KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA SERDENGEÇTİ (Aksaray) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle, ben de bütün arkadaşlar gibi 15 Temmuz gecesi yaşanan hain, alçak darbe girişimini kınıyorum ve lanetliyorum. Bu darbe girişimi üzerinde elbette çok uzun şeyler söylenecek, konuşulacak, yazılacak, çizilecek; ben de bu konuda birkaç şey söylemek istiyorum.

Öncelikle, Türkiye'de darbe olmayacağı konusundaki kanaatim o gece değişti, Türkiye'de darbe o kadar uzak bir şey değilmiş. 50-60 üst düzey rütbeli asker, 40-50 tank, 2-3 tane uçak Türkiye'ye korkunç bir gece yaşattı. Şimdi, bu açıdan bundan sonra böyle bir darbe girişiminin olmaması için yapılması gereken şeyler üzerinde yoğunlaşmak gerektiğini düşünüyorum. Neler yapılabilir? Benim âcizane fikrim, bir daha orduda böyle kliklerin, böyle cuntaların yerleşmemesi, yer almaması veya köklenmemesi için tedbirler almak gerekiyor. Ayrıca, kanunlar ve cezalar belirleyici olmalı. Yani, böyle bir işe kalkışan kişinin çok ağır cezalar alacağı önceden belirlenmeli. Hatta o gün darbede rol alan rütbesiz erlerle ilgili de tartışmalar vardı. Şimdi, bu erlere de askerlik ocağına girerken veya kanunla veya ilk girdiğinde söylenmesi gerekir ki, eğer komutanı darbe yapıyorsa bu işe karışmamalı, karışırsa bunun da cezasının olduğunu o da bilmeli. Ya değilse 50-60 rütbeli subay Anadolu'nun bağrından çıkmış bizim evlatlarımızla darbe yapamaz, bize silah çekemez yani.

EREN ERDEM (İstanbul) - "Tatbikat." demişler zaten başta onlara.

MUSTAFA SERDENGEÇTİ (Aksaray) - Demişler ama bundan sonra bilmeli ki, yani, eğer komutanı emir veriyorsa darbeyle ilgili yani sivil halka ateş etmesini emrediyorsa bunun bir suç olduğunu, darbeciler gibi yargılanması gerektiğini baştan bilmeli, "Ben emir kuluyum." diyememeli. Yani, komutanı "Kendini camdan at." dese, atacak mı bu asker? Yani, bu asker olmasa zaten 4-5 üst düzey rütbeli adam veya 5 orgeneral darbe yapamaz. Yani, onlar bizim evlatlarımızla bize darbe yapıyorlar. Bunun gibi cezalar belli olmalı. Daha sonra böyle bir olay olduğunda neler yapılabileceği... Yani, öncelikle, koruyucu tedbirleri olmalı yani istihbaratta bir zafiyetimiz varsa onlar takip edilmeli; sonra, böyle bir olay olduğunda neler yapılabilecek, bunların hepsi baştan belli olmalı. Bir de böyle bir olay gerçekleşirse, şimdiki durum gibi, rehabilitasyonu nasıl olmalı yani bir iç savaş çıkmama olasılığı veya başka bir şey için bunların hepsi önceden belli olmalı. Bence, biz bu darbeyi ucuz atlattık ama son değil, her an yenisi olabilir.

Darbeler üzerinde konuşulacak "Bunlar niye başarılı olamadılar?" diye. Şimdi, düşünün, o gece...

Yani, uzatıyorum, kusura bakmayın ama.

BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.

MUSTAFA SERDENGEÇTİ (Aksaray) - ...Cumhurbaşkanımızı ele geçirselerdi, biraz geç başlasalardı çok ağır olurdu bu. Şimdi, bu darbe üzerine yazılacak, çizilecek; yeniden darbe yapma heveslileri de bunu inceleyecekler, nerede hata yaptıklarını görecekler, yeniden deneyecekler. Bunun için, bunlara çok önemli tedbirler alınmalı diye düşünüyorum.

Yine, kısaca, hızlı geçmek için iki şey daha söyleyeceğim. İşte, böyle bir tehlikeden sonra ordumuz zayıfladı yani Ergenekon ve Balyoz davaları ve bundan sonra da ordumuzda bir zayıflama var. Üst düzey rütbeli askerler gidiyor ama uzun süre konuşuluyordu zaten "Orduda yüksek rütbeli subay çok fazla." diye. Bu, bir fırsat olarak daha dinamik, daha hızlı bir ordu yapılanması olabilir.

Üçüncü olarak da Dışişleri Komisyonu üyesi olarak, bu darbe girişimi Türkiye'nin itibarını çok zayıflattı, mutlaka dışarıda bununla ilgili çok sorularla karşılaşacağız ama bunu da böyle anlatmak gerekir ki yani "Bu darbeye Türk halkı olarak, millet olarak biz karşı çıktık, sizler el altından desteklediniz. Aslında, biz daha demokratız." diye bu şekilde anlatılabilir.

Allah bir daha böyle günler yaşatmasın. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.