SALİH FIRAT (Adıyaman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, değerli misafirler, sayın üyeler, sivil toplumun değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Evet, aslında hayırlı bir yasa çalışması yapıyoruz. Yıllarca, otuz yıldan fazla çalışanlara kanunla belirlenen otuz yıllık emekli ikramiyesi dışında ikramiye verilmiyordu. Bu emekli vatandaşlarımızın bu sıkıntısını gidermek için bu yapılan düzenlemenin emeklilerimize ve Hükûmetimize, devletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Elbette ki o vatandaşlarımızın o zaman ödenmeyen paralarının hak kaybının olmaması için elimizden geleni yapacağız. Yani onları mağdur etmemek için ne gerekiyorsa elimizden geleni yapacağız, buna inanıyoruz, Hükûmetimiz de bu konuda çalışma yaptı, güzel de bir çalışma olmuş. Diyelim ki 2002 yılında veya 2005 yılında emekli olmuş, otuz yıl, otuz beş yıl veya kırk yıl çalışmış, otuz yıllık ikramiyesini almış. Hakkaniyetli olan, insani olan, normalde o sürede alması gereken kırk yıllık paranın verilmesiydi ama verilmemiş, o zaman ki kanunlarımızda bu yokmuş. Bugün biz bunun haksızlık olduğunu, bunun bir hak ihlali olduğunu kabul ederek bir düzenleme yapıyoruz, diyoruz ki: "Bundan böyle -zaten 2015 yılının başından itibaren başladık- kaç yıl çalışmışsa o yılın karşılığında emekli ikramiyesini alması gerekir." Diğer taraftan, gerek mahkemeye başvuranlar gerek başvurup başvurularına olumsuz cevap alanlar için de yeni bir düzenlemeyle diyoruz ki: "Bunların hakkını biz, bir yıl içinde başvururlarsa ilk üç ay içinde 7.500 liraya kadar olan kısmını ödeyeceğiz, gerisini de bir yıl içinde ödeyeceğiz." Tabii, bu insanlarımız haklı olarak şunu söyleyebilirler: "Biz bugün emekli olsaydık bu kadar para alabilirdik, bana verilecek olan para bugünkü ikramiyeyi karşılamıyor." Bu hakka da sahipler ancak şu da var: Buna karşılık, bunların zaten bugüne kadar böyle bir hakları da yoktu, alamıyorlardı, kanunen böyle bir şey yoktu. Bu düzenleme yapılıyor ama burada önemli olan gerek devletimizin imkânları gerek vatandaşlarımızın da haksızlığa uğramaması için bir vade farkı faizi mi eklenir veya bugünkü ikramiye oranında bir hesap yapılır. Eğer devlet hakikaten bu yükün altından kalkabilecek gibiyse bu emekli kardeşlerimizden bunu esirgemememiz gerekiyor. Ama, bunun bir çalışması yapılır, gerekirse Genel Kurulda bir ek maddeyle bu düzenlenebilir. Ya vade farkı ödenir ya da bugünkü fiyatlar üzerinden hesaplanıp o zarar tazmin edilir. Ama burada en azından teknik çalışmanın yapılması... İşte, adliyeye giderse ne ödeyeceğiz, gitmezse ne ödeyeceğiz, bunun çalışması eğer detaylı olarak yapılırsa emin olun ki biz hem emeklileri memnun etmiş oluruz hem de devletimizi zora sokmamış oluruz.

Tekrar kanunun hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ederim.