KOMİSYON KONUŞMASI

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim, çok yararlı, gerçekten ufuk açıcı görüş ve öneriler oldu, teşekkür ediyorum.

Aslında konu yaklaşık üç dört yıldır devam eden bir konu. Yani kamu kurumlarının bir noktada, bir anda karşılaştıkları bir sorun ve bunun çözülmesi lazım. Bu çözümü sağlamak amacıyla da zaman zaman kanuni düzenlemeler yapıldı, bunlar da Anayasa Mahkemesine gitti ve Anayasa Mahkemesi de tabii ki Anayasa'nın 46'ncı maddesini gerekçe göstererek iptal etti. Yani bugün getirilen maddede de inanın aynı çaba var. Yani bu sorun var. Kamu kurumları gerek merkezî idare kuruluşları gerek belediyeler gerek diğer kamu kurum ve kuruluşları bugün kendi yaptıklarının değil geçmişte yapılan yanlışların faturasını ödemekle karşı karşıya. Yani bakın, bugünkü yapılan bir sorundan bahsetmiyoruz. 1956 ile 1983 arasındaki yapılan düzenleme bana kalırsa Anayasa'ya aykırı. Ama Anayasa Mahkemesi bile 1956 ile 1983 arasındaki dönemde yapılan aykırılıkları bir noktada zaruret kabul edip Anayasa'ya lafzen açık olmasına rağmen o maddeleri iptal etmedi. Ne yaptı? 1983 sonrasında Kamulaştırma Kanunu yürürlüğe girdikten sonraki dönemde hukuki ve fiilî el atmalara dönük olarak aynı yapılan düzenlemeleri iptal etti. Halbuki 1983 öncesi için yapılan düzenlemeyle 1983 sonrası için yapılan düzenleme aynı. Anayasa'nın 46'ncı maddesi var burada. 46'ncı maddenin hiçbir tarafında Anayasa Mahkemesi bu maddeyi yorumlarken 1983 için ayrı bir yaklaşım, 1983 sonrası için ayrı bir yaklaşım getirir demiyor. Ama bir noktada Anayasa Mahkemesi bile günümüzde karşılaştığımız sorunları çözmek üzere bir yol açtı. Bunu sadece genel bir değerlendirme olarak söylüyorum. Burada bütün bu ortaya konulan görüş ve öneriler çerçevesinde yaptığımız değerlendirmede uygun görürseniz şöyle bir çözüm üretebiliriz: Öncelikle, bu birinci fıkrada kamulaştırma, daha doğrusu plan düzenlemelerinde -biliyorsunuz- bir alanı kamu hizmeti için ayırıyoruz, beş yıl içerisinde de normalde burada bir kamulaştırma yapılması lazım. Sayın Vekilimiz Altan Tan Bey'in yaptığı öneriyi aslında metnin mevcut hâlinde barındırdığını düşünüyoruz ama buna rağmen çok açık ve net bir şekilde ifade edelim yani bir idare beş yıl içerisinde ya kamulaştırsın ya da kamulaştırma yapmamışsa bütün kısıtlamaları kaldıracak şekilde tadilat yapsın. Yani, biz metnin onu söylediğini düşünüyoruz ama çok daha açık bir şekilde yazacağız onu. Yani, her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasını engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde tadilat yapacağız. Böylelikle kamu idaresi kararını versin ya beş yıl içerisinde kamulaştırsın ya da kamulaştırmıyorsa vatandaşa iade değil, iade yazamayız çünkü zaten mülkiyet hâlihazırda kişide. Sadece tadilatın muhtevasını ve amacını açıkça yazalım ve böylelikle bu sorunu çözelim.

İkinci fıkradaki konu, tartışmaların merkezinde olan konu... Ama dediğim gibi bu sorun hepimizin sorunu. Bu sorunu bugün beraber oluşturmadık, geçmiş yılların biriken sorunları ve bütün kamu idarelerimiz şu anda bu sorunla karşı karşıya. Her gün yeni mahkeme kararları geliyor. 1984'teki belediye başkanı -Allah selamet versin, Allah rahmet eylesin- gitmiş ama şu andaki belediye başkanı, bugün vatandaşa hizmet sunmak istiyor, ta 1983 yılında yapılan bir yanlışın hesabını bugün çözmeye çalışıyor. Ama buna rağmen şunu diyoruz...

KADİM DURMAZ (Tokat) - O gün de kanunsuz yapıldı Bakanım, sıkıntı orada.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ama şöyle, şunu diyoruz: Bu fıkrayı çıkaralım yani öneri olarak, ikinci fıkrayı çıkarıyoruz, bu konuda Bakanlığımız kapsamlı bir düzenlemeyi ayrıca değerlendirsin. Aslında bu konu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından daha fazla Maliye Bakanlığı olarak bizi ilgilendiriyor -nitekim ikinci fıkrayı da özellikle biz çalıştık- sebebi de şu: Şu anda bütün kamu idareleri gerçekten mali açıdan bu maddenin getirdiği yük tehdidiyle karşı karşıya hangi belediye, hangi kamu idaresi olursa olsun fark etmez. Dolayısıyla, bu maddede birinci fıkrada gerekli düzeltmeyi yapalım, ikinci fıkrayı madde metninden çıkaralım, üç, dört ve beşinci fıkralarda da ikinci fıkraya bağlı ifadeleri metinden çıkaralım ve en azından bugün bu kamulaştırmayla ilgili imar planına bağlı sorunlara bir hukuki çerçeve kazandırmış olalım. Aksi takdirde şu anda bu mesele hukuken boşlukta, idareler mahkeme kararlarıyla boşlukta olduğu için karşı karşıya, böylelikle bu mesele bir hukuki çözüme kavuşsun istiyoruz. Eğer uygun görürseniz bu şekilde bir önergeyi komisyonumuzun takdirlerine sunmak istiyoruz.