KOMİSYON KONUŞMASI

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Şimdi, iflas ertelemeden başlayayım. Bir defa, hâkimlerle ilgili iflas ertelemede eğer bir kasıt, bir kusur varsa, bilerek kanuna aykırı hareket etme varsa bunun iki yolu var: Biri, tabii, bunun kendi içinde denetim mekanizmaları var ama bir de kanunları bilerek çiğnemesinden dolayı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna yapılacak şikâyetler var. Ben buradan bir kez daha ifade etmek isterim, başka yerlerde de söyledim. Eğer herhangi bir mahkemenin bu konuda çok açık bilerek, isteyerek kanunları çiğnediğine dair herhangi bir vatandaşımızın sıkıntısı, şikâyeti varsa onu mutlaka Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna iletmesi lazım. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu bundan haberdar olduğu takdirde müfettiş görevlendirmesi yapar veya muhakkik görevlendirir, onlar bunu inceler.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Gazetelerde yazdı, belli mahkemelerin sadece bu işte uzmanlaştığı. Onu siz de biliyorsunuzdur herhâlde.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bülent Bey, bizim doğrudan bunları bilme şansımız yok. Birinci yol, ihbar ve şikâyettir. Diğer bir yol da medyada bunun yer almasıdır. Şu anda HSYK'da bir basın bürosu var, medyada yer alan haberleri onlar takip ediyorlar, resen bunları işleme koyma imkânı da var. Onlar da onlarla ilgili konuları değerlendiriyorlar, işleme konması gerekenler işleme konuluyor. Şu anda elimde rakamlar yok ne yapıldığına dair. Böyle bir soru soracağınızı bilseydim, rakamları yanımda getirirdim; biri bu.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakanım.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - İkincisi: Çekle ilgili, dolandırıcılıktan bir ceza alıyor mu? Çekle ilgili eğer dolandırıcılık varsa zaten dolandırıcılıkla ilgili cezayı oradan alıyor. Yani, bu suçun adli para cezasının olması, bir kişi çek kullanarak dolandırıcılık yapıyorsa onun dolandırıcılık suçundan cezasızlığı sonucunu doğurmuyor, o ayrı bir suç. Çek kullanarak da yapabilir, başka bir şeyle de bunu yapabilir. O yargılama sonucunda sabit olursa dolandırıcılıktan ayrıca ceza alır, buna bir engel yok.

İki: İyi niyetliği ile iyi niyetli olmayanı ayırmayacak mı? Onu ayıracak. Adli para cezasının alt sınırı 20 TL, üst sınırı 100 TL. Cezanın bireyleştirmesini yaparken mahkeme bütün bunları da dikkate alacak. Tarafların ekonomik durumunu dikkate aldığı gibi suç işleme kastının yoğunluğunu, kişinin bu konudaki sabıkasını ve başka başka karşılıksız çıkan çekleri vesaire pek çok şeyi dikkate alarak o bireyselleştirmeyi yapacaktır. O yüzden de kötü niyetli olanlarla ilgili bireyselleştirme yaparken alt sınırdan satmayı tercih edecektir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakanım.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Sayın Bakanım, bu internetle ilgili hesaplara erişim engeli ne zaman sonlandırılacak?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Şu anda bildiğim bir konu değil.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Saatlerdir iletişim noktasında sıkıntılar var.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Aykut Bey, demin, bir değerlendirme yaptı, ayrıldı.

Şunu söyleyeyim: Türkiye'de dün büyük bir terör saldırısı oldu.

BAŞKAN - Ben İnternet'e giriyorum. Siz neye giremiyorsunuz?

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Sosyal medyaya giremiyoruz.

BAŞKAN - Benim yok o hesaplarım.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Dün büyük bir terör saldırısı oldu, işte, Fransa'da da bir terör saldırısı oldu geçmişte, başka ülkelerde de terör saldırısı oluyor. Şimdi, o ülkelerde gazeteler, televizyonlar kendi ülkelerinin aleyhine dünyada bir hava oluşsun diye yarışın içerisine girmiyorlar. Şimdi, işte, Cumhuriyet gazetesi, Fransa'da bir olay oldu, bir manşet attı, bir de bugün attığı manşete bakın, "Fransa evlatlarına ağlıyor." diye bir manşet atıyor, Türkiye'de olanla ilgili de cesetleri koymuşlar, cesetlerin fotoğrafı var, "Ölüm terminali" diye öyle bir manşet atıyor. Şimdi, Fransa'dakilere başka bir manşet, Türkiye'dekiler başka bir manşet... Şimdi, Brüksel'de olan olayla, atılan manşetlerle, Türkiye'de olan terör saldırılarına bazı gazetelerin -Cumhuriyetin ismini verdim, diğerlerinin de verebilirim- attıkları manşetleri şöyle Allah için alın, yan yana koyun. Televizyonların yorumlarına bakıyorsunuz... Başka ülkelerde de oluyor terör hadiseleri. Orada gerçekten sağduyulu bir şekilde o olay konusunda kamuoyunu doğru bilgilendirmeye herkes özen gösteriyor ama o hadiseden, terör örgütlerinin istediği gibi toplumda korkunun, paniğin, endişenin egemen olmasına yol açacak haber ve yorumlardan, resimlerden, görüntülerden hepsi kaçınıyorlar. Onlara bir talimat mı veriliyor hayır ama orada öyle bir şey var. Bizde baktığınızda "Mehmet Selim Kiraz" diye bir savcımız, İstanbul'da, adliyede teröristler tarafından şehit edildi, onun dahi görüntüleri aynı şekilde verildi. Yani, bu noktada, basınımız görsel ve yazılı basınımız duyarlılık göstermiş olsa esasında herhangi bir tedbire gerek yok ama bu noktada ben bir duyarlılık gösterdiklerini görmüyorum.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, tekrar çeke gelirsek...

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - O yüzden de bu noktalarda Hükûmetin tedbir alması, sosyal medyayı yavaşlatması veyahut da mahkeme kararı alıp bazı siteleri kapatması normal bir şeydir. Yoksa böyle hadiseler olmasa kimse zaten bunu yapmaz. Haberleşme hakkı önemli ama vatandaşlarımızın güvenliği, can ve mal emniyeti, önceliklendirirsek ondan daha önemlidir.

Ben teşekkür ediyorum Başkanım.