KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, çok kıymetli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, çok şey anlattınız ama benim geçen yıldan kalan önemli bir meselem var, şimdi siz yeniden o meseleyi tazelemişsiniz, Mustafa Bey bakıyor, biliyor.

Şimdi, hem arkadaşların hem de sizin hafızanızı tazeleyeyim; bakan değişti, gelişmeler oldu, bir sürü şey oldu.

Sayın Bakanım, Şişli'de bir eğitim kampüsü var. Endüstri Meslek Lisesi, Motor Teknik Lisesinin olduğu yer. Burayı geçen sene tam bu vakitler ben gündeme getirdim çünkü bundan birkaç gün önce, kasım ayının başında Bakanlığınız oraya bir imar planı tadilatı yaparak eğitim alanı donatı olan yeri ticari alan, konut alanı, AVM olarak değiştirdi ve sonrasında veliler, okul yetkilileri, sendikalar, odalar, hepsi itiraz ettiler, yürütmesi durduruldu. Şimdi, o yürütmeyi durdurma aşamasında iptal kararı henüz sonuçlanmadan siz yeniden bir plan tadilatı yaparak, bu sefer bir kısmını yine eğitim alanı gibi ayırarak yeniden bir imar planı askıya çıkarmışsınız.

Şimdi, ben size, hafızanızı tazelemek üzere bazı şeyleri söyleyeyim: Burası Şişli'nin göbeğinde, 1960'tan beri okul olarak devam ediyor; 1952 yılında tahsis edilirken de Millî Eğitim Bakanlığı diyor ki: "Eğer buraya yarın Bulgar devleti herhangi bir şey söylerse..." Çünkü onların din adamlarına ait olduğu yolunda iddiaları var ama tapuda bir şey yok, sahibi 1915 yılında ölmüş, varisi olmadığı için de Hazineye geçmiş, şahıs adına kayıtlıymış. Dolayısıyla, bunu bildiği için de onu verirken yazıda diyor ki: "Eğer böyle bir şey olursa Hazine parasını versin, burası eğitim yeri olarak kalsın." Yani söylediğim hepsi fazlasıyla, Osmanlı arşiv kayıtları dâhil, burada var, istediğiniz belgeyi size takdim edebilirim. Yani, söylediklerimi özetleyerek söylüyorum zamanım yok diye ama ne istiyorsanız, bir klasör dolusu burada belgeleri, bilgileri, Abdülhamit'ten kime nasıl devredildi, Bulgar Ekzarhlığına nasıl geçtiği, Vakıflar Meclisine nasıl geldiği, hepsi var ama benim merak ettiğim şey şu: Şimdi, burada yaklaşık 6 bin öğrenciye hizmet veren, Şişli ilçesinin en büyük okul kampüsü olan yeri -neredeyse öğrencilerin dörtte 1'e yakını burada- ben kendim bizatihi merak ettim bu olaydan sonra, bir iki ay önce gittiğimde gezdim. İçinde bütün özel sektörün atölyeleri var, AR-GE merkezleri var. Biz burada sanayi-üniversite iş birliği diyoruz ama meslek okulları zaten... Şimdi diyeceksiniz ki "Efendim, o oldu, bu oldu." diye, onun için bunları söylüyorum. O atölyeleri bir daha hiç kimseye yaptıramazsınız. Türkiye'nin en büyük firmaları gelmiş, okulun kampüsü içerisinde çocukların çalışacağı yerler kurmuş ve oraya gelen çocukları yüzde 80'i de sizin söylediğiniz tarzda garip gurebanın çocuğu. Meslek lisesi burası.

Şimdi, gerçekten bu aceleyi anlamadım. Tamam, birileri var, bazı şeyleri söyledik, bazı şahısları söyledik, geçen sene de burada söyleyince fincancı katırları biraz yerinden oynadı, bize de tepkiler geldi ama yani anlamıyorum bu AVM şeyi nedir? Yani, burası hakikaten hem plan... Hadi, şahsa geçiriyorsunuz, üstüne üstlük bir de imar planı, mahkeme durduruyor, bir tane daha. Nedir Sayın Bakanım, anlamadım ben? Bir kere mülkiyetin geçişi sorunlu ama ona kanunu uydurmuşlar... Böyle enteresan tarihler var. Bakıyorum, ağustosun 17'sinde adam tescil yaptırıyor, bir tarafı Şişli Belediyesine geçmiş, bir tarafı "Bulgar Hastanesi" denilen yeri Vakıflar vermemiş, öbür tarafı Büyükşehirde "mezarlıklar" diye geçmiş ama gelip okulun olduğu yere çöküyor. Neden? Çünkü o parsel en büyük şey, 50 küsur bin, 59 bin metrekare yer, diğerleri 3 bin, 5 bin. Enteresan şekilde Şişli Belediyesi aldığı yerde oturuyor, kendi adına tescil yaptırmış. Yani, tarihi söyleyeyim, siz de gülersiniz. Şişli Merkez Mahallesi -durumunu çıkarmış, belediyeden okul istemiş- tescil tarihi diyor ki... Daha önce, 2008'de, Vakıflar Kanunu'na ilişkin yaptığımız düzeltmeden sonra bir kısmını almışlar, bir kısmı kalmış, bunlar sorunlu olarak kalanlar, 1/10/2010 tarihinde 11'inci madde gereğince Şişli Belediyesi ve Bulgar Ortodoks Kilisesi adına tescil edilmiş. Büyük parça kalmış, işi çözememişler demek ki. Neden kaldıysa? Onu Vakıflarla ilgili şeye daha önce sorduk, ilgili bakana da sorduk, hâlâ gelmedi. Vakıflar Meclisinin değişik kararları burada var, itirazlar da var, daha önce verilmeyenler de var, verilenler de var.

Şimdi, bakıyorum burada şöyle bir şey söylüyor: "Adliye binasının bulunduğu 2087 ada 40 parseldeki Şişli Belediyesine ait 2.516 metrekareyle trampa edilerek 3/6/2008'de bedel farkı olan 1 milyon 658 bin neyse..." diyor, Hazineye ödenerek 17/8/2011 tarihinde, 17/8/2011 tarihinde tapusu alınmış. Şişli Belediyesi trampa yapmış, bir şey yapmış. Ondan sonra enteresan bir şey oluyor, arkasından bir hafta sonra ilgisiz bir şekilde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının teşkilatıyla ilgili kanunun ekinde Vakıflar Kanunu'yla ilgili bir şey paldır küldür bu arada KHK'yla, bir düzeltmeyle araya geçmiş. Arasında on gün yok. Nasıl oluyor da pat diye haber alıp ondan önce tescilini yapıyorlar? Tarihleri dikkatinize sunuyorum. Ha, diyeceksiniz ki: "O ayrı bir konu, bizi ilgilendirmiyor."

Şimdi, bu kadar tartışmalı bir yer, mahkeme yürütmesini durdurmuş yani ne acelesi var da siz bir tane daha plan yapıp da bunu askıya çıkarıyorsunuz? Daha yeni, bu söylediğim ekim ayında Sayın Bakanım. Ya, bu, hakikaten enteresan bir şey, ben anlamakta zorlanıyorum, burası okul yeri olarak duruyor. Şimdi söylediğimiz şeyleri gidip bir gördünüz mü? Bu arkadaşlarımızın bir tanesi gidip baktılar mı? Ben merak ediyorum. Ya, burası nasıl bir şeydir, ne menem bir şeydir? Niye millet itiraz ediyor? Niye herkes, veliler, öğrenciler yığıldı diye bakılmıyor mu? Merak ediyorum yani. Bakın, diyor ki: "Bulgar devleti eğer böyle bir şey iddia eder velev ki bir şey yaparsanız..." Ki onu da düşünüyor kimin bir şeyler yapabileceğini. "...o zaman da kamulaştırın, adamlara parasını Hazine ödesin." diyor. Zaten Hazine adına tescilli. Yani, ben, bu olayı gerçekten iyice okuyunca hakikaten nevrim döndü. Yani, anlamakta zorlanıyorum. Tabii, niye zorlanıyorum? Aslında zorlanmıyorum da bütün hepsinin üstü kapatıldığı için, malum 17-25 Aralık "tape"lerinin bir kısmında da bu müteahhidin eski bakanımızın oğluyla görüşmelerine ilişkin iddialar vardı ve o devreye girdikten sonra bunun çözüldüğü "beyefendiyle görüşüldü" yazıyor. Şimdi, siz bunun üstüne eğer kalkar, bununla ilgili geçen sene Kasım 2013'te çıkan şey iptal edilmesine rağmen şimdi yeniden kalkar yeni bir şey yaparsanız o zaman, burada gerçekten başka bir şeyler aramaya başlarız. Yani, burada, ben, gerçekten zorlanıyorum. En azından bir bekleyin, mahkeme bir belli olsun, iptal ediyor mu, etmiyor mu, neyle ilgili, yürütmeyi durması neyle ilgili, bunlara bir bakmak lazım.

Artı, yani, Vakıflarda da konuştum ama maalesef orada yapılan beyanname, herşey doğru kabul ediliyor. O beyannamenin arkası var mı? Ondan önce Osmanlı nın tapu kayıtları burada, kimin kime neyi verdiği belli. Böyle bir şey var mı, yok mu? Birisinin adına, gayrimüslimin adına olan her şey vakıf arazisi diye tescil edilecek diye bir şey yok ki. Bizim arşivlerimiz dünyada hiçbir devlette yok, arşivler de açık. Bakın, burada, Osmanlıcada hepsi var, çevirmiş arkadaşlar, Türkçesi de var, okumak isteyenlere gösterebilirim. Yani, bir bağışta bulunulmuş zaten Abdülhamit tarafından, gelmiş şahıs adına.

O, ayrı konu, haydi orayı geçtik, Vakıflar yaptı bir şey, kanun çıktı, onlar da kılıfına uydurdu. Zamanım az olduğu için söylemiyorum diyorum, dosyanın tamamı tarih tarih. Hangi tarihten sonra kim nereye müdahale etmiş, hangi kanun çıkmış, arkasından hangi düzenleme yapılmış, ona baktığım zaman zaten şaşırıyorum gerçekten. Arkasından bir de bununla ilgili yönetmelik tekrar yürürlüğe girmiş, hepsini arka arkaya uydurmuş arkadaşlarımız vakıflarla ilgili. Maalesef, orada önceki yapamadıklarını da -2011'e kadar olmayanları- önce bir almışlar bir kısmını 2010'da ilk kanuna göre, getirmişiz onlara da uygun olsun diye, geçici madde 11, ilgili kanununun 17'nci maddesiyle, Vakıflar Kanunu'na geçici 11'inci maddeyi ekleyip geri kalanlar da...

Özellikle, bakın, belirtmişler orada da, (b) şıkkında "...satış ve trampa dışındaki nedenlerle Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, belediye ve il özel idaresi adına kayıtlı taşınmazları" Tekraren okuyorum: "Kamulaştırma, satış ve trampa dışındaki nedenlerle burada kalanlar..."

(c) "...beyannamesinde kayıtlı olup kurumlar adına tescilli olan mezarlıklar." Tamam, mezarlık değilmiş. "Malik hanesi açık olanlar" diyor, malik hanesi açık değil. Malik var, Hazine adına kayıtlı.

(b) bendinde de "...satış ve trampa dışındaki nedenlerle Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, belediye ve il özel idaresi dışında..." Deminki söylediğimi kastediyorum, buraya o maddeyi yazdırmış, ondan önce halletmiş, on gün sonra da maddeyi açık olarak yazdırmış.

Şimdi, gerçekten, hukuk devletinin ayaklar alındığını hep söyledik ama Sayın Bakanım böyle bir şey...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bütün belgeler burada, 1952'deki yazılanlar burada. İmar planı değiştirilirken bir de merak ediyorum neye istinaden değiştirdiğinizi? Çünkü gecekondu, kıyı alanları ve tesisleriyle, niteliğinin bozulması nedeniyle orman ve mera dışına çıkarılan alanlar dâhil kentsel ve kırsal alan ve yerleşmeler maddesine sokulduğu söyleniyor. Yani, donatı alanı olarak olan bir yeri, eğitim alanı olarak tahsis edilmiş olan bir yerin buranın göbeğinde, yanında hastane, bir tarafından belediye binası var, önüne kocaman bir futbol sahası yeri var, baktım, "Biraz otopark alanı olarak düzenleyelim." demişler, o da iptal olmuş, o da duruyor ama- hakikaten burada nasıl oldu da böyle bir şeyin dışına çıkarılan bir maddeye sokulduğunu ben anlayabilmiş değilim.

Aynı kararla, enteresan bir şekilde, okul arazisi ve Şişli Belediyesi hizmet binasının yapıldığı arazi Vakıflar Meclisinin aynı kararıyla buraya verilmişken Şişli Belediyesi binasının bulunduğu yer garip bir şekilde -demin dediğim gibi, bir hafta öncesine nasıl anlaştılarsa- tapuya tescil ettirilmiş. E, beyefendi devreye girmiş alır almaz, tescili yapılır yapılmaz da işin içerisine tekrar Bakanlığınız girmiş ve belediyenin daha önce kabul etmediği yapılmayan imar planı tadilatlarını maalesef yapmış

Onun için, bu iddialar çok ciddidir. Bir yıldır devam ediyor, ilk geldiğinizde de bu konu gündemdeydi ama şimdi yeniden böyle imar planının askıya çıkarılması bütün halkı galeyana getirmiş durumda. Veliler, öğrenciler, öğretmenler şu anda sıkıntılı bir durumda, yeniden dava açma yoluna doğru gidiyorlar ama bence en azından bu davaların sonucunu biraz daha beklemiş olsaydılar böyle bir sıkıntı olmazdı diyorum.

Burada şunu söylemeyin bana, ben onu size söyleyeyim hemen. Yani, arkadaşlar böyle bakıyor, ne cevap vereceğinizi biliyorum, onun için.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Günal...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bitireceğim Başkanım yani toparladım en sonunda arkadaşların söyleyeceğine de yol vererek...

SADIK BADAK (Antalya) - Tekrara başladı.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yok, yok, onların ben ne söyleyeceğini...

BAŞKAN - Hayır, onların ne söyleyeceğini söyleyerek tekrar cevap verince biraz uzar yani.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yok, yok, onu demiyorum, bunu söylemeyin, bana gerçek cevap verin diyorum.

Yeni imar planında biraz daha bazı planlar, parseller eğitim tesis alanından çıkarılarak ayrıcalıklı bir şekilde bu ticaret-konut alanına dönüştürülmüş ama yeniden askıya çıkan planda 1,6 hektarlık alanın köşesinde meslek lisesi olarak yer ayırmışlar. "Bakın, sizi atmıyoruz, buna itiraz etmeyin." Arkasından, kısmen işte 1 hektarlık alana park, kısmen cami fonksiyonları getirmişler, 3,6 hektarlık alanda ticaret-konut olmuş. 1,6'sını köşeye ayırmışlar, "Ya, burası dursun ama biz öbür tarafa yine ticaret alanı yapalım."

ADNAN KESKİN (Denizli) - Camiyi de sos yapmışlar, daha ne istiyorsun!

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Şimdi, yani, burada çok teknik şeyler var siz çok iyi biliyorsunuz. Eğitim tesisi alanı yani kentsel donatı alanı olan bir yer dedim. Donatı alanları bu şartlarda zaten mevcut yoğunluğu karşılayamaz durumda, oraların hepsi... Bir de kat sınırı yok, yükseklik sınırı yok. Yaptığınız plan her şeye böyle çok caiz bir plan. Onun için, bu hususu bir gözden geçirin, yarın aynı konuyu Millî Eğitim boyutuyla Sayın Bakanımıza da... Çünkü okulları ilgilendiriyor, onların boşaltılması lazım, bir sürü şey lazım ama bakın Sayın Bakanım gerçekten gördüm, okul yapabiliriz, başka yerler buluruz ama o insanlar, Türkiye'nin en önemli firmaları -20-30 tane firma ben gördüm- otomotiv firmaları, elektronik firmaları, bütün donanımları yapan, imar eden firmaların orada atölyeleri var. Onları hiç kimseye bir daha kurduramayız, zaten rica minnetle, zorla yaptırıyorlar ve orada gariban çocukları okuyor. Onun için, lütfen bunu bir daha gözden geçirin, bilmiyorum ayrıntısına vâkıf mısınız? Arkadaşlar da bir değerlendirsin, oraya yazık olmasın diyorum. İlla ki varsa bir şey, dediğimiz gibi, kamulaştırıp bedelini öderiz, devlet nerelere ödüyor yani, nerelere ne paralar ödüyoruz. Onun için, böyle bir şeyi yapıp da hele hele böyle tartışmalı bir şekilde yapılmasına müsaade etmeyelim. Sizi de yeni Bakanlığınızın birinci yılında sıkıntıya düşürmesinler diyor, Bakanlığınızın bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum.