KALKINMA BAKANI LÜTFİ ELVAN (Mersin) - Çok teşekkür ediyorum.

Tabii, Jeoloji Mühendisleri Odası ve diğer odalarımızın kendi mühendislerimizi korumaya yönelik bir hedefleri var, amaçları var ve o çerçevede çalışmalarını yürütüyorlar. Ama ben burada şunu özellikle ifade etmek istiyorum: Sayın Çam'ın ve Jeoloji Mühendisleri Odası yetkilisinin sunduğu, anlatmış olduğu sorunu çözecek olan bir düzenleme bu.

İşte, 50 bin kişinin etkileneceğini söyledi. Şu anda zaten bu firmalar, gelen firmalar Türkiye'deki bir jeoloji mühendisinin, maden mühendisinin hazırladığı raporu dikkate almıyor. İşte problem burada. Biz neyi istiyoruz? İşte, bizim mühendislerimizin, jeoloji mühendislerimizin, maden mühendislerimizin, dışarıdan, yurt dışından jeoloji mühendisi, maden mühendisi getireceğimize bizatihi bu arkadaşlarımızın burada bu işlemleri, raporlama işlemlerini yapmalarını arzu ediyoruz ve bundan da bir kaynak temin etmelerini, para kazanmalarını da arzu ediyoruz.

Burada şunu söyleyeceğim, şimdi, arkadaşlar, birincisi, burada yapılmak istenen şey şu: Tam tersine, sizin söylediğinizin tam tersine, mühendislerimize yeni bir iş alanı açan, yeni bir olanak sağlayan bir düzenleme. Ben pratik olarak kendim de biliyorum, birçok madencinin yurt dışından jeolog, maden mühendisi akredite olmuş kişileri getirtip rapor yazdırdığını biliyorum. Niye bizim mühendisimiz yazmasın, niye bizim jeoloğumuz bu raporları yazmasın? Sıkıntı şu: Evet, dünyada CRISCO diye bir çatı kuruluş var, bu Kanada'ya ait bir kuruluş da değil; bu çatının altında, bu çatıya akredite olan kuruluşlar var. Nedir bunlar? İşte, Kanada'da var, Şili'de var, Avrupa'da var. Bunların tamamına baktığımızda sadece Amerika Birleşik Devletleri'ndekinin mühendisler odası olduğunu görüyoruz. Diğerlerinin tamamında Türkiye'deki yapıya benzer bir yapı oluşturulduğunu görüyoruz. Burada standart ve ilkeleri koyma yetkisi kamu otoritesine aittir. Yani bir standart ve ilke koyacaksanız bunların eğitimlerinin nasıl ve ne şekilde olacağını CRISCO'nun eğitimle ilgili diğer ilkeleri, standartları neyse o kurul ne yapacak? O standartları alacak, o standartlar çerçevesinde bir ikincil düzenleme yapacak ve bu düzenleme çerçevesinde şunu söyleyecek: Jeologlarımıza veya Jeoloji Mühendisleri Odamıza veya Maden Mühendisleri Odamıza diyecek ki: "Bizim mühendislerimiz şu, şu modülleri; şu, şu eğitim programını alsınlar ve bunlara sertifikalarını verelim ki dışarıdan biz mühendis getirmeyelim." Bizatihi akredite etmiş olduğumuz bu mühendisler, bu jeologlar bu raporları imzalasınlar ve uluslararası düzeyde de bu mühendisimizin imzaladığı rapor akredite bir rapor olsun. Şu anda hangi mühendisimizin imzaladığı rapor uluslararası düzeyde akredite, sorarım size? Bunları kabul etmiyorlar. O nedenle biz, açıkçası, sizin sorununuzu yani sorun olarak dile getirdiğiniz hususu çözen bir düzenleme yapıyoruz burada. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum.

Ama şöyle bir anlayışa girerseniz bu yanlış olur Değerli Başkanım: "Burada ben Jeoloji Mühendisleri Odasıyım, ben Türkiye Mühendis Mimarlar Odası Başkanıyım, dolayısıyla bu yetki bana ait olmalı, standartları ve ilkeleri ben belirlemeliyim ve bu konuda tam yetkili ben olmalıyım." derseniz bu doğru bir yaklaşım değil. Bu konuda standartları ve ilkeleri koyacak olan kamu otoritesidir, kamu otoritesi koyar ve bizim mühendislerimiz de bizim jeologlarımız da o modülleri alırlar, o eğitim programlarından geçerler, ellerinde uluslararası düzeyde akredite olmuş olan bir belge olur. Sadece Türkiye'de değil bu jeologlarımız, bu mühendislerimiz, gider yurt dışında raporlama yapar, o da akredite olmuş olur.

Dolayısıyla, bizim burada getirmiş olduğumuz düzenleme bilakis hem jeoloji hem jeofizik hem de maden mühendislerimize hizmet eden bir yaklaşım.