MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın vekilimizin söylediği konu önemli bir konu. Yani, biliyorsunuz, bizim kamu sistematiğimizde 5018'e göre genel bütçeli kamu idareleri var, özel bütçeli kamu idareleri var. Genel bütçeli kamu idareleri devlet tüzel kişiliğine dâhil olduğu için onlara ait bütün taşınmazlar Maliye hazinesi adına tapuda kayıtlı. Bu anlamda, Türk Silahlı Kuvvetlerinin elindeki taşınmazlar iki grup taşınmazdan oluşuyor. Bunlardan birinci grup 189 sayılı Kanun kapsamında olup da sanıyorum 1956 tarihinden önce askeriyenin tasarrufunda olan taşınmazlar. Bunların herhangi bir şekilde satışa konu edilebilmesi için Millî Savunma Bakanlığının olumlu görüşü gerekiyor. Millî Savunma Bakanlığı olumlu görüş vermediği sürece o taşınmazlarla ilgili bir tasarrufta bulunamayız. Ha, olumlu bir değerlendirmede bulunabilirlerse tasarrufta bulunabiliyoruz. Şu andaki mevcut mevzuata göre, yeni getirdiğimiz kanundan bağımsız olarak bütün kurumlar gibi Millî Savunma Bakanlığının tasarrufunda, tahsisinde olan ama mülkiyeti Hazineye ait olan taşınmazları yani 189 kapsamında olanları onların olumlu görüşüyle, o kapsamda olmayanları da tahsisi kaldırmak suretiyle Millî Emlak yani Maliye hazinesinin özel mülkiyetine konu edip oradan Özelleştirme İdaresinin Başkanlığının programına alıp özelleştirmek mümkün. Zaman zaman da bunları yapıyoruz ama burada şu ana kadar her zaman Millî Savunma Bakanlığımızın, Genelkurmay Başkanlığımızın olumlu değerlendirmeleriyle ortak bir planlama çerçevesinde bunları yapıyoruz. Dolayısıyla, bu yeni getirilen 35'inci madde genel bütçeli idareler bakımından yani Hazinenin zaten özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar bakımından hiçbir yenilik getirmiyor. Burada getirilen yenilik, özel bütçeye sahip olan diğer kuruluşlarla sınırlı.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - O zaman bu konuyla ilgili biz pozisyonumuzu da bildirelim. Biz, şehir içinde kalan askerî alanların asla bir rant projesine konu edilmeden park, kentsel ihtiyaçlar ve diğer şekilde yani taşınacaksalar değerlendirilmesi konusunda son derece ısrarlıyız. Bunu da kayıtlara geçmesi açısından söyledim.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Çok takdire şayan bir görüş.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Teşekkür ederiz.

"Türkiye Varlık Fonu yurt içi ve yurt dışı sermaye ve para piyasalarından ilgili mevzuatta yer alan izin ve onaylar aranmaksızın her türlü yöntemle sağlanan finansman ve kaynaklardan..." Şimdi, bu "her türlü yöntemi" dediğiniz an bir şaibe doğar. Demezseniz ne olur demeden maddeyi okuyalım: "Mevzuat kapsamında yer alan izinler ve onaylar aranmaksızın sağlanan finansman ve kaynaklar..." Her türlü yöntemi içeriyor mu?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok yok, onu çıkarırsak şöyle bir şey olur: "Sermaye ve para piyasalarından ilgili mevzuat kapsamında yer alan izin ve onaylar aranmaksızın." ifadesini koyarsam, koymuş olduğumu varsaydığımda, o zaman demek ki ben sermaye ve para piyasalarından sağlanabilecek yöntemlerle ve oradaki sayılan araçlarla kendimi sınırlamış olurum. Yani, buradaki konu sadece yöntem değil. "Her türlü yöntem" ifadesi aynı zamanda sermaye ve para piyasaları dışında da kaynak teminine imkân vermek amacıyla "her türlü yöntem" ifadesini koymak zorundayız.