| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1319) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 16 .08.2016 |
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, fonun Türkiye Büyük Millet Meclisince denetlenmesine ilişkin olarak bu noktaya gelinmiş olması fonun genel kabul görecek bir kuruluş olarak ortaya çıkmasının temel göstergelerinden birisi olacak, bu çok net olarak gözüküyor. Bundan sonra yapılacak olanlar, uygulamadan kaynaklanabilecek yani "Bu olmadı.", "Onun ne işi vardı?" "Yok, bunlar bu şekilde olmaz." şeklindeki tartışmaları sonlandırmak için.
Meslek mensuplarının bu kanun içerisinde yerleri var, iç denetçiler var, düzenli olarak belirli periyotlarla değiştirilecek olan bu denetim kuruluşları var, onlar o hâlleriyle var, o raporlarını kendi ilkeleri çerçevesinde düzenleyecekler. O nedenle, aynı şekilde anayasal kurum olarak yasayla kurulmuş olan ve denetim birimi özelliği taşıyan veya kurumuna sahip olanların arasından seçilmesi doğru bir yaklaşım olur. Dünyadaki örnekler ve bizim geçmişteki örneklerimiz de bunun bir göstergesidir aslında. Yani herkes denetim teşkilatını kurar, her şeylerini yapar, kendi iç denetimlerini kurar ama buna karşılık Meclisin denetimi onların üstlerinde her zaman vardır, kanunlarla böyle bir denetim tanımlanır. Bir de onların dışında, "devlet müfettişliği" denilen bir olgu vardır, bu, genellikle, Fransa'dan yaygınlaşan bir olaydır. Sayın Bakanın da gayet iyi bileceği gibi, yıllarca hüviyetinden okumuştur büyük bir ihtimalle, "Fon ve ortaklıklar hakkında kendi kanunlarında özel denetim hükümleri öngörülmüş olması Maliye müfettişlerinin teftiş ve inceleme yetkilerini kısıtlamaz." yazardı hüviyetimizde, bu bir zorunluluktan kaynaklanırdı. İşte bu zorunluluk kurduğunuz her kurumda hissedilir. Bir, Meclis millet adına böyle bir denetim ihtiyacını duyar; yönetim de devlet müfettişleri vasıtasıyla -aslında bir hiyerarşik denetimdir- kendisinin altında gerçekleşen olaylardan haberdar olmak için böyle bir denetim ve teftişi zorunlu kılar. Bu ilişkiler koptuğu zaman yani tamam, normal koşullarda falan bir şey olmaz ama sorun ortaya çıktığı zaman çok ağır bir sorun olabilir. Şimdi, yeniden bu kurulu bu şekilde oluşturmak mümkün değil, yeniden bir devlet müfettişliği kuramayız büyük bir ihtimalle -veya kurarız inşallah, o da ayrı bir olay- ama hiç değilse bu kurumla ilgili olarak Meclisin denetimini belirlerken kurula sahip olan kurumların içerisinden denetim elemanı seçilmesinin ben de daha uygun olacağını düşünüyorum.