MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Sayın Başkan, YÖK Disiplin Yönetmeliği gündeme geldiğinde Sayın İsen'in de söylediği gibi bu konuda her partiden o anda alt komisyonda bulunan arkadaşlardan bir alt çalışma grubu oluşturmuştuk ve ruhu şuydu bunun bu komisyonda, kayıtlara da geçmesi gerekir diye düşünüyorum: Nefret, şiddet, terör içermediği sürece üniversitelerde her türlü faaliyet yürütülebilmeli, üniversite öğretim üyesi, üniversitedeki bilim insanları kendilerini özgür hissedebilmeli. Bu anlamda, örneğin, Hitler'in Kavgam'ı da uç söylem olarak, Karl Marx'ın Kapital'ini de orada konuşurken eğer ilk getirildiği şekliyle olsaydı siyaset yapıyor anlayışı da gelebilirdi. Bunun en azından daha kabul edilebilir olması için biz de çaba gösterdik ve bu üç söylem, nefret, şiddet ve terör içermemek kaydını koyduk. Ancak, YÖK'ün bugünkü hantal yapısını onaylamadığımızı, Adalet ve Kalkınma Partisinin 2001 yılı Ağustosunda o Afyon'daki kuruluş sırasında başlıca söylemlerinden birinin de YÖK'ün kaldırılması olduğunun orada da altını çizmiştik. YÖK'ün bu anlamda bugün kurulduğu günden 10 kat büyümüş bir kurum olarak bugün üniversitelerin üzerinde bir tahakküm sürdürmesinin hem zor olduğunu hem de üniversiteleri de zor durumda bıraktığını da vurgulamıştık. Bu disiplin yönetmeliğinin Genel Kurul sürecine gidinceye kadar da başka katkısı olan arkadaşlar olabilir. Bence siyaset serbestisi anlamında Adalet ve Kalkınma Partisinden de yeni öneriler de gelebilir diye düşünüyorum. Temel yaklaşımımız budur, bunun altını çizmek istedim.