kaldıran ve hakkaniyete de uygun olan bir düzenleme olduğunu düşünüyorum.