KOMİSYON KONUŞMASI

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Başkan...

Sayın Bakan, hoş geldiniz.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Kayseri) - Teşekkür ederim.

MUSA ÇAM (Devamla) - Vallahi, biz sizi dün bekliyorduk, yani oldukça eleştirilerimiz de vardı, sizi şey yapacaktık biraz burada, linç edecektik ama çok güçlü bir Bakan Yardımcınız vardı, sizin burada eksikliğinizi fark ettirmedi. Böyle, gayet başarılı bir şekilde sizi savundu. Dolayısıyla, şimdi, siz de Sağlık Bakanlığının maddesine geldiniz.

Şimdi, bu kamu-özel ortaklığı çok tartışılan bir konu, özellikle otoyollar, köprüler ve hastanelerle ilgili önemli bir konu. Evet, Türkiye'nin birtakım yatırımları yapması için kendi bütçesinin dışında birtakım özel ortaklıklarla bazı yatırımların yapılması birçok ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de uygulanıyor.

Şimdi, bazı sektörlerin, bana göre, tamamen kamu eliyle yürütülmesi gerekiyor. Özellikle "eğitim, sağlık" gibi, "güvenlik" gibi birtakım sektörlerin kamunun elinde bulundurulması gerekiyor. Bunların özelleştirilmesi veyahut da özel ortaklıklarla yürütülmesinin birtakım uluslararası alanda tehlikeli ve sancılı olacağını düşünüyorum. Özellikle 15 Temmuzdan sonraki sürece baktığımızda da hem güvenliğimiz açısından hem ülkenin geleceği açısından birtakım yatırımların son derece dikkatli olması gerekiyor.

Şimdi, mesela, en son Osmangazi Köprüsü yapıldı kamu-özel ortaklığı çerçevesinde. Şimdi, günlük 60 bin araç garantisi veriliyor. Yani geçse de geçmese de karşı tarafa, ortaklığa 60 bin araç parasını her gün ödüyoruz. Yani kimin cebinden ödüyoruz bunu? Vatandaşın cebinden ödüyoruz.

Şimdi, kamu-özel ortaklığı hastaneleri de dâhil olmak üzere, yapılacak olan bu hastanelerde ister istemez birtakım garantileri vermek zorunda kalıyorsunuz. Diyorsunuz ki: "Ben bu kadar hasta garantisi veriyorum size." Gitmediği takdirde, olmadığı takdirde bunu süspanse etmek yine hazinenin kasasından, cebimizden çıkacak olan paralardır. Bu nedenle, bizim bunlara özellikle dikkat etmemiz gerekir ve burada bizim "denetler ve denetletir" cümlesi bizim için çok önemli. Buradaki bütün denetimlerin Sağlık Bakanlığı tarafından, Sayın Sağlık Bakanı bunu birkaç defa daha sorduğumda söyledi: "Esas yüklenici biziz, biz denetleriz ama uluslararası alanda bu iş sadece bakanlığın denetlemesiyle değil, uluslararası şirketler marifetiyle denetlenebiliyordu. Biz de o nedenle bunu dışarıya ihale edeceğiz, dışarıdaki birtakım uluslararası firmalar, mali müşavirler, şunlar bunlar bizim adımıza denetleyecek." Şimdi, Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu bu karar doğrultusunda bu önerge belki revize edilmiş olabilir, Sayın Bakanımız Zekeriya Temizel bunu onaylıyor, doğru ama genel olarak baktığımızda bu düzenleme "denetler ve denetlenir" cümlesi yerinde kaldığı sürece bence madde bizim istediğimiz veyahut da Anayasa Mahkemesinin istediği gibi değil, umarım ki Anayasa Mahkemesinden bu tekrar geri dönmez.

Teşekkür ederim.