KOMİSYON KONUŞMASI

GAYE USLUER (Eskişehir) - Şimdi, esasında ben de katılıyorum. Doğru olan Millî Eğitim Bakanlığının kontrolünde, Millî Eğitim Bakanlığının denetiminde yeterli sayıda yurdun açılması. Aslında buna kimse itiraz edemez, "Hayır" da diyemez ancak Millî Eğitim Bakanlığı bu konuda yetersiz olduğu için birtakım kişiler için de farklı amaçlar, iyi amaçlar olabilir, kazanç amacı olabilir, başka ters amaçlar olabilir, bunların açıldığını biliyoruz.

Yine, 4+4+4 yasasından sonra bunu defaten söylememe rağmen çok da kimse önemsemiyor. Aslında Kur'an Kursları Yönetmeliği değişiyor ve "İlkokul çağındaki çocuklara Millî Eğitim Bakanlığı dışında özel yurt açılamaz." yasayla tanımlanmışken bu değişen Kur'an Kursları Yönetmeliğiyle Diyanet İşleri Başkanlığının denetiminde yurtlar ve pansiyonlar açılabiliyor. Bakın, Karaman'daki olay aslında bir yatılı Kur'an kursu pansiyonudur ve denetimi tamamen Diyanet İşleri Başkanlığında dolaylı olarak il ya da ilçe müftülüğü altındadır. Bence bunları da burada ele almalıyız. Hiç kafa sallamayalım çünkü belediyelerden korkuyoruz.

İSRAFİL KIŞLA (Artvin) - Karaman'a giden heyette ben de vardım.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Hayır, her neyse, unutmayalım, daha yeni unuttuk. O çocuklar, o aileler o acıları yaşamaya devam ediyor, biz unuttuk, bizim çocuğumuz değil nasıl olsa.

Şimdi, bakın, burada sakat bir durum var. Aslında, bunların tamamının Millî Eğitim Bakanlığının kontrolünde, Millî Eğitim Bakanlığının denetiminde olması lazım. Karaman'da Valinin suçu yoktu bence çünkü Vali diyor ki: "Benim haberim yok." Millî Eğitim Müdürü diyor ki: "Haberim yok." Ama, birinin haberi var, o biri yatılı Kur'an kursu orası, müftülüğe bağlı.

İSRAFİL KIŞLA (Artvin) - İyi de hocam...

GAYE USLUER (Eskişehir) - Bunu değiştirmeliyiz, bunu söylüyorum. "İyi de"si yok, bunu da değiştirelim.

İSRAFİL KIŞLA (Artvin) - İncelemeye biz gittik Araştırma Komisyonu olarak. CHP'li üyeler de vardı, hep beraber gittik, orada inceleme yaptık.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Bakın, bu yönetmeliğin önemine dikkat çekmek istiyorum. Tamam, orada bir şey yoktur ama bu yönetmeliğe dikkat çekmek istiyorum.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Diyanet İşleri Başkanlığının devletin anayasal bağının olduğu...

GAYE USLUER (Eskişehir) - Belediyeler de yerel yönetimlerdir, seçilmişlerdir, orası anayasaldır, bu da anayasal.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - CHP bu söylediklerinizi iptal ettirdi, verdirtmedi, öyleydi ama.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Sayın Vekilim, bu şekilde tartıştığımızda o zaman belediyelerin elinden de yetkiyi almanın bir anlamı yok.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Siz çok uç örneklerle genelleme yapıyorsunuz.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Hayır, gerçek örnekler, uç değil. Var olan, gerçek.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - İşte "Gerçek değil." diyor.

AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Gerçekliği yok.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Bakınız... Bakınız...

AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - İftar vakti...

GAYE USLUER (Eskişehir) - Bakınız, iftar vaktiyle...

AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Çok alakalı efendim.

GAYE USLUER (Eskişehir) - ...din sömürüsü yapmayın efendim.

AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Bu memleketin geleneklerinde olan bir şeyden bahsediyoruz.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Efendim, sabahtan beri Komisyona girmediniz, geldiniz huzuru kaçırıyorsunuz.

AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - İftar vakti yapmayın.

BAŞKAN - Lütfen arkadaşlar, sakin sakin, güzel güzel konuşuyoruz. Gaye Hanım'ı dinleyelim.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Sayın Başkan...

AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Bu memleketin geleneklerinde olan bir şeyden bahsediyoruz.

BAŞKAN - Ahmet Hamdi, tamam, sağ ol.

Evet, buyurun.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Elbette ki Karaman'a siz de gittiniz, elbette ki Karaman'a biz de gittik, sonra başka heyetler de gitti ve orada mahkeme huzurunda yemin ederek konuşan kişi dedi ki: "Ben KAİMDER Başkanıyım. Bu pansiyonu da biz tuttuk." Şimdi, sonuçta bu kadar hesapsızlık olur mu? 35-45 çocuğun kaldığı bir yer. Eğer çocuklarımız zarar görüyorsa niye imtina ediyoruz. Benim vakfım, senin vakfın diye bir şey yok. Benim vakfım zararlıysa ona da zarar verelim, öteki zararlıysa ona da el koyalım. Bu, Millî Eğitim Bakanlığının sorumluluğu altında olması gereken bir şey. Ama yok, vakıflar yurt, pansiyon açabilecekse, Diyanet İşlerinin denetiminde açılabilecekse bırakalım, belediyeler de ruhsat versinler. Ne zararı var? Yani böyle bir yasayı çıkarttığımızda her yönüyle düşünmemiz lazım.