| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/728) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 29 .06.2016 |
HAMZA DAĞ (İzmir) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Çekle ilgili düzenleme, bizim de meslek gereği çokça karşılaştığımız bir konu. Açıkçası, 2012'den bu yana yapılan düzenlemeyle sahadan meslektaşlardan çokça bu konuda eleştiri alıyorduk. Çeke özellikle teorik olarak baktığımızda, tabii, bir ödeme aracı yani çeki verdiğinizde bankada hesapta paranızın olması lazım yani bu, bu şekilde hukuk kitaplarında öğretildi ama biz 2000 yılında mesleğe başladığımızda bunun böyle olmadığını gördük. Çek ileri tarihli bir şekilde, piyasada bir vade aracı, bir kredi aracı olarak kullanıldı ama son dönemde bizim de yaptığımız değişiklikle çek artık bir senet hüviyetinde, gücü olmayan ve piyasada insanların birbirine vermekte zorlandığı, hukuka düştüğünde, icraya düştüğünde de sonuç almakta zorlandığı bir süreç hâline geldi. Teorik açıdan baktığımızda, aslında belki birçok şeyi, bu anlamda hukuk kitaplarında öğretilen şeyi burada konuşabiliriz ama işin fiiliyatına baktığımızda, işin hayata geçen noktasına baktığımızda, bizzat piyasada yaşananlara baktığımızda işin öyle olmadığı, farklı bir boyutu olduğu, dolayısıyla, çekin icraya düştüğünde ve icraya girdiğinde daha sonuca gider bir etkisi olması gerektiğini görüyoruz. Ben hiç tefeci avukatlığı yapmadım, bir faktoring kuruluşuyla da hiç daha oturmadım, emin olun ki bu çek konusunda esnaf, iş adamı noktasında olan birçok kimse bir beklenti içinde...
BAŞKAN - Bunu düzeltelim, ifadenizden sanki faktoringler kötüymüş falan gibi bir anlam çıkıyor. Çok şey olmasın.
HAMZA DAĞ (İzmir) - Şimdi, "faktoringlerin gücü", "tefecilerin gücü" gibi birtakım şeyler söylendi yani böyle bir durum söz konusu değil. Burada biz hem meslektaşlardan hem de esnaflardan, iş adamlarından çokça bu konuda bir istek, bir talep görüyoruz; hem ekonomi açısından da önemli, çekin hukuku açısından, sonuca gitmesi açısından da önemli yani her şeyin ötesinde şu var: Şimdi, birtakım eleştiriler yine söylendi, bir miktar para cezası verildiğinde daha sonra alacaklıyla anlaşma durumu, zaten o süreç geçtiğinde, hem mahkeme süreci hem icra takibi süreci, en sonunda icra takibinin geldiği nokta faiz ve yargılama giderleriyle birlikte o adli para cezasının çok çok ötesinde bir miktar hâline geliyor. Genellikle alacaklılar borçluyla anlaşıyor ve şikâyetten vazgeçmesi şeklinde neticeleniyor ve adli para cezasından da bu şekilde vazgeçiliyor; genelde uygulanan sistem bu yani bir adli para cezası çıktı, neticesinde otuz gün içinde ödemedi, borçluyu bir yerde yakaladılar ve borçlu ile alacaklı irtibata geçiyor; hem alacağından kurtulmuş oluyor hem de adli para cezasından kurtulmuş oluyor. Genelde de uygulamada bu şekilde. O açıdan, ben düzenlemenin öyle çok olumsuz noktada yorumlanacak bir şekilde olmadığını, olumlu olduğunu, inşallah hayata geçtiğinde de bunun piyasada karşılığının çok iyi olacağını düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.