MUSA ÇAM (İzmir) - Şimdi, Sayın Bakan "Katılmıyorum." dediniz. Yani bir taraftan çok fazla özgürlükçü, demokrasi yanlısı gözükeceksiniz.... 2010 yılında yaptığımız referandumda Türkiye'de bu anayasa değişikliğiyle birlikte insanların daha özgür olacağını, daha çok ifade özgürlüklerinin olacağını, temel insan haklarının daha da yaygınlaşacağını, insanların istedikleri gibi sendikalara, meslek örgütlerine üye olabileceğini, 1'den fazla sendikaya üye olabileceğini söylediniz, söylediniz, söylediniz Türkiye'nin daha özgürleşeceğini söylediniz ama şimdi burada, ki bu kadar yasağın içerisinde cımbızla sadece vakıfı çıkarıyorsunuz ama diğer kurum ve kuruluşların yasağını devam ettiriyorsunuz. Bu, çifte standarttır, bu, kabul edilebilir bir tutum ve davranış biçimi değildir.

"Bana her şey serbest, diğerlerine, herkese yasak arkadaşlar." Yani yasakların olduğu bir ülkede demokrasinin ve insan haklarının, haber alma özgürlüğünün olması da mümkün değildir. Burada biz isterdik ki... Siz buraya geldiniz ve yanılmıyorsam Bakan olduktan sonra ilk kez Plan ve Bütçe Komisyonuna geliyorsunuz.

Zor tabii, bu konu sizin maddeniz değil ama şimdi burada "Katılmıyorum." diyorsunuz. Niye? Meslek örgütleri... Siz de mühendis misiniz Sayın Bakan?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Kayseri) - Avukatım.

MUSA ÇAM (İzmir) - Avukatsınız. Yani Türkiye Barolar Birliği neden bir televizyon veyahut de radyo kuramasın? Güncel yasal düzenlemelerle ilgili, mevzuatla ilgili hukukçular yapılan değişiklikler ilgili neden anında haber almasın? Neden? Türkiye Barolar Birliği, illerde bulanan barolar da bir radyo ve televizyon kurabilsinler. Niye? Neden olmasın? Sadece vakıf, sadece vakıf.

Bir kez daha söylüyorum, bazı arkadaşlar bundan imtina ettiler, özellikle imtina ettiler, vakıfların ismini söylemediler, ben açıkça söylüyorum, bu düzenleme Ensar Vakfı başta olmak üzere, TÜRGEV Vakfı başta olmak üzere onlara özel bir ayrıcalık. Yapılsın, bir itirazım yok ama ona yapılırken diğerlerine de, diğer meslek örgütlerine de, sivil toplum örgütlerine de, sendikalara da, odalara da, borsalara da, baro da dâhil olmak üzere kamu yaranına ne kadar dernek varsa onlar da yapsınlar.

Şimdi, siz diyorsunuz, "Sadece buna olsun ama diğerlerine olmasın." Bu, kabul edilebilir değildir, bana göre doğru bir iş yapmıyorsunuz Sayın Bakan ve özel olarak, bir hukukçu olarak hiç doğru bir iş yapmadınız Sayın Bakan. Siz, en temel insan hakları ve özgürlükleri savunmanız gerekirken burada yasakçı bir hukukçu olarak karşımızdanız, bundan büyük üzüntü duyduğumu söylemek isterim.

Teşekkür ederim.