| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Teklifi (2/1310) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 26 .07.2016 |
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Başkanım, değerli milletvekillerim; sözlerime başlarken hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili milletvekillerimiz tarafından verilen kanun teklifini görüşmek üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Yüksek müsaadenizle ben de kanun teklifiyle ilgili olarak, Bakanlık açısından, yapılan düzenlemenin getirdiği hükümleri, vatandaşımıza sağladığı kolaylıkları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Biraz önce Sayın Başkanımız genel olarak kanun teklifinin kapsamıyla ilgili bir değerlendirmede bulunduğu için tekrar oraya girmek istemiyorum. Ancak hazırlanan teklif toplamda on dört maddeden oluşmakta, Maliye Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu ve belediyelerin alacaklarının ödenmesine ilişkin kolaylıkları içermektedir. Bu çerçevede yapılandırmaya konu alacaklar 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamındaki vergi, resim, harç ve vergi cezaları ile gecikme faizi ve gecikme zamlarını içermektedir. Yine, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ile buna bağlı gecikme zammı da kanun kapsamı dâhilinde yeniden yapılandırmaya konu edilmektedir. Ayrıca gümrük vergileri ve idari para cezaları ile gecikme faizi ve gecikme zammı da bu kanun kapsamında yeniden yapılandırılacaktır.
Yine, 2014 Eylül ayı içerisinde uygulamaya başlanılan 6552 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılmış alacakların ihyasında da yine bu kanun düzenlemesi içerisinde hükümlere yer verilmek suretiyle o dönemde yapılandırılan borçların ihyasına da imkân verilmektedir.
Yine, 5510 sayılı Kanun kapsamındaki sigorta primleri, topluluk sigorta primleri, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bu alacaklara ilişkin her türlü gecikme zammı ve gecikme cezası da Yeniden Yapılandırma Kanunu kapsamında uygulamaya tabi tutulacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklif, alacakların dönemi açısından genel olarak 30 Haziran 2016 tarihini esas almaktadır. Bu kapsamda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamındaki vergi, resim ve harçlar için; 30/06/2016 tarihinden önceki dönemler, beyannameli mükellefiyetler açısından 30/06/2016 tarihine kadar verilmesi gereken beyannameler, 2016 yılına ilişkin olarak 30/06/2016 tarihinden önce tahakkuk eden emlak vergisi, taşınmak kültür varlıklarının korunmasına katkı payı, çevre temizlik vergisi, motorlu taşıtlar vergisi gibi yıllık tahakkuk eden alacaklar kanun kapsamındadır. Burada özellik arz eden, motorlu taşıtlar vergisi bakımından 2016 yılı birinci taksit kanun kapsamında yeniden yapılandırmaya tabi tutulacaktır ama ikinci taksit henüz zaten ödeme vadesi itibarıyla temmuz ayına tekabül ettiği için Yeniden Yapılandırma Kanunu kapsamında değildir.
Yine, vatandaşlarımızı geniş bir şekilde ilgilendirdiği için, emlak vergisinin de yine birinci taksiti yeniden yapılandırma kapsamında uygulamaya tabi tutulacaktır ama ikinci taksit emlak vergisi bakımından kapsama dâhil değildir.
Vergi aslına bağlı olmayan usulsüzlük cezalarında, 30/06/2016 tarihinden önce yapılmış tespitlere dayanılarak kesilen ve kesilecek cezalar kanun kapsamındadır.
Gümrük vergileri için, 30/06/2016 tarihinden önceki dönemler, 30/06/2016 tarihinden önce yapılmış tespitlere dayanılarak kesilmesi gereken idari para cezaları kapsama alınmaktadır.
Sosyal güvenlik primleri, Haziran 2016 dönemi ve önceki aylara ait işveren ve sigortalara ilişkin sigorta primi, işsizlik sigortası primi, emekli olduktan sonra işçi olarak çalışanların sosyal güvenlik destek primi, isteğe bağlı sigortalılara ilişkin sigorta primleri, genel sağlık sigortası primleri, emekli olduktan sonra ticari faaliyet yapanların aylığından kesilmesi veya kendilerince ödenmesi gereken sosyal güvenlik destek primi, 30/6/2016 tarihine kadar bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primleri, 30/6/2016 tarihine kadar işlenen fiillere ilişkin idari para cezaları bu kanun kapsamında yeniden yapılandırmaya tabi tutulacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önerilen düzenlemede kesinleşmiş kamu alacaklarının asıllarının tahsilinden asla vazgeçmiyoruz. Dolayısıyla bu yeniden yapılandırma düzenlemesinde temelde kesinleşmiş kamu alacakları asıl tutarları itibarıyla bire bir tahsil edilmektedir. Vergi aslından herhangi bir şekilde vazgeçme söz konusu değildir. Bu aşamadaki alacakları enflasyon oranında güncelleyerek bugünkü değerinin altına inmeyecek şekilde yeniden yapılandırıyoruz. Tabii ki burada enflasyon oranı olarak aldığımız değer yurt içi üretici fiyat endeksidir, dolayısıyla bu hususu da özellikle vurgulamak istiyorum. Tüketici fiyat endeksi yerine üretici fiyat endeksi kullanılmıştır. Bu yapılan düzenleme mükelleflerimizin genel anlamda lehine bir güncelleme oranıdır. Bu kapsamda, alacak asıllarının tamamıyla, bu asıllara, bu alacaklara uygulanan gecikme faizi, gecikme zammı ve gecikme cezası yerine güncelleme oranı olarak tabir ettiğimiz yurt içi ÜFE esas alınarak belirlenecek tutarın ödenmesi imkânını getiriyoruz.
Tabii, genel bir açıklama yapmak gerekirse, biliyorsunuz, bir vergi borcu kanunda öngörülen süresinde ödenmediği takdirde, her geç ödendiği ay için gecikme zammı oranında ilave tutar vatandaştan istiyoruz. Şu anda geçerli gecikme zammı oranı aylık yüzde 1,40; yıllık yüzde 16,80. Dolayısıyla -basit bir şekilde, yeri gelmişken ifade etmek gerekirse- 2015 yılı için arkadaşlar bana oranı vereceklerdir, şu anda yıllık 16,80 olan gecikme zammı oranına tekabül eden tutarı siliyoruz, ama buna karşılık, o yıl için hesaplanmış olan yurt içi ÜFE oranı yani -2015 için yüzde 5,6- 15,80 gecikme zammı oranı yerine yüzde 5,6 oranında yurt içi ÜFE oranını uyguluyoruz. Böylelikle vergi aslının tamamını almış oluyoruz, gecikme zammı veya gecikme faizi diye tabir ettiğimiz yüksek oranlı tutar yerine de yurt içi ÜFE oranı tutarında bir faizi almış oluyoruz.
Bunun karşılığında, asla bağlı cezalar ile gecikme zamları ve diğer ferî alacakların tahsilinden vazgeçiyoruz. Bunu da kısaca açıklamamda fayda var. Biliyorsunuz vergi kanunlarında vergi mükellefiyetlerinin tam ve zamanında yerine getirilmemesi hâlinde vergi cezaları var, temelde eksik ödenen verginin bir katı tutarında bir ceza. Normalde mükellef eğer beyannamede bildirmesi gerektiği hâlde bildirmediği takdirde vergi idaresi tespit ederse eksik ödenen vergi kadar da bir vergi cezasını tarh ediyoruz. Ancak mükellefin hakları var. Mükellef böyle bir talebe karşılık cezada indirim maddesi çerçevesinde vergi ziyaı cezasının -yüzde 50'si diye hatırlıyorum- belli bir oranını ödediği takdirde zaten cezada önemli bir indirim alabiliyor. Bir başka yol, mükellef tarh edilen cezayı, uzlaşma yolunu tercih ederse, uzlaşmada kararlaştırılan vergi ceza oranı da aşağı düşebiliyor. Bizim burada yapmış olduğumuz düzenlemenin genelinde önem arz eden husus, bu tasarıda ister kesinleşmiş kamu alacakları olsun isterse ihtilaflı kamu alacakları olsun vergi cezalarını almama yolunu tercih ediyoruz. Burada da bu Yeniden Yapılandırma Yasası'na vatandaşlarımızın daha fazla talepte bulunmasını sağlama amacımız var.
Ayrıca, alacak aslına bağlı olmayan cezalarımız var; hem vergi kanunlarında bu tür cezalarımız var, yani bir vergi veya prim borcuna bağlı olmayan, doğrudan doğruya vergi kanunlarında öngörülen bir fiilin yapılmamış olmasından dolayı kesilen cezalarımız var. Bu cezalarda yüzde 50 eğer vatandaş ödeme yoluna giderse diğer geri kalan yüzde 50'sinin tahsilinden vazgeçiyoruz.
Gümrük vergisi mevzuatında ise gümrüklenmiş değere ilişkin idari para cezalarının yüzde 30'u, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından uygulanan idari para cezalarının yüzde 50'sinin ödenmesi hâlinde de bu cezaların bakiyeleri terkin edilecektir.
Kanun kapsamında motorlu taşıtlar vergisinin yapılandırılması durumunda taksit ödeme süresince araçların fennî muayenesinin yaptırılması mümkün olabilecektir. Böylelikle motorlu taşıtlar vergisini ödemediği için, fennî muayenesi yapılamayan vatandaşlarımızla eğer Yeniden Yapılandırma Kanunu'ndan yararlanmak için müracaat ederlerse fennî muayene süresi içerisinde gidip fennî muayenelerini de yaptırabileceklerdir.
Burada amacımız, birikmiş alacakların belirli bir ödeme planı dâhilinde tasfiye edilmesini sağlamak, ihtilafları sonlandırmak olduğundan madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartı öngörülmüştür.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2014 yılının Eylül ayında yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan kesinleşmiş kamu alacaklarına ilişkin taksitleri ödeyememiş olanlara da yeni bir ödeme imkânı sağlıyoruz, biz buna "ihya" diyoruz. Yani 2014 Eylül ayında başlayan bir Yeniden Yapılandırma Kanunumuz var, hâlihazırda da bu devam ediyor. Yanlış hatırlamıyorsam onuncu taksit ödendi, geride sekiz taksit kaldı. Dolayısıyla, şu ana kadar, on sekiz aya kadar veya değişik taksit tercihlerinde bulunup da taksitini ödeyemeyen vatandaşlarımız da dilerlerse bu kanun hükümlerinden yararlanarak 2014 Eylül ayındaki bu yeniden yapılandırmayı ihya etme imkânına kavuşacaklardır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifiyle ihtilaflı alacakları sulh yoluyla tahsil etmeyi, böylece hem idarenin hem de yargı mercilerinin iş yükünü azaltmayı, vatandaşlarımızın da ihtilaf nedeniyle yaşadıkları belirsizliği ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Bu kanun teklifinin "Kesinleşmiş Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması" başlığı altında ikinci önemli başlık "İhtilaflı Kamu Alacaklarının Kanuni Sulh Yoluyla Çözüme Kavuşturulması ve Böylelikle Vergi İhtilaflarının Sonlandırılmasının Sağlanması". Bu kapsamda hazırlanan kanun teklifiyle ihtilafın bulunduğu aşama esas alınarak düzenleme yapıyoruz. Buna göre, kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla dava açma süresi geçmemiş olan veya dava açılmış olup henüz karar verilmemiş olan alacaklar için, eğer vatandaş, davalı alacak aslının yüzde 50'sini öderse geri kalan yüzde 50'nin terkini yapılacak. Bu durumda, vatandaş, aynı zamanda gecikme faizi yerine de güncelleme oranı esas alınarak hesaplanacak tutarı ödeyecek, bunun yerine, daha önceden hesaplanan gecikme faizini almaktan vazgeçeceğiz.
Vergi aslına bağlı olarak kesilen vergi cezalarının tamamının da bu durumda tahsilinden vazgeçilecek. İhtilaf, ilk derece mahkemesinde sonuçlanmış ancak üst yargı mercileri olan Danıştay veya bölge idare mahkemesinde devam ediyor ise bu durumda en son karara bakılacak. Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bir üst derece mahkemeye gelmiş bir davada en son gelinen karar ne ise ona göre bir uygulama yapacağız. İhtilaf, ilk derece mahkemesinde sonuçlanmış ancak üst yargı mercileri olan Danıştay veya bölge idare mahkemesinde ise, yani henüz bölge idare mahkemesi veya Danıştay tarafından bir karar verilmemiş ise bu durumda kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla en son verilen karara bakacağız. Bu nedir aslında? Vergi mahkemesi tarafından verilen karardır. En son karar eğer terkinse yani vatandaşa tarh edilen verginin hukuka uygun olmadığı yönünde bir vergi mahkemesi kararı varsa bu durumda kanun teklifinin vatandaş için getirdiği kolaylık şu: Alacak asıllarının yüzde 20'sini öderse geri kalan yüzde 80'i terkin edilecek. Buna karşılık gecikme faizi ve gecikme zammı yerine yurt içi ÜFE tutarı, ödenecek gecikme faizleri ve gecikme zamları alınmayacaktır.
Vergi aslına bağlı olarak kesilen vergi cezalarının tamamından da vazgeçilecektir. En son karar tasdik olabilir veya tadilen tasdik olabilir. Eğer en son karar tasdikse bu durumda tasdik edilen alacak asıllarının tamamı, terkin edilen bir kısım varsa, tadilen tasdik de olabilir, terkin edilen kısmın yüzde 20'si gecikme faizi ve gecikme zammı yerine yurt içi ÜFE tutarı ödenecek, buna karşılık kalan vergi asılları, vergi aslına bağlı olarak kesilen vergi cezalarının tamamı, gecikme faizi ve gecikme zammı gibi vergi alacaklarının tahsilinden vazgeçilecektir.
Asla bağlı olmayan cezalar ile, iştirak fiili nedeniyle kesilen cezaların ihtilafın bulunduğu safha itibarıyla duruma göre, ihtilafın bulunduğu aşamaya göre yüzde 10'u ile yüzde 50'si oranında ödenmesi hâlinde ihtilaflar sonlandırılacaktır.
Gümrük vergileri için de aynı kurallar geçerlidir. Bu şekilde eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilen idari para cezaları için tahsili öngörülen tutarın azami haddi olan yüzde 30 belirlenmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifle "bazı vergi türleri için matrah artırımı" diye adlandırdığımız müesseseyi getirerek matrah artırımı yapılan yıllar için vergi incelemesine tabi olmama imkânını getiriyoruz. Hâlihazırda devam eden incelemeler açısından ise vergi türü ayrımı yapmaksızın inceleme sonucuna bağlı olarak yapılandırma imkânlarından faydalanmaya olanak sağlıyoruz. Bu kapsamda, kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak kanunun yayımı tarihi itibarıyla inceleme ve tarhiyat safhasında bulunan alacaklara yönelik başlamış olan vergi incelemeleriyle takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edilecektir. Yani kanunun yayınlanmış olduğu tarih itibarıyla başlamış olan vergi inceleme işlemleri aynen devam edecek. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra eğer tarh edilen bir vergi varsa tarh edilen verginin yüzde 50'sinin kanunun yayımlandığı tarihe kadar hesaplanan gecikme faizi yerine yurt içi ÜFE tutarının, kanunun yayımlandığı tarih ile ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren dava açma süresinin bitim tarihine kadar geçen süre için hesaplanacak gecikme faizinin vergi aslına bağlı olmayan cezaları da cezaların yüzde 25'inin ödenmesi şartıyla kalan alacak asılları ve vergi cezaları ile gecikme faizi gibi ferdi alacaklardan vazgeçildi. Arkadaşlar o kadar uzun yazmış ki ben bile okurken başı nerede sonu nerede bilemiyorum ama özü itibarıyla devam eden vergi incelemelerinde de inceleme sonucunda ortaya çıkan tarhiyata aynen vergi mahkemesine intikal etmiş bir ihtilaflı kamu alacağı için hangi esasları uyguluyorsak bu esasları uygulayacağız. Nedir o? Vergi aslının yüzde 50'sini öderse geri kalan yüzde 50'sini terkin edeceğiz. Ödediği yüzde 50'ye tekabül eden gecikme faizini veya gecikme zammını ödemeyecek, bunun yerine yurt içi ÜFE kadar tutar ödeyecek.
Bir de son olarak, bu tasarının genelinde var, vergi aslına bağlı bir vergi cezası hesaplanmışsa vergi cezasını da ödemeyecek. İşin özü, temelde bu.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama orada zaman koymamışsınız Sayın Bakan. İhtilaflı alacaklarda da vergi incelemelerinde de zaman önemli.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bu kanun yürürlüğe girdiği tarih temel belirleyici tarih.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - İhtilaflı alacaklarda...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Başvuru süresi olarak mı bu kanun hükümlerinden yararlanma bakımından?
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - İnceleme başladığı zaman...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - İnceleme yapılacak, ihbarname tebliğ edilecek, ihbarname tebliğ edildikten sonra bir ay içinde müracaat edecek.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Birisi altı ay sonra, diğeri üç ay sonra, birisi bir iki sene sonra biter.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Doğru.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ne yapacaksınız?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, şöyle: 2011 yılında reform niteliğinde bir düzenleme yaptık. Artık vergi incelemelerini ucu açık bir şekilde istediği kadar zamana yayma imkânı yok, ya altı ayda ya da bir yılda vergi incelemesini bitirmek durumunda. Burada, sadece devam eden vergi incelemeleri bakımından mükellefe bir hak tanıyoruz. Eğer mükellef bir matrah artırımı tercihinde bulunursa bu defa inceleme elemanına diyoruz ki: "Bu incelemeyi bir ay içerisinde bitireceksin." Bir ay içerisinde bitiremezse o zaman vatandaş matrah artırımı hükümlerinden tam manasıyla yararlanabiliyor ve bu durumda herhangi bir şekilde kendisinden geçmişe dönük bir tarhiyat yapılamıyor ama incelemeyi bitirdi denetim elemanı bir ayda, olabilir ki, tutanak aşamasındadır, zaten her şey bitmek üzeredir, böyle bir durumda da vatandaşın matrah artırımı suretiyle ödediği vergiyi inceleme sonucunda hesaplanan vergiden mahsup ediyoruz. Dolayısıyla, böyle bir düzenleme getiriyoruz. Bir noktada devletin vergi inceleme hakkı ile vatandaşın matrah artırımı hakkını dengelemeye çalışıyoruz. Öyle incelemeler var ki aslında kanun yayımlandığı tarih itibarıyla neredeyse tutanak tutulmuş, hemen hızlı bir çalışmayla bitirilebilir ama bir mükellef...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - İhtilaflı alacaklarda aynı şey söz konusu olmaz.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, orada yok ama mesela bir vatandaş da diyebilir ki: Ben herhangi bir şekilde matrah artırımında bulunmayacağım, siz incelemeyi, kanunun öngördüğü süre içerisinde bitirin, bitirdiğiniz zaman ihbarnameyi bana gönderdiğinizde ben karar vereceğim. Karar seçenekleri hâlâ masada. Hiç bu kanun hükümlerinden yararlanmayıp doğrudan doğruya uzlaşma yolunu tercih edebilir. Cezalarda indirim maddesini talep edebilir. Burada, sadece vatandaşa şu imkânı veriyoruz: Sonuçta, incelemeyi yapan devlet. Devlet bu incelemeyi belli bir süre sürdürdüğü zaman ihtilaflı kamu alacaklarına tanıdığı bir haktan kişi mahrum kalmasın çünkü incelemenin süresini tayin eden vatandaş değil, devletin kendisi. O zaman, burada vatandaş kanundan kaynaklanan bu hakkı hiçbir şekilde kaybetmesin istiyoruz.
Aynı şekilde, sosyal güvenlik mevzuatı açısından da inceleme aşamasında olan prim tarhiyatlarıyla ilgili de benzeri düzenlemeyi getiriyoruz.
Yine kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak 210 sayılı Kanun'a göre pişmanlıkla veya kendiliğinden beyanname vererek ödenecek vergi beyan eden mükelleflerin bu vergilerini ödemelerine de özel imkân sağlıyoruz. Biliyorsunuz, pişmanlık vergi kanunlarında genel olarak her zaman için yapılabilecek, kullanılabilecek bir müessese. Burada yenilik arz eden, bu kanun kapsamında pişmanlık, üzerinden hesaplanacak vergiden, biliyorsunuz pişmanlık zammı hesaplıyoruz gecikme zammı oranında, burada getirilen yenilik, bu durumda, eğer bu kanun çerçevesinde pişmanlık hükümlerinden yararlanıp beyan ederse pişmanlık zammı yerine yurt içi ÜFE üzerinden hesaplanacak tutarı ödemiş olacak.
Bir de yine burada pişmanlık hâlinde, biliyorsunuz, belli bir ödeme takvimi var. Burada ödemeler kanunun yayımını izleyen aydan başlayarak ikişer aylık dönemler hâlinde kanunda öngörülen taksitler...
Altı taksit mi?
GELİR İDARESİ BAŞKAN YARDIMCISI AYŞE DİLBAY - Uzun süreli efendim, on sekiz taksit.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Taksit seçeneğini kendisi seçecek.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kanun teklifiyle getirilen en önemli düzenlemelerden birisi de az önce de belirttiğim matrah artırımıdır. Mükellefler 2011 ila 2015 yılları için bu haklarını kullanabileceklerdir. 2011 nereden geliyor? Bizim vergi kanunlarımızda tarhiyat zaman aşımı süresi beş yıldır. Şu anda 2016 yılındayız, dolayısıyla tarhiyat zaman aşımına giren yıl başlangıcı 2011'dir ve 2015'tir. Dolayısıyla, bu ara dönemler için gelir vergisi, kurumlar vergisi, gelir, kurum stopaj vergisi, katmadeğer vergisinden kaynaklanan vergi incelemelerine muhatap olmamak için matrah artırımından yararlanabileceklerdir.
Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri matrah artırımına tabi yıllar için vermiş oldukları beyannamelerindeki vergiye tabi matrahlarını belirlenen oranlardan az olmamak üzere artırmaları hâlinde sağlanan avantajlardan yararlanabilecekler.
Matrah artırımında temelde yaptığımızı da biraz açıklayalım: Vatandaşımız geçmişte yıllık gelir vergisi beyannamesi vermiş. O beyannamede belli bir kazanç tutarını beyan etmiş olduğunu varsayalım. Bu kanunda şunu söylüyoruz: Mesela 2015 yılın için 2016 yılı Mart ayında beyannamesini vermiş vatandaş ve 1 milyon lira bir kazanç beyan etmiş. 2015 yılı için yüzde 15 oranı kanun teklifinde koyundu. Burada diyoruz ki: Bir milyon lira daha önce beyan ettiğiniz tutara, yüzde 15 üzerinden 150 bin lira daha ilave kazanç beyan ederseniz bunun üzerinden de yüzde 20 yani bu durumda 30 bin lira olur, eğer 30 bin lira vergi öderseniz bu durumda 2015 yılına ilişkin olarak gelir vergisinden herhangi bir şekilde geriye dönük bir inceleme olmayacak. Bunda yıllar itibarıyla oranları farklılaştırdık. 15, 20, 25, 35'e kadar gidiyor. Dolayısıyla, eski yıllar için daha yüksek oran, yeni yıllar için daha düşük oran. Bunun sebebi ne? Biraz aslında paranın zaman değeriyle ilgili. 2011 yılında beyan edilen bir tutarın bugünkü değeri ile 2015 yılında beyan edilen bir değerin bugünkü değerini eşitleyecek götürü bir oran yaklaşımı benimsendi.
Peki, bu durumda şöyle bir soru ortaya gelebilir: Vatandaş zarar beyan etmiş veya matrahsız. Bu vatandaş matrah artırımı hükümlerinden nasıl yararlanacak? Bununla ilgili de kanun teklifi içerisinde her yıl için asgari bir matrah rakamı belirlendi. Her yıl için o yılın karşısında bir rakam koyduk, vatandaş o rakamdan az olmamak üzere, tabii ki bu durumda o rakamı beyan edecek, o rakamı beyan ederse o zarar beyan ettiği yıl için, onun üzerinden yüzde 20 vergi hesaplayacağız, onu ödediği takdirde matrah artırımı hükümlerinden o da yararlanacak. Burada her bir yıl için belirlediğimiz tutarı nasıl belirledik Maliye olarak? Burada da en son bu konuda 2011 yılında bir matrah artırımı kanunu yapılmıştı. O yılda da her yıl için belli rakamlar belirlenmişti, en son 2011 yılı için 14 bin lira diye hatırlıyorum. Gelir vergisi mükellefleri için mi?
GELİR İDARESİ BAŞKAN YARDIMCISI AYŞE DİLBAY - Gelir vergisi.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Evet. Dolayısıyla, burada biz sonraki yılları enflasyon oranında güncelleyerek her yılın karşısına bir rakam belirledik. Dolayısıyla, 14 bin liradan başlıyoruz, gelir vergisi için asgari matrah tutarları, mesela 2015 yılı için 18.970 lira. Niye böyle küsurat?
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Bunları yuvarlak yapsaydık çok daha iyi olurdu.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, şöyle Sayın Başkanım: Komisyonumuza, Genel Kurulumuza bir izahat yaparken esas aldığımız nesnel bir ölçü olduğunu ifade edebilmek için açıkça kuruşu kuruşuna yazdık.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Yani, 16, 17...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Olsun, biz burada nesnel bir ölçüyü getirmiş olduk.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Aynı zamanda o asgari tutarlar... Hesaplanan rakamın yüzde 15'i eğer onun altında kalırsa yine asgari tutarları beyan ediyor.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Tabii, o da doğru.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Önergeyle düzeltme imkânımız var. Teklif bu kadar olur.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakan tasarı olduğunu söylüyor.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Israrla teklif demeye özen gösteriyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri....
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Defaatle "tasarı" dediniz.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Dilim sürçtü. Tabii ki bunu böyle anlamak lazım. Sayın Başkanımız tarafından verilen bir teklif var ama Maliye Bakanlığı olarak tabii ki bütün milletvekillerimizin herhangi bir kanun teklifi hazırlığında bize düşen görev neyse iktidar partisi olsun muhalefet partileri olsun, her zaman için her türlü teklif desteği vermeye hazırız. Yeter ki memlekette...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Muhalefet tekliflerine de açık mı bu?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, hayır. Bakın, biz Maliye Bakanlığı olarak "Bütün devlet kurumlarının, Parlamentomuzun, milletvekillerimizin, parti gruplarımızın istediği her türlü bilgiyi, her türlü teklif desteğine her zaman açığız." deriz. Burada, Maliye Bakanlığı olarak baştan söyleyeyim, bu konuda gelebilecek her türlü çalışmaya da hazırız.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Emeğe de saygı istiyoruz efendim. Aralıktan beri biz bu işin peşindeyiz yani.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Başkanın bu konudaki gayretlerine ve çalışmalarına biz katkı verdik, öyle diyelim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Seçimden önce başladınız zaten.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Seçimden sonra efendim, Kasımdan sonra, Aralıktan bu yana.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; katmadeğer vergisi mükellefleri için de benzer şekilde matrah artırımı hükümlerini düzenledik. Katmadeğer vergisindeki temelde belirlediğimiz yöntem, ilgili yıllarda mükellefin kendi beyan etmiş olduğu hesaplanan katmadeğer vergisi matrahı var. Bu matrah üzerinden yıla göre yüzde 1,5 ila yüzde 3,5 oranında belirlenmiş oranlarda matrah artırımında bulunulursa bu takdirde ilgili yıllarla ilgili katmadeğer vergisi incelemeleri bakımından bir noktada geriye dönük belirsizlikleri ortadan kaldırmış olacaklardır.
Yine ücret ödemeleri, serbest meslek kazançları, yıllara sari inşaat ve onarım işleri, kira ödemeleri, çiftçilere yapılan ödemeler, vergiden muaf esnafa yapılan ödemeler, esnaf muaflığı kapsamında yapılan ödemelerle ilgili de matrah artırımı düzenlemelerini getirdik.
Arkadaşlarımızın size dağıtmış olmaları gerekir, bugün size yapmış olduğum sunuşu ihtiva eden sunum var, o sunumda her bir matrah artırımıyla ilgili olmak üzere oranları, tutarları görmeniz mümkündür. O detaylara uygun görürseniz burada girmeyeyim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine, bu düzenlemede bir önemli başlık da işletme kayıtlarının düzeltilmesi. İşletme kayıtlarının düzeltilmesi: Gerek ticari mallar hesabı gerek makine teçhizat hesabı gerek kasa hesabı gerek ortaklardan alacaklar hesabında kayıtlar ile gerçek durum birbirinden farklı olabiliyor. Bunun çeşitli nedenleri var. Burada da yapmış olduğumuz düzenlemede vatandaşlarımızın işletmedeki gerçek durumuyla defter kayıtlarının uyumlaştırılması yani defter kayıtlarının gerçek durumu yansıtır hâle getirilmesini sağlamak. Burada da özellikle işletmede bulunduğu hâlde kayıtlarda yer almayan kıymetlerin defterlere kaydına imkân sağlıyoruz. Bu kapsamda genel orana tabi yani yüzde 18 oranına tabi emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar için vatandaş, işletme eğer yüzde 10 oranında indirimli orana tabi yani yüzde 8, yüzde 1 oranına tabi emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar için indirimli oranın yarısı oranında hesaplayacakları KDV'yi beyan edip öderlerse bu durumda bu işletmede bulunduğu hâlde, kayıtlarda bulunmayan varlıklarının emtialarını kayıt altına alabileceklerdir. Bu şekilde, Maliye vergi idaresine ödemiş oldukları katmadeğer vergisini de sonraki dönemlerde indirim konusu yapabileceklerdir. Aslında, burada bakıldığında, mükellef kayıtlarını düzeltmiş oluyor, Maliye vergi idaresine ödemiş olduğu vergiyi de daha sonraki dönemlerde indirim konusu yapabiliyor.
Bir başka husus, kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede mevcut olmayan emtia için fatura düzenlenmek ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle işletme kayıtlarının düzeltilmesine imkân sağlıyoruz. Zaman zaman mükelleflerimiz gerçekte satış yapmışlar ama bunun belgesini düzenlememiş olabiliyorlar. Bu durumda da bir düzeltme imkânı getiriyoruz. Vatandaş, bu durumda satışını yaptığı ama belgesini düzenlemediği bu işlemle ilgili Vergi Usul Kanunu'na göre muhtelif alıcılara diyeyim artık, adına düzenleyeceği bir faturayla ve katma değer vergisi beyannamesine dâhil edecek, o aya ilişkin hesaplanan KDV hesabına dâhil edecek ve bu şekilde sattığı hâlde kayıtlarda hâlâ gözüken stoku satış olarak gösterme imkânına kavuşacak, bu durumda da biz, geriye dönük olarak, bu kayıtlardan dolayı herhangi bir şekilde geçmişe dönük bir ceza ve faiz uygulaması yapmayacağız.
Bir başka husus, bilanço esasına tabi mükelleflerin kayıtlarında yer aldığı hâlde işletmede mevcut olmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacakların gerçek duruma getirilmesine de imkân sağlıyoruz, bu da yine kasada olduğundan farklı gözüken kayıtların düzeltilmesine imkân veren bir düzenlemedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son olarak, teklifte yer alan bir diğer önemli düzenleme de yurt içi ve yurt dışındaki varlıkların millî ekonomiye kazandırılmasıdır.
Geçmiş dönem, 14 Temmuz gecesini 15 Temmuz gecesine bağlayan geceydi, Mecliste hep beraber yasalaştırdığımız kanun tasarısından son anda çıkarttığımız bu yurt dışı varlıkların Türkiye'ye getirilmesiyle ilgili düzenlemeyi, o dönem hepimizin ortaya koyduğu kaygılar, düşünceler, öneriler çerçevesinde yeniden çalışacağımızı ve bir başka tasarıda getireceğimizi söylemiştik; bu konuda da gerekli hassasiyetleri dikkate alarak, gerçekten ekonomimize önemli bir katkı yapacağını düşündüğümüz bu düzenlemeyi tekrar huzurlarınıza getirmiş olduk. İnşallah, Komisyonda yapılacak katkılarla birlikte bu düzenleme de bu teklifin içerisinde son hâlini alıp yasalaşacaktır.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Bakanım, siz getirmediğiniz için biz getirdik.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ben, zaten, her sözüm... Kanun teklifini getirenler aslında geçerlidir Sayın Başkanım, ben, onu, tabii, hep dil sürçmesi yapıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; huzurlarınıza getirilmiş olan kanun teklifine bizim de Hükûmet olarak vereceğimiz katkılar neticesinde, inşallah, vatandaşımızın, esnafımızın, küçük ve orta ölçekli işletmelerimizin, büyük ölçekli işletmelerimizin, velhasıl tüm işletmelerimizin, gerek vergi idaresiyle gerek Sosyal Güvenlik Kurumuyla gerek gümrük idaresiyle gerek belediyelerle olan her türlü alacağını yeniden yapılandırma imkânı oluşacak, ihtilaflar ortadan kalkacak, işletme kayıtları düzelecek ve her şeyden önemlisi ekonomide canlanmaya, aktivitelerin artmasına yardımcı olacak.
Burada, özellikle üzerine basa basa vurgulamak istediğim husus, inşallah, sizlerin katkılarıyla en hızlı şekilde bu kanun teklifi yasalaştığı takdirde, vatandaşımız, bizim hesaplarımıza göre, bu kanunlarla ilgili ekim sonuna kadar yeniden yapılandırma noktasında müracaat etme imkânına kavuşacak; ilk taksitlerini vergi için kasım ayında ödeyecekler, Sosyal Güvenlik Kurumu için ilk taksitlerini de aralık ayı içerisinde ödeyecekler. Dolayısıyla, şu anda temmuzun sonundayız, temmuzun sonundan kasımın başına kadar veya kasımın sonuna kadar, esnafımız için, vatandaşlarımız için bir yeniden yapılandırma, bir rahatlama imkânı getiriyoruz.
Ha, bu düzenlemeyi yaparken, hazırlanan teklifi Maliye Bakanlığı olarak bizim de değerlendirmemiz gerekiyorsa, bunun amme alacaklarının tahsilatı açısından mevcut yöntemlerle mukayesesini yaptığımız zaman, özellikle kamu alacaklarının 2016 yılında tahsilatına katkı yapacağına inanıyoruz.
Bunu söyleme gerekçelerimden bir tanesi, özellikle bundan önceki yapılan yeniden yapılandırma düzenlemelerinde olmayan bir müessese getiriyoruz; peşin ödeme indirimi. Burada vatandaşımızın peşin ödeme seçeneğini seçerek birikmiş borçlarını bir kerede ödeyeceğini ve kendisi açısından bu borç meselesini bitireceğini, ama diğer taraftan da maliye idaresi olarak, sosyal güvenlik idaresi olarak, aslında bekleyen bir alacağımızı tahsil etmek suretiyle, özellikle 2016 ve 2017 yıllarında kamu alacaklarının tahsiline, kamu gelirlerinin tahsiline önemli bir katkı yapacağını düşünüyoruz.
Burada, yine özellik arz eden hususlardan bir tanesi, daha önceki yeniden yapılandırmalardan farklı olarak, özellikle vatandaşlarımızın bu müracaatlarını önemsiyoruz ama burada önemli olan yeniden yapılandırma sistemi içerisinde kalmak. Yani buna sadece borcun belli bir süre ertelenmesi veya ötelenmesini olarak bakılmasını doğru bulmuyoruz.
Onun için, yapılan düzenlemede her hâl ve takdirde yeniden yapılandırma için müracaat eden bir vatandaşımızın, mükellefimizin ilk 2 taksitini mutlak surette ödemesini kanundan yararlanmak için bir şart olarak getiriyoruz. Dolayısıyla, normalde bu kanun teklifinin içerisinde önceki yeniden yapılandırmalarda olduğu gibi, hem cari dönem hem de geçmiş dönemler için her bir takvim yılı içerisinde en az 2 defa taksitini aksatma imkanını veriyoruz, bunu koruyoruz, ama diğer taraftan, burada, vatandaşımızın bir an önce borcunu ödemesi ve sistemde kalması için ilk 2 taksitini büyük bir gayret göstererek, titizlik göstererek, özen göstererek ödemesini de önemsiyoruz. İnşallah, bu yapılan düzenleme geniş toplum kesimleri tarafından beklenen bir düzenleme, vatandaşımızı rahatlatacak bir düzenleme, alacaklı amme idareleri bakımından...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kaç vatandaşımız Sayın Bakanım, yani ne kadar mükellef?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şöyle: Bizim Maliyede, genelde gelir, kurumlar, katma değer vergisi için temelde beklediğimiz sayı 4,5-5 milyon aralığında bir mükellef.
Trafik para cezaları için dün bir açıklama yaptım, yani mevcut teklifte yok ama onu da kapsama dâhil etme noktasında size öneri sunacağız. Trafik para cezalarında, mesela 4 milyon 255 bin mükellef var, yapılandırılan alacak tutarı yaklaşık 6 milyar lira tutarında.
Bu bahiste bazı rakamları da yeri gelmişken paylaşayım. Vergi alacakları için, bu kanun kapsamında yeniden yapılandırmaya sokacağımız vergi alacağı aslı tutarı 90 milyar lira. Sosyal güvenlik pirimi için arkadaşların bana verdiği en son rakam 67 milyar lira, geçen gün 62 milyar lira idi bu rakam, arkadaşlar bunu bir tekrar check etsinler, çünkü ben Sosyal Güvenlik Kurumundan 62 milyar lira rakamını almıştım...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yıl sonu itibarıyla, daha önce bütçe çalışmaları sırasında 80 milyar lira gibi bir rakam...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Güncellenmiş efendim, zaman zaman güncelleme yapıyorlar.
Yani şu anda, bugün itibarıyla Sosyal Güvenlik Kurumundan en son aldığımız veride 67,7 milyar lira sosyal güvenlik prim alacağı yapılandırmaya sokuluyor.
Gümrük vergisinde ise 325 milyon lira vergi aslı, 935 milyon lira ise gümrük para cezası yapılandırmaya sokuluyor.
Eğer uygun görürseniz, bugün Komisyon çalışmaları sırasında kapsamın genişletilmesiyle ilgili de önerilerimiz olacak, kısaca onun da üzerinden geçmek istiyorum. Daha önce ifade ettim, eğer uygun görülürse mevcut kanun teklifinde olmadığı hâlde trafik para cezalarının kapsama alınmasını öneriyoruz. Askerlik para cezası, Karayolu Taşıma Kanunu idari para cezası, nüfus para cezası, seçim para cezası, kara yolu geçiş ücreti idari para cezası eğer uygun görülürse önergeyle sizlerin takdirlerinde kanun teklifi kapsamına dâhil edilebilir.
Ayrıca, vergi idarelerinin tahsil ettiği "diğer amme alacakları" dediğimiz alacakları da kapsama dâhil etmek istiyoruz, ama orada diğer amme alacakları içerisinde yer alan, daha önceki yasalarda da kapsam dışı tutulan bazı...
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Ecrimisil...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok.
Başkanım, bir müsaade edersen.
Diğer amme alacaklarının içinden bazılarını sayma yoluyla dışarıda tutuyoruz, onu zaten sırası geldiğinde açıklayacağım.
Kredi Yurtlar Kurumunun vergi dairelerine intikal ettirilmiş tahsili devam eden amme alacaklarını genel anlamda kapsama dâhil ettiğimiz için zaten kapsama girecek, ama, bugün, eğer uygun görürseniz, henüz vergi dairelerine intikal etmemiş Kredi Yurtlar Kurumunun öğrencilere vermiş olduğu kredi ve burslarla ilgili olan alacaklar konusunun da kapsama dâhil edilmesiyle ilgili önerimiz olacak, bu konuda Kredi Yurtlar Kurumuyla arkadaşlarımız çalışıyorlar.
Yine, ecrimisil alacaklarını yeniden yapılandırma kapsamına dâhil etmek istiyoruz.
Burada teknik bazı diğer alacaklar var. Belediyelerin su alacakları şu anda kapsamda değil, belediyelerin su alacaklarını da kapsama dâhil etmek istiyoruz.
Ben sözlerimi toparlarsam, inşallah, bu kanun teklifi yasalaştığı takdirde bütün vatandaşlarımız açısından, kamu açısından, ekonomi açısından rahatlamaya, kolaylaştırmaya ve ekonomide yakaladığımız canlılığı daha da yukarıya çekmeye vesile olacaktır.
Ben Komisyon Başkanımızın, üyelerimizin, sizlerin, milletvekillerinin yapacağı katkılardan dolayı şimdiden teşekkür ediyorum.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Eczacılarla ilgili...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bu arada, eczacılarla ilgili de epey bir süredir eczacılarımızın özellikle kayıtlarda olmadığı hâlde kayıtlarda gözüken tutarlarla ilgili bir sorunları vardı ve aslında epey bir süredir bu konuya bir çözüm bulma arayışımız vardı. Bugün ilgili eczacılar birliğiyle de beraber çalışmak suretiyle, hep birlikte, iktidar partisi, muhalefet partisi milletvekillerimizle beraber teknik olarak konuyu çalıştık, eğer uygun görülürse, burada da beyan edilecek tutarın yüzde 4'ü oranında bir tutarın ödenmesi karşılığında eczacılarımızın da bu geçmişten kalan bu sorunlarını çözeceğiz.
Bunu şu açıdan önemsiyorum: Aslında Sağlık Bakanlığının eczacılar için getirdiği bir kayıt sistemi var. O kayıt sistemi devreye girdikten sonra, bütün girişler ve bütün çıkışlar zaten kayıtlı, ama bir defalık geçmişe dönük böyle bir kayıt düzeltmesine ihtiyacı var, bunu zaman zaman değişik platformlarda konuşuyoruz, inşallah, bu da eczacılarımız için hayırlı bir gelişme olur ve kayıtlarını düzeltirler diyorum.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; tekrar...
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Sayın Bakanım, bu, tabii, problemli olan süreçlerle ilgili bir düzenleme ve dönemin getirdiği bir düzenleme.
Peki, zamanında sürekli vergisini ödemiş, cezasını ödemiş ve vatandaş olarak sorumluluğunu yerine getirmiş olan kişileri ödüllendirecek 2017 için bir öngörünüz veya bir çalışmanız var mı?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın vekilim, bu gündeme getirdiğiniz konu haklı ve önemli bir talep. Gerçekten vergisini tam ve zamanında ödeyen mükellefimize de biz...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ona da turkuaz kart verelim.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Teşekkür edin.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, şöyle: Bu konuyla ilgili bir çalışmamız var. Hangi vergileri kapsayabilir? Temelde kazanç üzerinden alınan vergileri kapsayabilir. Hangi oranda olmalıdır? Çünkü bu çalışmayı yapınca haklı olarak böyle bir talep gündeme geliyor, geçmişte de bu oldu. Bu konuyla ilgili, vergi yükümlülüklerini tam ve yerinde getiren mükelleflerle, mükellef haklarını güçlendiren bir kanun tasarısı çalışmasını yapıyoruz. Burada açıklamış olayım. İnşallah, yakın zamanda bu konuyu da içine alacak, mükellef hakkını, hukukunu güçlendirecek, vergiye gönüllü uyumu teşvik edecek bir kanun tasarısını da Plan ve Bütçe Komisyonuna yakında getireceğiz. Bu doğru bir talep, bu talebi hep beraber, inşallah sizlerin katkısıyla da yapacağız.
Teşekkür ediyorum.