KOMİSYON KONUŞMASI

FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Sayın Bakanım, Değerli Başkan, değerli arkadaşlar, kıymetli hazırun; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, hepimize geçmiş olsun. Tarihin en karanlık, en alçakça bir darbe girişimini hep beraber savuşturduk. Cenab-ı Allah inşallah daha bu tür belaları ülkemize musallat etmesin.

Kanun teklifinin 6'ıncı maddesinin (3)'üncü fıkrasında sözü edilen kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar hakkında hükümler noktasında bir düzenleme var. Burada 31/12/2015 tarihi itibar alınıyor ama 31/12/2015 tarihinden bunu kanun yönünden değil, tarih olarak düzeltmemiz gerekir.

Bir de aynı zamanda şirketlerin, firmaların bu kanunun yayınlandığı dönemde bilançolarında bulunan ve tahsilinin mümkün olmadığı veya tahsil edildiği hâlde işletmeler tarafından kayda alınmamış ve hâlâ borç bakiyesi veren hesapların da düzeltme imkânı verilmesi lazım. Bu hesaplara örnek olarak da 120, 136, 236, 159, 320, 420 gibi hesaplar gösterilebilir.

İkinci olarak, teklifin 5'inci maddesinde yer alan asgari matrah artırımları çok yetersizdir, bunun işletmelerin ciroları göz önüne alınarak yeniden değerlendirilmesinde fayda görüyorum.

Üçüncü olarak, kamuya borcunu düzenli ödeyenlerin mutlaka taltif edilmesi gerekir, böyle bir düzenleme yapılması lazım.

Bu 7'nci maddede yer alan, her türlü gemi, yat ve diğer su araçları noktasında ben Musa Bey gibi düşünmüyorum, Musa Bey'in yorumu zorlama bir yorum. Çünkü, burada Türkiye'nin bütün marinalarına gittiğinizde yatların üzerinde şöyle bir ibare görürsünüz: "Delaware USA" Bu ne demek? Amerika'da Delaware şehrine kayıtlı yat demek. Ben mevzuyu bilmediğim için ilk gittiğimde şaşırmıştım yani bu Bodrum'a veya Marmaris'e bu kadar Amerikalı yatlarıyla nasıl gelmişler diye. Sonra bir araştırdım ki Türkiye'de yatların tescili zormuş, Amerika'da bir firma kuruyormuş bu yat sahipleri, o firma adına bu yatı alıp rahat rahat Amerikan bandrollü Türkiye'ye geliyormuş bunlar. Yani, beş kuruş bir faydası yok Türkiye'ye. Eğer bunlar geri getirilir, kayıt altına alınırsa o zaman Türkiye'ye bir faydası olacak ve bunlar Türk bandrolü olacak.

MUSA ÇAM (İzmir) - 2 kuruş vergi almıyorsun Sayın Çaturoğlu.

FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Hayır, alacağız işte, bundan sonra alacağız, bundan sonra, kayıt altına alıp vergi alacağız.

ERHAN USTA (Samsun) - Af çıkarmak yerine tescili kolaylaştırın.

FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - İkincisi, hep duyardık işte, "Kefken açıklarında Panama bandrollü gemi battı." Geminin sahibi Karadeniz Ereğlili, Zonguldak'tan. Bu nasıl oluyor falan dedik, o da aynı şekildeymiş yani yok Komor adaları, Panama bilmem ne, falan, bunlar da aynı. Yani, sahipleri Türk, işletmecileri Türk ama Türkiye'de yük fazla olduğu için yabancı Panama veya Komor adaları veya daha değişik bilmediğimiz adalarda bunlar şirket kurup gemileri onun üzerine alıp sonra Türkiye'de çalıştırıyor. Dolayısıyla, bunlar Türkiye'ye gelecek ve kayıt altına alınacak. Buradan zorlama yorumlar çıkarmamak gerektiğini düşünüyorum ben. Dışarıdan gelen varlıkların kayıt altına alınması iyidir yani bizim paramız yurt dışına kaçmış ise olaya bu şekilde... Tarihin çeşitli dönemlerinde paralar kaçtı, gitti. Bu yüz milyarlarca lira dolardan bahsediliyor. Bunların Türkiye'ye gelmesi için de elimizden gelen ne varsa yapmalıyız. Bunlar Türkiye'de kayıt altına alındıktan sonra bizim için daha güvenli bir durum olacak. Düşünüyor musunuz bir terör örgütünün veya efendime söyleyeyim, bir iş adamının yurt dışında hatırı sayılır miktarda parası olduğunu. Bu kara parayla Türkiye'ye daha fazla tahribat yapma imkânı var ama parayı kayıt altına aldığımız zaman böyle bir imkânı da ortadan kalkmış oluyor.

En son olarak, ben de diğer arkadaşlarımız gibi, bu vergi affı düzenlemelerinin sık sık yapılmasının vergi ahlakını zedelediğini düşünüyorum; bunları her zaman yapmamak lazım, hatta Anayasa'ya hüküm koymak lazım bu düzenlemelerin yapılmaması noktasında. Çünkü, ödeyenler keriz yerine konuluyor maalesef, ödemeyenlerin de mutlaka bir iki sene içerisinde af çıkar noktasında ödemelerini yapmayıp böyle bir alışkanlık hâline getirme durumu var. Bu düzenlemenin son olmasını temenni ediyorum inşallah. Anayasa'ya da bir hüküm konursa, bu düzenlemeler anayasal bir durum hâline gelirse de Türkiye için daha hayırlı olur diye düşünüyorum, teklifin hayırlı olmasını diliyorum.