| Komisyon Adı | : | (10 / 123, 124, 125, 126) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Koruyucu ve Önleyici Hizmetler Daire Başkanı Hacer Başer'in, çocuk ihmali, istismarı ve çocuk cinsel sömürüsüyle ilgili yaptıkları çalışmalar hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 25 .05.2016 |
FATMA BENLİ (İstanbul) - Nasılsa Aile Bakanlığımızdan yetkililer var. Dolayısıyla, şu ana kadar müdahil olunan sayılara ve bu konuda hangi kıstasları dikkate aldıklarına veya gözden kaçırıldığında bunun denetiminin nasıl yapıldığına dair de bilgi vereceklerdir.
Ben, sunum için teşekkür ediyorum. Çok hızlı geçtiği için belki ben kaçırmış olabilirim ama şimdi, malum, çok fazla öğrencimiz çocuk yuvalarında ya da sevgievlerinde kalıyor. Özellikle çocuk yuvalarına gittiğim zaman bire bir benim gözlemim mekânların çok iyi olduğu, hatta 50 çocuğun kaldığı yerlerde 49 çalışanın bulunduğu yönündeydi. Dolayısıyla, biraz önce vekillerimiz de sordu. Biz o çalışanları daha önce, işe alınırken herhangi bir psikolojik teste tabi tutabiliyor muyuz? Eğer buna ilişkin bir uygulamamız yoksa mevzuat değişikliği öneriyor musunuz? Yani, sadece sabıkasızlık kaydının alınmasından bahsetmiyorum. Ama, çocukla çalışıyor olmasının verdiği o nüfuzu kötüye kullanmaması için bir ön araştırma yapılabiliyor mu? Eğer bu konuda bir çalışma yoksa da biz bununla ilgili bir çalışma önerebiliriz. Çünkü son zamanlarda -bildiğim kadarıyla- Aile Bakanlığının, özellikle sevgievlerinde çalışanların kadın tercih edilmesi, hatta servis şoförü bile alınacaksa daha çok para vermek suretiyle yine ehliyeti olan bir kadının tercih edilmesi yönünde bir genelgesi ya da bir yazısı olduğunu biliyorum ama uygulamanın yasal temelini ya da mevzuat eksikliği olup olmadığını bilmiyorum, bu konuda bilgi verirseniz sevinirim.
İkincisi: Özellikle suça sürüklenen çocukların bulunduğu yerlere gittiğimiz zaman devletin oraya -dediğim gibi- muazzam derecede bir kaynak ayrıldığını ama örneğin çocukların ellerinde uyuşturucu atakları nedeniyle maalesef pek çok jilet izi olduğunu gözlemliyoruz. Bu konuda ayrıca bir çalışmamız var mı ya da daha basit sorayım, Aile Bakanlığına cinsel istismara maruz kalan bir çocuk geldiği zaman ne yapıyorsunuz? Bu konuda özel bir prosedürünüz var mı? Özel olarak ayrı bir yer ayırdınız mı? Orada rehabiliteye yönelik, o çocukların bundan sonra yaşamlarını sürdürmesine yönelik özel bir çalışma yapıyor musunuz?
Son olarak da koruyucu aile sistemi gerçekten çok iyi, doğru, ailelere devletin maddi destek verip çocukları çocuk yuvasında kalmak zorunda bırakmaması da çok doğru. Ama, bunun için o evlere gidip de evlerin maddi şartları dışında bu tarz çocuğun istismara maruz kalıp kalmayacağına yönelik ayrı bir çalışma yapılıyor mu? "İstismar" derken cinsel istismarın dışında ihmalden de bahsediyorum. Çünkü devletten para alarak çocuğa bakan bir ailenin maalesef çocuğa yeterli imkânları sağlama noktasında da sıkıntısı olabilir mi?
Teşekkür ederim.