MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Sayın Başkan, tabii, biz alt komisyonda bizim grubumuzdan Gaye Hanım'ın da oluruyla alt komisyonun da bir alt komisyonunu kurduk özellikle YÖK Disiplin Kuruluyla ilgili de çalışmalar yapıldı. Orada yalnız en temel konuları ana Komisyona bıraktık. Bugün sizin biraz önce vurgu yaptığınız çalışma temposundan anlıyorum ki bir an önce bunu geçirelim anlayışındasınız. Ancak, alt komisyonda vurguladığımız bir iki noktanın çalışma usulü, esası içinde başlangıçtan en azından, olabilirse, mutabakat içinde bakılmasını arzulamaktayız.

Birincisi, bu millî eğitim müfettişlerinin durumunun geçen zaman dilimi içinde Adalet ve Kalkınma Partisinin de tekrar bir değerlendirmiş olacağını tahmin ediyoruz onu çünkü üst Komisyona bırakmıştık. Onun dışında, Sayın Başkan, tabii, teknik konularla ilgili bizler çok ayrıntıya girmedik Sayın İsen'in de dediği gibi, ancak ölçme ve değerlendirmenin yani ÖSYM'nin bir güven erozyonu içinde olduğu da açık. Şu anda sürmekte olan davalar, yakın geçmişteki kimi sınav sistemlerinin nasıl delindiği konusunda mahkemelerde şu anda davalar devam ediyor. Burada bunu bizim böyle Komisyon üyeleri olarak teknik bilgimiz olsa dahi bu doğrudur, şu yanlıştır diyecek bir durumda da değildik yani biz bu muhalefetimizi, bu konudaki kaygımızı en azından burada ÖSYM'den arkadaşlar varsa gidermeleri yönünde çalışma arzu etmekteyiz ve tabii biz tarihî olarak Altan Günalp'i biliyoruz ÖSYM deyince sıfır hata, yüzde yüz güven. Ama şu anda getirdiğiniz bu değişikliklerle ilgili bizler kimi noktalarda öyle değil, böyle olsun dedik ama teknik bilgi olduğu için de çok ayrıntıya girmediğimizi özellikle vurgulamak istiyorum. Ama biz temel eğitimin delinmemesi, çıraklığa evet, gerekli bu ülkede ama bunun eğitim sistemine zarar vermemesi ve millî eğitim bünyesi içine o kılcal damar olan müfettişlerin en azından onurunun zedelenmemesi konusundaki muhalefetimizi alt komisyonda vurgulamıştık, burada da tekrar biraz sonra ayrıntılarını gireriz ama bunun özellikle altını çizmek istiyoruz Sayın Başkan.