ALİM TUNÇ (Uşak) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Aslında, tabii ki bu Komisyonla ilgili konuşma yapmak istiyorum ama burada siyasi düşüncelerine bağlı olan herkes kendi düşüncelerini söyledi.

Ben özellikle birkaç noktaya değinmek istiyorum: Özellikle, dış politikada yapılan yanlışlardan bahsetti arkadaşlar, gerçi belki cevap verilecektir ama ben sürekli bunun gündeme getirilmesinden dolayı en azından kendi fikrimi, düşüncemi ifade etmek istiyorum.

Hepiniz biliyorsunuz ki 1990'lı yıllarda Irak'a Saddam'ı devirme adına, oraya demokrasi getirmeyi vadeden bir müdahale yapıldı. Bunu hepimiz gördük. Demokrasi gelecekti oraya. Şu andaki Irak'ın durumunu biliyoruz, Suriye'nin durumunu biliyoruz, Libya'ya yapılanı biliyoruz. Allah'a şükür, bu ülkenin dilinden anlayan, bu ülkenin halkıyla birlikte olan ve en azından haksızlığa karşı susmayan ve "Dünya 5'ten büyüktür." diyebilen bir lidere sahibiz. O nedenledir ki bu vatandaşlarımız bizi -artarak- bugüne kadar hep iktidar yaptı.

Değerli arkadaşlar, "Üniversiteler." dedik, doğru. Bugüne kadar eğer sadece Uşak'ta okuyan yabancı öğrenciler, geçmişte bugünkü konumda bütün her tarafta olmuş olsaydı, bugün Türkiye'deki konum farklı olurdu. Başka ülkelerdeki o dışarıdan gelen öğrencilerin o ülkelere Türkiye'yle ilgili yankısı ya da oradaki çalışmaları ya da o Türkiye'de okuyan en iyi beyinlerin Türkiye'de iş kurması veya bizde çalışmasıyla birlikte daha farklı olabilirdi. Üniversitelerin kurulması, benim de milletvekili olduğum 2006'da ilki gerçekleşti yani daha önceleri, daha fazla üniversite mutlaka kuruldu. Bu Türkiye Büyük Millet Meclisinde birçok üniversitenin kuruluşu oluştu ama bizim iktidarımız döneminde ve hızlı bir şekilde üniversitelerin cumhuriyet tarihindeki 2 katına ulaşması, daha fazlasına ulaşması 2006'yla birlikte başlamıştır ve ilk 15 üniversiteden biri de kendi ilimdeki Uşak Üniversitesiydi ve bugün 30 bin öğrenci var, 3.500'ün üzerinde yabancı öğrenci var ve bunlar dünyanın birçok yerinden öğrenciler. Her biri yarın -yüzde 1'i bile- bu ülkeye katkı sağlasa, beyin göçü olarak katkı sağlamış olsa bizim ilerlememizi artıracaktır.

Değerli arkadaşlar, sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine kesinlikle katılıyorum, saygım sonsuz. Ancak, 2 sivil toplum kuruluşuna sözüm var: Birincisi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği. Üçüncü köprüye karşı çıkan, üçüncü havalimanına karşı çıkan Mühendis ve Mimar Odaları burada mıdır? Yine, aynı şekilde, doğu ve güneydoğuda, özellikle terör örgütüne destek olan TTB burada mıdır? Ve, yine, üçüncü köprüye ve üçüncü havalimanına karşı çıkan...

Yani, şimdi, bazı şeyleri bu ülkenin birliği, beraberliği ve bütünlüğünün gelişmesi için yapmayacaksınız, ondan sonra da yapılan işleri engellemek için veya doğru olan şeyleri görmezden gelip en ücra, belki de akla gelmeyecek veya oluşmayacak en küçük komplikasyonları en büyükmüş gibi ortaya dökeceksiniz, bu anlaşılır bir şey değil.

Bazı uygulamalar var. Mesela, denklik. Ben kendim yaşadığım için biliyorum. Benim yeğenim "Green Card"la Amerika'ya gitti, Amerikan vatandaşıydı, şimdi Türkiye'de ve doçent olarak geldi ve denkliğini almak Türk olmasına rağmen -Amerikan vatandaşlığı da vardı- altı aydan fazla sürdü. Niye? İlgili bir uzman izne ayrılmış, arkasından rapor almış. Yani, bunların tek elde birikmesi gerekiyor.

Sayın Bakanım, eğer bu organizasyon, bu kanunla ilgili olacak organizasyon başarılı olursa ben ülkemizin menfaatine olduğunu, büyük menfaatler sağlayacağını düşünüyorum. Bunun başka alanlarda da olması lazım. Yine de irtibatı bir elden yapılması... Yani, İçişleri Bakanlığına artık sorulmayacak, öyle bir şey değil. Bunun buradaki genel müdürlük aracılığıyla her türlü istihbaratının yapılıp, her türlü düzenlemelerinin yapılıp tek elden yapılması hem müracaat edenler açısından hem bu ülkenin itibarı açısından çok önemlidir. Turkuaz Kart "Green Card"a benzetilebilir ama bu Osmanlı bakiyesinde olan Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı sınırları içindeki insanların beklentilerine cevap verecektir ve bununla ilgili politikalar geliştirilmesi gerekir, bununla ilgili düzenlemeler yapılması gerekir.

Bir de şunu da söylemek istiyorum: Sadece kanunla bazı şeyler düzenlenmez. Bazı şeyleri yönetmelikle de halledebiliriz. Mutlaka her birinin kanunun içinde dercolmasına gerek yok.

Değerli arkadaşlar, iftara da yakın bir saatte zamanınızı da aldım ama düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.