| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Tasarısı (1/753) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 18 .08.2016 |
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Ben de teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanun Tasarısı hakkında Komisyonumuzu bilgilendirmek üzere huzurlarınızda bulunmaktayım.
Ancak, sabah saatlerinde Elâzığ Emniyet Müdürlüğüne yapılan saldırıyla beraber uyanmış bulunmaktayız. Gerçekten, bu hainler özellikle Diyarbakır'da, Şemdinli'de, Van'da emniyet güçlerimizi direkt hedef almışlar ve Elâzığ'da yapılan bu saldırı neticesinde, bu alçak saldırı neticesinde 3 şehidimiz, 120'ye yakın yaralımızın olduğu -ki bunlardan 15'i ağır yaralıdır- 150'den fazla aracın hasar gördüğü bir tabloyla karşı karşıyayız. Tabii, burada birçok sivil vatandaşımız da... Şehitlerden 2'si polis, 1'i sivil olduğu ilk belirlemelere göre teyide muhtaç bilgilerle beraber görüldü. Sivillerin de yoğun bir şekilde mesai saatiyle beraber işlem yapmak için Emniyette bulunduğu bir saatin seçilmesi... Özellikle, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra milletin iradesiyle darbe girişiminin püskürtülmesinden sonra ortaya çıkan tablodan rahatsız olanların, milletiyle, devletiyle bütünleşen bir Türkiye'den rahatsız olanların, FETÖ terör örgütünün görevini başarıyla icra edemediğinden gocunanların, endişe duyanların görevi PKK'ya bir kez daha havale ettiklerini görüyoruz ama şunu bir kez daha ifade etmek gerekir ki PKK o bölgelerde istediği halk desteğini Allah'ın izniyle bundan sonra bulamayacak, göremeyecek. Ancak, güvenlik güçlerimizin inşallah, başarılı operasyonlarıyla da gereken cevabı alacaktır diye düşünüyorum.
Özellikle, 15 Temmuzda Emniyeti, Özel Harekâtı hedef alan teröristler ile Elâzığ'daki saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin aynı zihniyete sahip, aynı kaynaklardan beslendiğine de inanıyorum. İnşallah, milletimizin, devletimizin, Hükûmetimizin el birliğiyle bu teröristler yaptıklarının cezalarını da en ağır biçimde ödeyeceklerdir.
Bizler bir yandan ekonomiyi kalkındırmaya çalışırken, bir yandan esnafımıza, tacirimize, sanayicimize kaynaklar bulalım diye, onların, bu ülkenin insanlarının refah düzeyini artıralım diye gece gündüz çalışırken bir yandan da dün olduğu gibi PKK terör örgütüyle, FETÖ terör örgütüyle ve diğer terör örgütleriyle de mücadelemiz devam edecek. Türkiye yıllardır bunu yapıyor, başarıyor; bir yandan büyümesini sağlıyor, bir yandan da bu hainlerle en amansız mücadeleyi veriyor. İnşallah 15 Temmuzdan sonra oluşan tabloyla beraber yeni bir mücadele ve yeni bir azimle, o mücadelede, terörle mücadelede görülen aksaklıklar da giderilerek yekvücut içerisinde bu mücadeleyi hep beraber başarmış olacağız.
Değerli arkadaşlar, ülkemiz ekonomisinin dengeli ve istikrarlı büyümesine katkı sağlamak amacıyla ticari işletmelerimizi teşvik etmek, onları desteklemek üzere Bakanlık olarak birçok düzenleme yaparak tedbirler almaktayız. Bunu yaparken dünyadaki gelişmeleri de yakinen takip ediyoruz ve işletmelerimizin dünya piyasalarında oluşan fırsatlardan istifade edebilmesi için gerekli çalışmaları da yürütüyoruz. Dünya ekonomilerinde olduğu gibi ülkemizde de küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin ekonomideki rolü her geçen gün artmaktadır.
KOBİ'lerin ülkemizin 2002 yılından bu yana yaşadığı istikrarlı ekonomik büyümesinde önemli katkısı olmuştur. KOBİ'lerimizin toplam girişim sayısının yüzde 99,8'i istihdamın yüzde 74,2'sini, maaş ve ücretlerin de yüzde 54,7'sini ve cironun da yüzde 63,8'ini oluşturmaktadır.
2014 yılındaki ihracatımızın yüzde 54'ü KOBİ'lerimiz tarafından gerçekleştirilmektedir. KOBİ'lerimizin ithalattaki payı ise yüzde 37,8'dir. 2015 yılında krediler içerisinde 388 milyar TL'lik tutarıyla KOBİ'lerin payı yüzde 26'dır. KOBİ'lerde kullandırılan kredilerin takibe dönüşüm oranıysa yüzde 4,1'dir.
İstatistikler KOBİ'lerin ticari hayatımız için önemini ortaya koymaktadır ancak KOBİ'lerin gelişimlerini olumsuz etkileyen çeşitli unsurlar da bulunmaktadır. Bunların en başında da finansmana erişim güçlüğü gelmektedir. İşletmeler ticari faaliyetleri için gerekli finansman kaynaklarını finansal kuruluşlardan temin edilen kredilerden sağlamaktadırlar. Ayrıca ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca sağlanan devlet desteklerinden de belirli oranlarda istifade edebilmektedirler. Sağlanan bu finansman karşılığı talep edilen teminatlar ise KOBİ'lerin yaşadığı en büyük zorluklardan birisidir. Özellikle dünyada işletmelerin sermaye yapısı, varlıkları ile bankalar tarafından rehin olarak kabul edilen varlık türleri arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. KOBİ'lerin sermaye yapılarının ağırlıklı olarak taşınır varlıklardan oluştuğu, buna karşılık finansal kuruluşlar tarafından talep edilen teminatların çoğunluğunun da taşınmaz varlıklar olduğu görülmektedir.
Dünya Bankası verilerine göre KOBİ'lerin varlıklarının yüzde 44'ü makine, ekipman gibi taşınırlardan, yüzde 34'üyse alacaklardan, yüzde 22'si taşınmazlardan oluşmaktadır. Finansal kuruluşlar kredi kullandırırken genellikle taşınmazları teminat olarak kabul etmekte, gayrimenkul teminatı istemektedir. Dünyada kullandırılan krediler için alınan teminatların yüzde 73'ü taşınmazlardan oluşmaktadır. Görüldüğü gibi, işletmelerin, finansal kuruluşların talep ve beklentileri birbirleriyle örtüşmemektedir. Finansal kuruluşlar daha çok gayrimenkul teminatı istemekte ancak KOBİ'lerin mal varlıkları içerisinde taşınmaz teminatlarının daha az yer tuttuğunu, dolayısıyla teminat vermekte güçlük çektiklerini sizler de, bizler de biliyoruz.
Finansal kuruluşlar kredi karşılığı oluşan alacaklarını taşınmaz varlıklarla teminat altına almak isterken işletmeler ise bunu karşılamaktan uzak durmaktadır. Bu durum işletmelerin finansmana erişimini zorlamaktadır. Ülke olarak birlik ve beraberliğimizi pekiştirdiğimiz bugünlerde ekonomik alanlarda da hep birlikte daha fazla üretip daha fazla büyüyeceğiz diyoruz. Bu bağlamda, özellikle KOBİ'lerimizin finansmana erişiminin önündeki engelleri kaldırarak ticari faaliyetlerinin gelişmesini teşvik etmek üzere Hükûmet ve Bakanlık olarak çalışmalar yapmakta, politika ve tedbirler belirlemekteyiz. Komisyonumuzun gündemine gelen tasarının kanunlaşması KOBİ'lerimizin, küçük işletmelerimizin, esnaf kuruluşlarımızın, çiftçilerimizin bir anlamda can suyuna kavuşacak ve dolayısıyla ekonomimiz için önemli gelişmelere vesile olacağına inanıyoruz.
Taslağın hazırlık sürecinde uluslararası kuruluşların finansmana erişiminin kolaylaştırılması konusundaki uluslararası tecrübe ve çalışmalarını inceledik. Tasarının muhatabı yurt içi paydaşlarla bilgi, görüş ve tecrübe paylaşımında bulunduk. Tasarı çalışmalarında paydaşların temsilcilerinin hassasiyetlerini dikkatle dinledik. Ülkemizde taşınır rehni konusunda yaşanan aksaklıklarla paydaşların talep, beklenti ve isteklerini bizzat uygulayıcılarından dinleyerek tespit etmeye çalıştık. Nihayetinde paydaşların da geniş katılımı ve memnuniyetiyle tasarıya nihai hâlini vermiş olduk. Tabii, sizin buradaki katkılarınız da önemli.
Malumunuz, ülkemizde işletmelerin taşınırlarının rehni Ticari İşletme Rehni Kanunu'na göre yürütülmekteydi şimdiye kadar ancak bu kanun günümüz ekonomik ihtiyaçlarına yanıt vermekten uzak kalmakta ve taşınır rehninin uygulanmasını daraltmaktadır. Rehin karşılığı finansman sağlayabilecek kredi müesseseleri ile rehin verilebilecek taşınırların kapsamı son derece sınırlıdır. Ayrıca, rehin yalnızca ilgili sicil bölgesinde aleniyet sağlamaktadır. Rehin her hâlükârda ticari işletme ya da esnaf işletmesinin tamamı üzerinde kurulmaktadır. Rehnin paraya çevrilmesi süreci uzun ve meşakkatli bir iştir.
Ticari işletme rehnine ilişkin istatistikler de söz konusu kanunun ihtiyaçlara cevap vermediğini açıkça göstermektedir. Kanunun uygulanma sürecindeki istatistiklere baktığımızda, bu kanun kırk beş yıldır uygulanıyor, yalnızca bu kırk beş yıllık süre içerisinde 4.927 ticari işletme rehni kurulmuş. Bu da bu mevcut Ticari İşletme Rehni Kanunu'nun ihtiyaca cevap vermediğini açıkça göstermektedir.
Özellikle kanun kapsamını bir borca güvence teşkil etmek üzere kurulan ve konusu bir kanunda sayılan taşınır varlıklar olan rehinli işlemler olarak belirledik. Rehin karşılığı finansman sağlayabilecek kredi müesseselerinin bu tasarıyla kapsamını genişlettik. Mevcut uygulamadan farklı olarak, bankalar ve finansal kuruşların yanı sıra kredi ve kefalet sağlayan kamu veya özel kurum ve kuruluşlarını da kredi kuruluşları kapsamına aldık.
Tasarının yasalaşmasıyla tacir, esnaf, çiftçi, üretici birlikleri, serbest meslek erbabı kredi kuruluşundan taşınır rehni karşılığında kredi kullanabilecektir. Bununla birlikte, tacir ve esnaflara da birbirlerinin yatırımlarını finanse edebilme imkânını getirdik. Yani bir işletme diğer bir işletme üzerinde rehin kurarak onun finansmanını sağlayabilir hâle getirmiş olduk.
Rehin hakkının tesis edilmesinde ikili bir yapı öngördük; böylece rehin sözleşmesi elektronik veya yazılı olarak düzenlenebilecek. Rehin tutarına üst limit getirerek tüm taşınırlar yerine ihtiyaç kadar taşınırların rehnedilmesine imkân tanıdık. Yabancı para birimi üzerinden rehin kurulabilmesi imkânını getirmiş olduk bu tasarıyla. Rehne konu taşınır varlığın birden çok rehne konu edilebilmesini mümkün kıldık. Rehin verenin rehne konu taşınır varlık üzerindeki tasarruf yetkisi üzerindeki kısıtlamaları kaldırarak bu taşınırlardan azami surette istifade edebilmesine imkân tanıdık. Finansmana erişimde kullanılacak alternatif unsurlar getirilmektedir. Böylelikle, işletmelerin varlık yapısında önemli bir yer tutan stok ve alacakların yanı sıra, ham madde, kazanç, iratlar, kira gelirleri, lisans ve ruhsatlar, ticari plaka, ticari hat, ticari projeler teminat olarak gösterilebilecektir. Küçük işletmelerin ve esnaf kuruluşlarının eğer bir ticari projesi varsa bunu bankaya götürdüğünde teminat olarak gösterip buna ilişkin, bu projeye ilişkin kredi kullanabilecek. Mevcutta bunu yeterli görmüyorlar, ayrıca gayrimenkul teminatı istiyorlardı. Ticari işletme ve esnaf işletmelerinin taşınır varlıklarının borcu karşılaması hâlinde işletmenin tamamı üzerinde rehin tesis edilmesinin önüne geçilmektedir. İşletmenin diğer taşınır varlıklarının borcu karşılaması hâlinde işletmenin tümü üzerinde rehin kurulmasını yasaklayarak ticari faaliyetlerinin sürdürülebilir kılınmasını sağlamaya çalıştık. Kendi mevzuatları gereğince bir onaya tabi olan lisans ve ruhsatların rehinini mümkün hâle getirdik. Ancak, bu rehinle ilgili mevzuatın onayına tabi kıldık. İşletmelerin mevcut ve müstakbel taşınır varlıkları ile bunların getirileri üzerinde de rehin hakkı tesisine imkân sağladık.
Ticari aktörler mevcut varlıklarının yanında gelecekte temin etmeyi planladıkları taşınır varlıklarını da teminat olarak gösterebilecekler. Rehin hakkı tesisi ve rehinli taşınırlara ilişkin aleniyet sağlanması amacıyla rehinli taşınır sicillerinin kurulmasını öngördük. Bu sicil Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından veya Bakanlıkça yetkilendirilen bir kurum aracılığıyla faaliyet gösterebilecek. Rehinli taşınır sicillerinin diğer kanunlar çerçevesinde kurulan sicil sistemleriyle entegrasyonu sağlanarak finansal kuruluşlara borçlunun tüm rehinli varlıklarını sorgulama imkânı getirdik. Aynı taşınır varlık üzerinde kurulacak rehinlerde ikili bir sistem öngörülmektedir. Rehin hakkı, tarafların iradesi doğrultusunda ilerleyen ya da sabit dereceli rehin sistemi olarak da kurulabilecektir. Rehin sözleşmesinde tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça belirledik. Rehine konu olan taşınırın değerinin tespiti amacıyla taraflara ekspertiz hizmetlerinden yararlanma imkânı getirdik. Bu hizmeti sunan kişiler Bakanlığımızca belirlenen kriterleri sağlaması hâlinde yetkilendirilecektir.
Rehinin paraya çevrilmesi sürecinde yaşanan ve değer kayıplarını asgari seviyeye indirmek amacıyla hızlı ve etkin bir paralel çevirme sürecini öngördük. Alacaklı, icra dairesinde rehinli taşınırın mülkiyetinin devrini talep etme hakkına sahip oldu bu yasa tasarısıyla. Rehinli alacaklılarının alacağı tahsil etmesini zorlaştıracak durumların vuku bulmasını engellemek amacıyla belirli hâllerde rehin verene adli para cezasını öngördük. 1447 sayılı Ticari İşletme Rehini Kanunu bu yasa tasarısıyla yürürlükten kaldırılmaktadır. Uygulamada çeşitli sorunlara yol açması ve etkin bir uygulama alanının bulunmaması nedeniyle bu düzenleme yürürlükten kaldırılmaktadır. Rehin sözleşmesinin tanzimi ile sicile tescil işlemleri vergi, harç gibi mali yükümlülüklerden muaf tutulmaktadır. Buradaki amacımız, taşınır rehinlerinin güvence olarak kullanılmasının teşvik edilmesi, yaygınlaştırılması amacıyla rehin hakkının tesis sürecinde ortaya çıkabilecek mali yükümlükleri hafifletmek, bu işletmelerin çoğunun da küçük işletmeler olduğunu düşündüğümüzde böyle bir düzenlemenin gerekli olduğunu düşünmekteyiz.
Değerli Başkan ve üyeler; Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanun Tasarısı'nın son hâlini vermek üzere sağlayacağınız katkılar için şimdiden teşekkür ediyorum. Çalışmalarımızın verimli ve hayırlı olmasını diliyorum.