KOMİSYON KONUŞMASI

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, ben de sizin nezdinizde bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum.

YÖK Başkanımıza hayırlı uğurlu olsun diyorum ve düşünen, üreten ve konuşan bir üniversite yaratma konusunda gayretleriniz olursa alkışlarız Sayın Başkan.

Sayın Bakan, bakın, ben size soru soracağım, burada da yöneticileriniz var.

Soru bir: Hicaz Osmanlı Devleti'ne geçmeden önce hangi devletindi?

İki: Fes hangi Osmanlı padişahı zamanında gelmiştir.

Üç: Zeugma nedir ve tarihteki yeri ne zaman başlar?

Şimdi, bakın, yönetici olacak okul öğretmenlerine sorulan sözlüdeki sorular. Bunu Millî Eğitim Müdürüne soruyorum: "Niçin soruyorsunuz?" "E, kazanmasınlar diye efendim, bilerek sorduk." diyor.

Yani, şimdi, Sayın Bakan, bir işin ciddiyeti vardır, yani bunlar gerçekten Türk öğretmenini aşağılamaktır, saygısızlıktır. Bir yönetici seçecekseniz, yönetimle ilgili sorular sormanız gerekir ya da ifade özelliklerini anlamak için sorarsınız ama bunlar gerçekten yani o insanları sanki bu ülkenin insanları değilmiş gibi, aşağılar gibi soru sorup sonra da 15, 30, 40 puan vererek, atanmalarını engelleyerek, onları hakikaten Türk eğitimine hizmet veren, bu yıllarını vermiş insanları çok üzmüştür.

Ayrıca, şube müdürleri ataması konusunda hukuk ve adalete inanıyor musunuz? Üniversiteler, hukuk fakülteleri size bağlı olduğuna göre, öğretmenlerinize ve öğrencilerinize hukuk devleti olduğunuzu söylüyorsanız, adalete inancınızı söylüyorsanız, adalete ve hukuka uymalarını öğretiyorsanız Sayın Bakan, peki siz şube müdürleri atamasıyla ilgili 10 tane alınan kararı niye uygulamıyorsunuz? Bakın, Danıştay 2.Dairesi, Danıştay 5 Dairesi karar almış, uygulanmamış. Ankara 4. İdare Mahkemesi 4 tane karar almış, uygulanmamış. Ankara 7. İdare Mahkemesi karar almış, uygulanmamış. Ankara 17. İdare Mahkemesi karar almış, uygulanmamış. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulu kararı var, yine sonuç uygulanmamış. Siz diyor musunuz yani mahiyetinizdeki öğretmenlere "Kardeşim, siz de hukuksuzluk yapın, adaletsizlik yapın." bunun örneklerini mi gösteriyorsunuz? Gerçekten çok üzücü durumlar. Sayın Bakan, tabii ki Müsteşar da "Bunu biz bilerek yapıyoruz, uymayacağız." diye açıklamada bulununca demek ki sizden cesaret aldığını düşünüyoruz.

Sayın Bakan, gerçekten Türkiye'de yatırımlar durma noktasında. Fethiye'de on yıldır bir derslik bile eklenmemişken... Orada tarihî bir okul var, Fethiye Lisesi. Bu Fethiye Lisesindeki öğrenciler apar topar başka yerlere gönderildi ve 136 imam-hatip lisesi öğrencisine bütün okul tahsis edildi ama diğer okullarda sabah beş buçukta başlayıp akşam yedilere kadar iki eğitim yapılıyor ve her sınıfta da, samimiyetimle söylüyorum, 60-70 kişi, 38 kişi gibi öğrenciler okuyor. Peki, öbürküler sizin öğrenciniz değil mi yani adaletsizlik değil mi? Hani, fırsat eşitliğini en azından 3-4 kere orada tarif ettiniz. Ne gerek var? Zaten 4 tane imam-hatip lisesi var, 3 tane vardı, 4'üncüyü açıyorsunuz. Tamam açılsın ama koskocaman okulu 138 kişiye vereceksiniz, diğer okullarda çocuklar balık istifi yani bir örnek veriyorum, kendim Fethiyeli olduğum için söylüyorum bunu.

Atamalarla ilgili ben de birkaç şey söylemek istiyorum. Gerçekten, şu anda ücretli öğretmenlerle götürmeye çalışıyoruz, norm kadroların çoğu boş. Bakın Seydikemer'de 300-400 kişilik bir okulda bir müzik öğretmeni yok, bir beden eğitimi öğretmeni yok; bir tane yok yani Sayın Bakan. Yani, öğretmen eksiği, matematik öğretmeni eksiği, fizik öğretmeni eksiği o kadar çok ki. Yani, biz "geleceğimiz" diyoruz, "geleceğin Türkiye'si" diyoruz, "geleceğin nesli" diyoruz, matematik dersi almadan nasıl olacak bunlar? Ücretli öğretmenler gerçekten çok mağdur. Öğretmenlikte kölelik olur mu? Maalesef, bu Bakanlıkta var. Yani, o insanların durumları oldukça kötü.

Tabii ki iyi şeyler yapmak istiyorsunuz. FATİH Projesi dediniz, biraz önce de bahsettiniz ama Sayın Bakan, bakın, o IPad'ları kullanan yok, sandıklara koydular. Altyapıları yok, gösterecek bilgisayar öğretmenleri yok. Ne olur yapmayın, bu paraları harcamayın. Varsa paranız öğretmen atayın, insan kaynağımızı geliştirelim. Muğla'daki IPad'ların yüzde 10'u kullanılmıyor Sayın Bakan, Türkiye'de de öyle yani benim gezdiğim, Malatya'da olsun, Urfa'da olsun. Soruyorum, merak ediyorum. Yani, gönlüm ister, niye kullanmasın insanlar yani ama kullanamıyorlar. Altyapıları yok, İnternet bağlantıları yok, öğretecek kimse yok. Ya, yazık o paraya. Siz de biliyorsunuz, eğer belirli süre o IPad'lar kullanılmazsa piller şişer ve o aletler kullanılmaz. O nedenle...

Son sözüm, biraz önce sayın milletvekili de söyledi, gerçekten ben sık sık okullara gidiyorum. Çeşmeler bozuk, sular akmıyor, pislikten geçilmiyor. Peki, biz kendi gençlerimize temizliği nasıl anlatacağız? Kuru kuruya mı anlatacağız? Su bulamayan okullar var, hiçbir personel yok...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Demir, uzatmanız da bitti, toparlarsanız...

NURETTİN DEMİR (Muğla) - ...hiçbir hizmetli yok. Bunları biraz takviye edelim, büyük okullara hiç olmaza mutlaka 1-2 hizmetlinin verilmesi konusunda gayret gösterelim.

Teşekkür ediyorum.

Hayırlı uğurlu olsun Sayın Bakanım.