| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 23 .10.2014 |
AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli bürokratlar, Komisyonumuzun değerli üyeleri; konuşmama başlamadan önce hepinizi saygılarımla selamlıyorum ve Yüksek Öğretim Kurulu Başkanının bu toplantıda olmamasını da eleştiriyorum. Bu kadar akademisyenlerin maaşlarıyla ilgili önemli bir konu görüşülürken Yükseköğretim Kurulu Başkanının bunu hiçe sayması, öğretim üyelerini dikkate almaması ve burada bulunmamasını da şiddetle kınıyorum.
MUSA ÇAM (İzmir) - Protesto ediyoruz.
AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Üniversiteler sosyoekonomik kalkınmanın ayaklarından birini oluşturmakla birlikte, dünyadaki iyi üniversitelere ilişkin listelere maalesef ülkemizde hemen hiçbir üniversite girememekte. Sayısı 177'ye ulaşan üniversitelerimizin evrensel standartları yakalayamadığı görülmektedir. Şüphesiz ki üniversitelerimizin içinde bulunduğu bu hazin durumun temel sebeplerinden biri, öğretim elemanlarının mevcut mali haklarıdır. Öğretim elemanlarının sahip oldukları ve günümüz koşullarında komik denilebilecek yetersiz özlük hakları mevcut akademik personelin çalışma şevkini olumsuz etkilediği gibi mezun öğrencilerin de üniversitelerden uzak durmasına yol açmaktadır. Akademisyen maaşları konusunda Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırma Vakfı SETA tarafından hazırlanan rapor da öğretim elemanlarının maaşlarına ilişkin olarak uluslararası eksende ne kadar olumsuz bir yerde olduğumuzu göstermektedir. Maalesef rapora göre, Türkiye'deki öğretim elemanları Nijerya, Hindistan, Malezya, Güney Afrika, Brezilya ve Arjantinli meslektaşlarına göre daha az maaş almaktadırlar. Akademisyenlerin mali haklarına ilişkin bu durum herkes tarafından malum olmakla birlikte AKP iktidarı tarafından ısrarla göz ardı edilmiştir. Tüm uyarı ve tekliflerimize rağmen son on bir yılda kamu personeline yapılan mali iyileştirmelerin kapsamına öğretim elemanları alınmamış, 2011 yılında çıkarılan ve pek çok kamu personelinin maaşlarında artış öngören 666 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname'de de öğretim elemanları maaşlarına ne yazık ki yer verilmemiştir.
Sayın Başkan, istiyorsanız siz bitirin, ben sonra devam ederim.
BAŞKAN - Kusura bakmayın.
Buyurun.
AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Nitekim, maaş artışları diğer kamu personelinin çok altında kalmış olan akademisyenlerin gelirlerinin son on bir yıllık dönemde reel olarak eridiği bizzat YÖK raporlarında belirtilmiştir. Bu çerçevede, 7 Mayıs 2014'te Meclis Başkanlığına sunduğum ve o günden beri Komisyonumuzda bulunan (2/2135) esas numaralı Kanun Teklifim ile bilimsel çalışma katkı ödeneği ihdas edilerek öğretim elemanlarının maaşlarında 2014 yılı itibarıyla 1.170 Türk lirasıyla 1.750 Türk lirası arasında değişen iyileştirmeler öngörülmektedir.
Görüştüğümüz kanun tasarısıyla ise akademik personelin maaş unsurlarına iki yeni kalem eklenmektedir: Yükseköğretim tazminatı ve akademik teşvik ödeneği. Kanun tasarısı bu şekilde yani Hükûmetin tasarısı olduğu gibi yasalaşırsa hemen kanunun yayımını izleyen aydan itibaren profesör, doçent ve yardımcı doçent maaşlarına 725 Türk lirası, araştırma görevlisi, okutman ve öğretim görevlisi maaşlarına ise 834 Türk lirası yükseköğretim tazminatı adı altında artış yapılacaktır. Akademik teşvik ödeneği ise akademisyenlerin, yurt içinde veya yurt dışında sonuçlandırdıkları proje, araştırma, yayın, tasarım, sergi, patentle çalışmalarına yapılan atıflar, bilim kurulu bulunan uluslararası düzeydeki toplantılarda tebliğ sunma ve almış olduğu akademik ödüller esas alınarak tespit edilecek akademik teşvik puanına göre 30 ve üzeri akademik teşvik puanı olanlara verilecektir, herkese verilmeyecektir. Akademik teşvik puanı hesaplanması ise 2015 yılında yapılan faaliyetler esas alınmak suretiyle en erken 2016 yılı için yapılacak olduğundan 438 Türk lirasıyla 731 Türk lirası arasında farklılaşan bu teşvik ödeneğinin ancak 2016 yılında verilmesine imkân doğabilecektir.
Özetle, Hükûmet, nihayet akademisyenlerin mağduriyetine el atmaya karar verdi ve bu konudaki tasarıyı 14 Ekimde Meclise sundu, iyi de yaptı. Geç kalınmış olsa da destekliyorum. Ancak, tasarının bu hâliyle eksik ve yetersiz olduğunu düşünmekteyim. Zira, akademisyenlere öngörülen zam tutarı beklentilerin ve hak edilenin altında olduğu gibi, yine akademik personel içinde yer alan uzman ve çeviriciyi, eğitim öğretim planlamacılarını bu iyileştirmede Hükûmet unutmuştur. Bunların da ilave edilmesiyle ilgili önergemiz vardır, onun dikkate alınmasını özellikle rica ediyorum.
Bu nedenlerle, hazır Hükûmette de akademisyenlere hak ettiği maaşı verme iradesi ortaya çıkmışken maaşların tatmin edici düzeyde arttırılmasını, bu artış yapılırken araştırma görevlisi maaşının bir kariyer uzman yardımcısı düzeyine çekilmesini ve de akademik unvan yükseldikçe maaş artışının da yükselmesinin daha doğru olacağını düşünmekteyim. Her ne kadar Hükûmet akademik teşvik ödeneği altında iyileştirmeyi tamamlamak niyetinde görünse de henüz uygulaması olmayan ancak 2016 yılında hayata geçecek bir mekanizma yerine, maaş artışının doğrudan yapılması daha isabetli olacaktır. Tabii ki bu teşvik ödeneği de muhafaza edilmeli, bilimsel çalışma özendirilmeli ve ödüllendirilmelidir. Akademisyenlere verilmesini önerdiğim maaş artışı sakın ola ki fazla görülmesin çünkü bu ülkemiz için stratejik önemde bir karardır aynı zamanda. Zira, içinde bulunduğumuz orta gelir tuzağından çıkmanın, kişi başı millî geliri 15 bin dolar ve üzerine çıkarmanın yolu öyle masa başında 2023-2071 hedefleri tespitiyle olmuyor. Bilgi ekonomisine geçmekle, teknoloji üretmekle yani nitelikli beyinlerle oluyor. Dolayısıyla, akademik personele zam hem bir haksızlığın giderilmesi hem de ülkenin kalkınmasına yapılacak bir yatırım olarak algılanmalıdır.
Hükûmetin kanun tasarısı yasalaştığı vakit profesörler 725,88 lira, doçentler 725,88 lira, yardımcı doçentler 725,88 lira, araştırma görevlisi ve öğretim görevlileri 834 lira alacaklardır. Benim teklifimde ise profesörler 1.750 lira, doçentler 1.535 lira, yardımcı doçentler 1.315 lira, araştırma görevlileri 1.170 lira, öğretim görevlisi ve okutmanlar -uzmanlar ve çeviriciler de buna dâhil- 1.170 Türk lirası ek maaş alacaklardır. Bu onlar için gerçekten azdır ama en azından Hükûmetin insafa gelip bu teklifimizi kabul etmesini özellikle bekliyorum.
Beni sabırla dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.