KOMİSYON KONUŞMASI

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Şimdi, "Bir arkadaşıma sordum." meselesini ben hakikaten yadırgıyorum. Herkesin tabii ki gerek Maliyede gerek Hazinede gerek Anayasa Mahkemesinde, gerek Yargıtayda, Sayıştayda bir arkadaşı olabilir.

BAŞKAN - Yadırgıyor musunuz?

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Hayır.

BAŞKAN - "Yadırgıyorum." dediniz.

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Hayır, yani onun yadırganmış olmasını ben bir kere şey yapıyorum.

BAŞKAN - Tamam.

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Yani biraz böyle sanki alaycı bir şekilde, "Bir arkadaşına mı sordun?" Yani demek ki Mustafa Bey'in arkadaşları genelde böyle şey arkadaşlar, diğer arkadaşlarımız çok uzman arkadaşlar.

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Kendileri uzman oldu.

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Yok, yok yani, anlaşılan böyle.

ERHAN USTA (Samsun) - Biz arkadaşa sormuyoruz Sayın Bakanım, biz size soruyoruz.

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Ben sorunuzu anladım, cevap vereceğim.

ERHAN USTA (Samsun) - Altınızda bu işle ilgili kurumlar var, buna cevap vermek durumundasınız.

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Sayın Bakanımız dün akşam erken ayrıldı. Dün akşam erken ayrılmadan önce, dün burada on bir saat boyunca bizim tartıştığımız konu neydi? Denetimle ilgiliydi. Ben tabii dün cevaplarken bugünkü gibi böyle bire bir yani anında cevaplar yöntemine geçmediğimiz için, yöntem olarak da sizin yönteminizi... Ben bir kere Bakanlığım döneminde bütçe sundum, bütçe arz ettim Plan ve Bütçe Komisyonuna, onun dışında böyle bir kanunla ilgili ilk defa buradayım, onun için de tartışmaların nasıl gittiğini de tam olarak bilmiyorum.

BAŞKAN - Normalde bütün konuşmalardan sonra söz vermem size de bu önemli bir kanun olduğu için...

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Tabii, dün beş, altı saat sonra ben döndüğüm zaman Sayın Bakanım da ayrılmış oldu ama bu arada biz çalışmalarımızı yaptık. Neyle ilgili? Denetimle ilgili. Beş, altı saat veya on bir saat boyunca burada bu kurulan fonun işte İç Tüzük'ün bilmem şu maddesine göre bunun Anayasa'ya aykırı olduğundan dolayı görüşmesinin dahi yapılmayacağını, yolunun dahi olmayacağını, onun için başlamamız gerektiğini ve bırakıp gitmemiz gerekliliğini konuştuk dün on bir saat boyunca.

Hâlbuki Anayasa'yı açtığımız zaman çok basit bir şekilde, şurada 165'inci maddenin (e) fıkrasının başında kamu iktisadi teşekküllerinin nasıl denetlendiğini söylüyor. Bu fon bir KİT değil ki.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya Bakanım, yapmayın, yani dil oyunlarıyla bizi oyalamayın. Öyle bir şey mi olur ya?

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Ama değil, bakın, olsa bile...

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Allah aşkına ya, hiç ilgisi yok.

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Hayır, değil, nereden sorduğumu söyleyeyim size Sayın Bakanım, nereden sorduğumu söyleyeyim. Yanımızda şahidimiz de Sayın Başkandı, Anayasa Mahkemesinde çok ilgili birine sorarak biz bunu konuşuyoruz burada. Hakikaten karar alabileceğimiz, fikir alabileceğimiz birine söyleyerek söylüyorum.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakanım, Anayasa Mahkemesi kararı var, bu konuyla ilgili kararı var.

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Anayasa Mahkemesinde bu işle ilgili... Kaldı ki şöyle, konuşmamızın sonunda da şunu söyledik, dedik ki: Böyle olmamasına rağmen, böyle anlamamıza rağmen biz bu fonun gelip Merkez Bankası örneğinde olduğu gibi, Plan ve Bütçe Komisyonuna bilgi vermesi yönünde bir düzenlemenin de olabileceği yönünde bir fikir beyan ettik.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tam tersine, Maliye, Sayıştay kararına "Evet." dedi, Maliye raporu düzenledi.

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Hayır, Merkez Bankasının buraya gelip de bilgi vermesi gibi bir formülasyona... Kaldı ki, orada Merkez Bankasında Sayıştay denetimiyle ilgili doğru, açık bir şey var. Merkez Bankasıyla ilgili, Merkez Bankası Başkanı uluslararası denetim yaptırabilir, hatta olmamış, Başbakana da bir yetki vermiş, diyor ki: "Merkez Bankası Başkanının eğer bununla ilgili bir ihmali olursa, yaptırmazsa, Başbakan da böyle bir şey yaptırabilir." diye bir düzenlemesi var. Kaldı ki, burada "Uluslararası denetim yaptırılır." diyor, yaptırır, yani bir emir var, kanun böyle bir emir koymuş. Ona rağmen dedik ki... Buradaki şeyi tam tersi anlamış olmamıza rağmen, yani burada 165'inci maddede -dönüp yine aynı konular belki ama okumakta yine fayda var- diyor ki: "Türkiye Büyük Millet Meclisinde denetlenmesi esasları kanunla düzenlenir." Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi burada, düzenlediği kanunda derse ki: "Bu fon uluslararası denetim kuruluşları tarafından denetlenir."

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Türkiye Büyük Millet Meclisince...

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Aynısını söylüyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi derse ki...

BAŞKAN - Efendim, tekrar bu tartışmaya girersek içinden vallahi çıkamayız yani.

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Ama dün on bir saat bunu konuştuk.

BAŞKAN - Tamam efendim ama şu tartışmanın şeyi o değil Sayın Bakanım yani...

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Şimdi, Sayın Bakanım dedi ki: "Bununla ilgili getiriyorsunuz buraya, bu şirket, bu fon yurt dışında şube açabilir." Elimde bir liste var, yaklaşık olarak 22 civarında fon. Nerelerde? Temasek. Temasek Singapur'un. Singapur'un nerede şubeleri var? Pekin'de var, Brüksel'de var, Hanoi'de var, Hong Kong'da var, Londra'da var, Meksiko'da var, Mumbai'de var, New York'ta var, San Francisco... Ki en azlarından bir tanesi bu. Onun üzerinde Toronto Fonu var, Bakü Fonu var, Muskat Fonu var, Pekin Fonu var gibi fonların da dünyanın her yerinde şubeleri var. Yani, burada, cevap vermek anlamında söylemiyorum...

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Cevap vermek anlamında söyleyin.

Ben size şirketten bahsediyorum, siz bana fonlardan bahsediyorsunuz.

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Bu da şirket.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Hayır, ben size şirketten bahsediyorum. Şirket bu fonları kuracak olan idari kuruluş veya anonim şirket. Birileri bunu idare olarak kuruyor bakanlıkların içerisinde, birileri şirket olarak, biz şirket olarak kurmaya çalışıyoruz.

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Biz şirket olarak kuruyoruz.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Dolayısıyla, bu şirketin bu fonlara tahsis edeceği, kuracağı fonlara tahsis edeceği varlıkları toplayan, değerlendiren ve fonları kuran birisi. Fonları kuran şirket niye şube açıyor diyorum ben, fonların şirketliğinden bahsetmedim. "Elbette ki kurduğunuz fon dünyanın her tarafında bu hisselerini satacak." diye bir cümlem vardır, tutanaklara bakın. Dolayısıyla, birbirimizi bu kadar anlayamadan konuşuyorsak on bir saat de konuşuruz, yüz on bir saat de konuşuruz.

Bir kere, Anayasa'da yer alan 165'inci madde, daha önceden, Yüksek Denetleme Kurulunun denetimiyle ilgili hükümlerin kaldırılarak, Yüksek Denetleme Kurulunun Sayıştaya devredilmesi nedeniyle gelmiş bir hükümdür.

Onun üstündeki tanım, hiçbir zaman kalkıp da "iktisadi devlet teşekkülü" lafından hareket etmez. Lafzine değil, ruhuna bakılır orada. Devletin yüzde 50'den fazla sermaye koyduğu kuruluşlar, işletmeler, şirketlerdir o, öyle tanımlıyor, ona bakmanız lazım. Eğer devlet yüzde 100 sermayesini verdiyse buna göre denetlenecek, Meclis denetleyecek bunu. Meclis nasıl bir denetim sistemi kuracağını kanunla belirleyecek.

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Kanunda da diyor ki: "Uluslararası denetim kuruluşları tarafından..."

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - İyi, tamam, biz de onu söylüyoruz, kanunda böyle bir şey demiyor. Veremezsiniz bunu, veremezsiniz çünkü "Sayıştayın yerine geçecek bu tür kuruluşlar bu hizmeti göremez." diye Anayasa Mahkemesinin kararı var. Kararı var daha yeni, yeni konuştuk bunu. Anayasa Mahkemesinin kararı var. "Onlar da, bağımsız kuruluşlar da onları yapıyor. Bilmem ne denetleme kuruluşları tarafından yapılıyor. Onların raporları görüşülür." demiş Sayıştay da. Yani Sayıştay "Bilmem ne bağımsız denetim kuruluşları tarafından yapılan denetimler sonucu düzenlenen raporlar görüşülür Sayıştayda." demiş. "Anayasa Mahkemesi böyle de." diyor. Bunu söylemeye çalışıyoruz.

Yani "Aykırı değil." diyorsanız "Aykırı değil." diyorsunuz zaten, bir şey dediğimiz yok ama biz diyoruz ki: Aykırı. İşte size Anayasa Mahkemesi kararı, işte size 165'inci maddenin ruhu. Hayatı o tür kuruluşları denetlemekle geçmiş insanların belki de son temsilcileriyiz burada. Ya bu seçim döneminde görürsünüz bizi ya bundan sonra asla görmezsiniz. Yararlanırsanız yararlanırsınız, yararlanmazsanız canınız sağ olsun yani ne diyelim? Biz söylüyoruz, nereye giderse gitsin.

Ama olmaz, Anayasa'ya aykırı. Uluslararası bir kuruluş gelecek, bir rapor düzenleyecek, Meclis onu kabul edecek. Olur mu öyle şey ya? Olmaz, gerçekten olmaz. Bizim söylediğimiz olay bu, kanunun...

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Denetimle ilgili konuda ayrı ayrı düşünüyoruz, onun için tartışmayacağım daha fazla.