MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Sayın Başkan, tabii, Ertan Bey genel anlamda bir özet yaptı ama... Biz kariyer mesleği dedik. Bir defa, Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde şu anda müfettiş olup da sınava girmemiş kişi yok, hepsi sınavla geldiler. Bir de, bu Bakanlık bünyesi içindeki öğretmenler daha sonra Eğitim Fakültelerinin tam adı Eğitim Yönetim ve Denetleme Bölümlerine gittiler. Bakanlık izin verdi okusunlar diye. Oradan mezun olduktan sonra müfettiş oldular. Gerçekten, bir anlamda, diyelim ki doçentken profesörlük tezi vermek gibi bir şey. Dört yıl okuyup geldiler. Gerçekten bir kariyer yok ediliyor burada. Bu kadar basit olmamalı bu. Yani "Biz işte 500'ünü alacağız, adını değiştirdik, daha sonra onlardan tekrar alırız..." Büyük bir saygısızlık bu kuruma. Ben bu konudaki açıklama talebimi sıcak tutuyorum.

Tabii, Sayın Uçma'nın... Yine "açmayın" diyeceksiniz ama ben de Uçma'ya "O kadar uçma." demek istiyorum. Şöyle: Tamam, o dönem yapılanlar var. Özünde aynı şeyi söylüyoruz. Ben diyorum ki: Biz tarihin bir aşamasına kadar büyüdükse bilimle, eğitimle büyüdük. İşte, Piri Reis bizim diyorum. Ama, Osmanlının çöküşü, medreselerden Piri Reis'in haritasının kaldırılmasıyla başlıyor, bunu da unutmayın diyorum.

Bir de Uluğ Bey'i hepimiz tanırız. Aya ilk gidildiğinde aydaki ilk üç tepeye isim vermişler: Copernicus, Galileo ve Uluğ Bey. Bu, bizim tarihimiz. Ama, işte, ne zaman çökmüşüz? Bilime önem vermediğimiz an çökmüşüz. Yani, bugün de ben Adalet ve Kalkınma Partisinin bilime yeterli önemi vermediğini görüyorum.

İSMET UÇMA (İstanbul) - Olur mu ya, çağ atladık, çağ!

MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Sadece bu yasayı hazırlarken bile "Ben yaptım, oldu.", "Biz buraların adını değiştiriyoruz.", "2.500 müfettişi bir kalemde siliyoruz..." Gerçekten, bu, bilime saygısızlık bence. O kişiler yıllarca emek vermişler, müfettiş olmak istiyoruz demişler. Mesela, bugün, bir kişi "Emekli öğretmenim." dediğinde, ben "Öğretmenin emeklisi olmaz, emekçisi olur." derim. Mesela, kitap fuarlarına hâlâ en yoğun gelen kesim öğretmenlerdir. İşte, onların içinden de bir kesim müfettiş olmak istiyor. Bu okullara gitmiş, sınava girmiş, dört yıl okulunu okumuş. Nasıl yaparsınız bunu? Yani, yarın bu geri döndüğünde bir anlamı kalmayacak bunun. O nedenle, ben Sayın Bakanın genel anlamda bu Komisyonda verdiği hava... "Millî eğitimin daha iyisi için bundan sonraki değişimlerimiz hep daha iyiye dönük olacak." dedi. Yani, her şey bir yana, şu maddi yanlışlığı... Yani, bu müfettişlerin, biraz önce söyledim, okuluna giderek, sınavına girerek elde ettikleri bu haklarının teslim edilmesi gerekir diye düşünüyorum Sayın Başkan.