KOMİSYON KONUŞMASI

İSMET UÇMA (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Ben, sadece sevgili arkadaşlarımdan bir iki hususta ileride vebal altında kalmamaları konusunda söz aldım.

Bir tanesi, bu Bursa'da meydana gelen -diyelim artık- bir broşürle orucu bozan şeyler konusudur.

Sevgili arkadaşlar, özellikle hocalarımız çok iyi bilirler ki -yani ilahiyat hocalarını kastetmiyorum- bizim fıkıh geleneğimiz biraz olmayana ergi yöntemini de kullanır, fiilî durumları tespit eder ama muhayyel olabilecek konuları da yani insan ve insanın hidayeti ve sapkınlığı konusunda karşılaşabileceği bütün boyutlarıyla, örneğin Amr ve Zeyd bunun çok tipik örneğidir. İşte Amr Zeyd'e sordu ki... Böyle hayalî sorularla birtakım şeyler gelişir. Dolayısıyla bu bizim -yani kabul edelim etmeyelim, arıtalım durutalım ayrı bir şey, kalıp yargılarımızı gözden geçirelim bu da ayrı bir şey ama- geleneğimizde var olan bir husustur yani öngörüye dayalı bir husustur. İşte şöyle olursa şunun durumu ne olur gibi. Bunu geçiyorum.

Bir de bu Osmanlılarda, Sevgili Balbay...

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Böyle bir olay olmuş mu olmamış mı, önce onu söyleyin.

İSMET UÇMA (İstanbul) - Efendim...

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...

İSMET UÇMA (İstanbul) - Benim konuştuğum o değil ki hocam. Yok ben onun üzerinde durmadım.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ama olmuş.

İSMET UÇMA (İstanbul) - Sevgili Balbay daha dikkatli dinledi. Başka bir şeydi benim söylediğim.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Tamam... Broşür dağıtılması normal mi?

İSMET UÇMA (İstanbul) - Şimdi Sevgili Balbay'a da söylemem gereken şey şu: O konuda hakikaten yüzlerce var ama bir tanesi söyleyelim. Mesela bu Müslüman Türk bilim adamlarıyla ilgili hangi siteye girseniz arkadaşlar, yüzlerce var. İstisnai şeyler elbette olabilir. İşte Cahiz'den tutun Akşemsettin'e kadar. Ya bu Pasteur'dan önce mikrobu bulan adam biliyor musun hocam yani? İşte bu da 15'inci yüzyıl falan yani. Bizim en bitiyor dediğimiz dönemlerdeki bilim adamı.

Ali bin Abbas mesela. İşte 1926'da Abdüsselam Fizik Nobel Ödülü alıyor hocam.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Şu anda var mı hocam?

İSMET UÇMA (İstanbul) - Var hocam. Mesela daha geçen bize gelen profesörümüz, Anıtkabir'de...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Aziz Sancar...

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Adalet ve Kalkınma Partisi ilkokullarında...

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Ne alaka?

İSMET UÇMA (İstanbul) - Oraya niye girdin hocam, aşk olsun yani.

BAŞKAN - İsmet Bey, biz bunları bitirmiştik, maddelere dönmüştük ama...

İSMET UÇMA (İstanbul) - Bu madde üzerinde söylenecek benim bir şeyim yok da. Birkaç örnek daha verip bitiriyorum sevgili hocam.

Mesela ilk katarakt ameliyatını yapan 11'inci yüzyılda işte Ali bin İsa bizim. Ali bin Rıdvan daha 1067'de Batı'ya tedavi metodunu götüren adamlar.

Ama sevgili hocamın söylediği hususları da tabii ki dikkate almak lazım. Bu tür istisnai yaklaşımlardan hareketle bir devri, bir anlayışı, bir kültürü, bir sosyolojiyi, bir psikolojiyi, bir tarihi mahkûm etmenin doğru olmayacağını ifade ettim. Ola ki bu insanlara haksızlık yapılmış olabilir diye hem fıkha hem bu bilim alanına bir ne yaptım?

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Her dönemde zeki insanlar vardır.

İSMET UÇMA (İstanbul) - Eyvallah.

O da şu: Affınıza sığınarak biraz at sinekliği yapmış oldum. Hepsi bu hocam.

Teşekkür ediyorum. Sağ olun.