KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim.

Aslında, Plan ve Bütçe Komisyonunda ülkemizin içerisinden geçtiği süreçteki özenin niye korunmak veya devam ettirilmek zorunda olduğunu kısa cümlelerle yeniden açıklamak zorundayım, o nedenle söz aldım, kusura bakmayın. Geneli üzerinde değil bu olay.

Değerli arkadaşlar, geçtiğimiz süreç bize çok net olarak gösterdi ki uluslararası ilişkilerde daimî dostluk diye bir olay yoktur, yoktur yani. Bir gün önce dostunuz olan ertesi gün dostunuz olmadığı gibi, bir gün önce düşmanınız olanın birdenbire size destek verdiği bir olayla da karşı karşıya kalabilirsiniz. O nedenle, bu tür kurumların özellikle de herkesin gözlerini Türkiye'ye diktiği bir sırada ve pek de fazla anlamı olmadan -çok somut bir şey olduğu takdirde elbette yanıt verilecektir, bunda herhangi bir şey yok- genelleştirilerek suçlamasının da veya en azından dışlama çabalarının şurada yapılan görüşmelere bir katkısı olamaz, olmuyor da zaten, ne dersek diyelim. Şu anda Türkiye'yi iki tane kredi değerlendirme kuruluşu değerlendirmeye çalışıyor. Bunlardan bir tanesi olumsuz not vermiş, geriye bizi izleyen iki kuruluş kalmış, bir tanesi de değerlemeye almış. Eğer bu değerlemeden olumsuz not çıktığı zaman -bizim de daha önceden altına imza attığımız bazı sözleşmeler- uluslararası yatırımcıların koymuş olduğu kurallarla biz birdenbire açığa düşmüş oluyoruz. Uluslararası yatırımcılar diyorlar ki: "En az iki tane kredi değerlendirme kuruluşunun verdiği notlar yatırım yapılabilir ülke statüsünün altına düşürürse ülkeyi, buraya açmış olduğunuz veya oradan almış olduğunuz tahviller, vesairelerle ilgili olarak karşılık ayırın." Bu bir kural ve herkes için geçerli. Bu kural kapsamında sadece geçtiğimiz yıl içerisinde aşağı yukarı 16 tane ülkede birdenbire not düşüşü olmuş, Brezilya'sından, Kazakistan'ından, Bahreyn'inden, Suudi Arabistan'ından, Mozambik'inden, Kongo'sundan, Gabon'undan, Umman'ından Nijerya'sından sadece incelenip de notu düşürülmeyen Rusya, Güney Afrika ve Abu Dabi olmuş. Yani, isimlere falan baktığınız zaman bunlara karşı da bunların bir düşmanlıkları vardır falan diye görmek gerekiyor. Yok. Ama, bunların hepsinde, saydıklarımın hepsinde bu not düşürülmüş ve bu insanların şu anda özellikle uluslararası yatırımcılarla kredi kullanımı açısından ciddi sıkıntılarla karşı karşıya bırakıldığını da biliyoruz. Bizim ülkemiz bunların düştüğü duruma düşebilecek bir konumda değil, biz ısrarla bunu haykırmaya çalışıyoruz. Bizim kanıtlayacağımız bu. Bunun dışında başka hiçbir şeye, kimseye bir şey kanıtlamak durumunda değiliz. Bu adamlar bunu yaparken özellikle 2'nci madde olarak belirlenen politik gelişmeler ışığında Türkiye'nin şoklara karşı dayanaklılığının reform yapma ve ekonomi politikası oluşturma olasılığının düşmesini göz önüne alarak da bunlar değerlendirmeye geliyorlar. Biz diyoruz ki: Türkiye'nin dayanaklılığı da vardır, devam etmektedir, reform yapma kapasitesini de kesinlikle ve kesinlikle kaybetmemiştir, sürdürecektir; olabilir, belirli dönemlerde belirli sarsıntılar geçirmeme diye bir olay yoktur, her ülkenin tarihinde vardır. Biz, burada yaptığımız yasalarla Türkiye'de reform yapma kapasitesini kanıtlamaya çalışıyoruz. Olguların dışına çıkıp da karşılıklı olarak veya doğrudan doğruya o kuruluşları suçlamaya başladığımız zaman bunların yapacakları değerlendirmelere bizim bir katkımız olmaz, olmaması gerekir.

Bu reform yapma kapasitesinin elbette ki ayrıntısıyla tartışılması da bütün bunların hepsinin tamamen karşısında olunduğu anlamına da gelmez, tartışıyoruz. Yani, Türkiye kuruluşundan beri 33 defa af kanunu geçirmiş, bunun 6 tanesi de geçtiğimiz son on dört yıl içerisinde olmuş. Bunun söylenmesi Türkiye'nin reform yapma kapasitesinin varlığını ortadan kaldırmaz; tam tersine her şeyin farkında olarak bazı şeyleri yapmaya çalıştığımızı gösterir. Yapılan her düzenlemenin belirli yorumlara neden olmamasını sağlamak zorundadır buradaki tartışmalar. Büyük bir olasılıkla şurada yaptığımız tartışmaların hepsi virgülüne kadar, aynen tutanak olduğu için, aynı, tutanaklarıyla belirli yerlerde değerlendiriliyor. "Bunlar nerede konuşuyorlar, ne konuşuyorlar, ne düzenlemeye çalışıyorlar, farkındalar mı, farkında değiller mi?", "Ya, bu insanlar yaptıklarının bile farkında değiller." diye bir değerlendirmeye biz rıza gösterebilir miyiz? Hayır, her şeyin farkındayız, her şeyi onun için tartışıyoruz. Beraber tartışıyoruz, karşılıklı tartışıyoruz, konuşuyoruz, beraber tartışamadığımız şeylerde dile getiriyoruz, dile getirilenlere yanıtlar veriliyor. Yani, bu ülkenin reform yapma kapasitesi vardır, üstelik de reformlarını bu çerçeve içerisinde uluslararası standartlara ve hukuka uygun bir şekilde yerine getirmektedir, bunun altını en kalın çizgilerle çiziyoruz.

Uluslararası standartlara ve uluslararası hukuka uygun bir şekilde yerine getirmektedir. Uluslararası hukukla çatışacağınız, uluslararası ilişkilerimizle çatışacağınız bir ortamı asla yaratmayı düşünmüyoruz, öyle bir derdimiz de yok zaten. Burada yapılan tartışmaların lütfen bu çerçeve içerisinde değerlendirilmesini, buradaki insanların yaklaşımının da bu olmasını özellikle ve özellikle istirham ediyoruz. Elbette ki Plan ve Bütçe Komisyonunun yapısı ve çoğunluğu nedeniyle burada dile getirenlerin mutlaka yerine geleceği şeklinde bir şey yok ama mantıklı görüyorsanız Türkiye'yi şu anda değerlendiren, bütün dünyanın değerlendirildiği yatırım yapma kapasitesine aykırı herhangi bir konumunun olmadığı konusunda var olan kanıyı pekiştirmek istiyor isek o nedenle buradaki değerlendirmelerin bu açıdan yapılması gerekir diyorum.

Teşekkür ederim.