ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Şimdi, Sayın Başkan, bu madde ciddi anlamda içi patlayıcılarla dolu bir tuzak madde gibi ortaya çıkar, öyle kullanılır. Maddenin yazılış şekline falan bakıldığı zaman, gerçekten üzerinde daha çok çalışılması gereken bir kurum gibi gözüküyor bu. "İzaha davet yazısının tebliğinden itibaren mükellefler bunu izah ederlerse vergi incelemesine tabi tutulmaz, Takdir Komisyonuna sevk edilmez." Bunu yazmaya bile gerek yoktur zaten. Şu anda bir inceleme elemanı bunu çağırıp da "Sen anlat bakayım, burada böyle bir vergi ziyaı görüyoruz biz. Bunu nasıl izah ediyorsun?" dese, o da anlatsa zaten biter bu olay. Bunu kanuna yazmanın ne manası vardır?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bir dakika Sayın Bakanım, o 1990'lı yıllardaki sistemdi. Yani artık sistemimizde vergi denetim elemanının çağırıp da, izahı alıp da "Ben bu işi..."

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Vergi bölümü çağırsın.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, artık...

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Kim çağıracak burada?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şunu söyleyeceğim... Hani, siz şöyle söylüyorsunuz ya: "Şu anda da zaten inceleme elemanı çağırır, kişi izah eder ve bu iş biter." Şu anda sistem öyle değil. Bir vergi incelemesi, incelemeye başladıktan sonra bütün incelemelerini dokümante edecek, rapora bağlayacak, o raporu Rapor Değerlendirme Kuruluna girecek, Rapor Değerlendirme Kurulu incelemeyi tetkik edecek ve ondan sonra süreç gidecek. Burada ise yeni bir yol açıyorsunuz. Normalde incelemeye başlayabilecekken bir ön aşama oluşturuyorsunuz ve incelemeye başlamadan önce mükellefe izaha davette bulunuyorsunuz. Bu durumda bu izaha daveti kanuna yazmam lazım. Bir davetin sonucunda kişinin yaptığı bir açıklamanın hukuki olarak bir sonucu olması bakımından o hükmü yazmam lazım.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Tamam da Sayın Bakanım, ne farkı var bunun?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Farkı var, şöyle...

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Bunu da her hâlükârda rapora bağlayacak, inceleme elemanının...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır ama vergi incelemesi olmayacak, vergi incelemesi değil artık.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Hayır, inceleme elemanının talebi üzerine çıkmıyor mu bu olay ortaya?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, Gelir İdaresi Başkanlığının üçüncül kaynaklardan topladığı verilere dayalı olarak tespit edilen bulgular var. Bizim Gelir İdaresi Başkanlığımız mesela kredi kartlarıyla ilgili kapsamlı bir risk analiz çalışması yapıyor. Oradan vatandaşın kredi kartlı satışlarıyla normal KDV beyannameleri arasında çapraz kontrol yapıyor, oradan farklılıklar çıkıyor. Şimdi, mükellefe soruyoruz, "KDV beyannamesindeki gösterdiğiniz matrah ile o ayki kredi kartıyla yaptığınız satışların matrahı arasında şöyle bir fark var, ne diyorsunuz?" Mükellef eğer bu aradaki farkı belgeleriyle izah edebilirse incelemeye sevk etmeyeceğiz ama eğer izah edemezse o zaman incelemeye sevk edeceğiz.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - İyi, tamam da burada yaptığınız düzenleme bunu bu şekilde yazarsanız zaten bununla ilgili bir şey olmaz ki.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hani şunu derseniz, "Hiç kanun yapmadan şu anda bunu yapın." derseniz, şu anda kanun bunu yapmamıza müsaade etmiyor.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Şu anda izaha davetle ilgili olarak kanunun neye müsaade etmediğini pek bilemiyorum ama her hâlükârda bu kadar belirsiz, bu kadar flu bir olayı yeni bir müessese gibi koyup da arkasından bunun "...ön tespitin niteliğini, izaha davetin şeklini, kapsamını, daveti yapacak mercii -şimdi diyorsunuz ki: "Bizim Gelir İdaremizde zaten bu bilgiler geliyor, onu yapıyoruz." derken- yapılacakları ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirlemeye yetkilidir." Yeni bir müessese getiriyorsunuz ama müessesenin tamamının düzenlenmesiyle ilgili yetki Maliye Bakanlığında. Maliye Bakanlığına bu kadar yetkiyi ne yapacağı bilinmeden verilecek bir yetki olarak göremezsiniz.

Yani bu tür kurumların, yeni kurulan kurumların veya getirilen kurumların bu şekilde her şeyiyle beraber, ayrıntısıyla tartışılmadan getirilip buraya konulmasının -daha önceden yapılanlar da dâhil olmak üzere- doğurduğu sonuçları gördük.

1992 yıllarında 2 anahtar olayı vardı bir siyasi partinin. Bankalardan kredi alıyorlardı, gidip araba ve konut alıyorlardı. Konut alımında kullanılmak üzere alınan kredilerin BSMV'si sıfırlanıyor idi. Buna karşılık, gidip oradan o kredinin tamamını kullanarak ev aldıkları zaman da emlak alım harcı ödüyorlardı. Dolayısıyla, bir tanesi alınabiliyordu bu koşullar altında. Kredi alanların büyük bir kısmının gidip 100 bin lira kredi alıp 10 bin liraya ev beyan ettikleri anlaşıldı. Türkiye'nin her tarafında yağmur gibi akmaya başladı. Belki o dönemlerden kalan arkadaşlar varsa hatırlarlar. "Ne yapacağız? Ne yapacağız?" denildi, sonuç olarak denildi ki: "Bu 2 tanesinden birisi somut delildir. Bu krediyi aldı mı? Aldı. Nasıl aldı? Sıfır şeyli olarak aldı, vergisiz aldı, BSMV'siz. O zaman bunu evde kullanması lazım. E, kullanmadığına göre o zaman emlak vergisini öder kardeşim, bunun başka şeyi yok. Hem 100 bin lira alıp da hem 10 bin lira üzerinden emlak vergisi ödeyemezsiniz." Kıyamet koptu Türkiye'de. Vay efendim, incelemeden bu yapılır mıymış? Yapılır. Gelirler Genel Müdürüydüm o sırada, götürüp istifa dilekçemi koydum masanın üstüne, "Alın kardeşim, nasıl çözüyorsanız çözün, kanunlar budur." dedim.

Şimdi, "Bu koşullar altında bunlara bir bakalım, uygulamasını bir görelim." vesaire dediğiniz andan itibaren bu olay aynen bu sizin çözümünüz gibi olurdu. Onun endişesiyle ben bunların hepsini anlatıyorum size. Yani birdenbire şu anda aklıma gelen bir olay değil, çağrıştırdığı olay bunlar bunların. O nedenle de bu kurumla ilgili olarak bence... Yani şu kanun şimdiye kadar hiç kimsenin sesi soluğu çıkmadan geldi. 2 tane temel unsurumuz çıktı, bunun farkında değildik açık söylemek gerekirse, sadece bir geçici 2'nci maddemiz... Geçici 2'nci maddeyle ilgili tartışmalar nedeniyle bu olay ciddi anlamda tıkanabilir ama onun dışındaki maddelerle ilgili şimdiye kadar ses seda çıkmıyor görüyorsunuz, hatta destek olarak götürülüyor. Ancak, bu tür maddeler gerçekten gelecekte başınıza büyük iş açar, sorun yaratır, vergi idaresinin başına iş açar. O nedenle, bunun incelemesi var, bunun bu kurumların falan hepsinin zaten bir geleneği var. İncelemeyle ilgili olarak kuralları vesaireleri bunun bu şekilde yapılmasını ben gerçekten şu anda anlamıyorum, anlayamıyorum, mantığım almıyor.

Teşekkür ederim.