ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Şimdi, değerli arkadaşlar, bundan yıllar önceydi. Fransız Devlet Ombudsmanıyla görüşmeye gitmiştim o sırada, ombudsmanlıkla ilgili bir kitap yazıyordum. Dedim ki: Sizin ülkenizde Danıştay gibi bir kurum var. Danıştay varken ayrıca bir ombudsmana niye ihtiyaç duydunuz. Çünkü Danıştay ombudsman sayılır, güçlü ombudsman. Baktı şöyle bir bana. "Sizin ülkenizde kanuni olup da hukuka uygun olmayan hiç uygulama olmuyor mu?" dedi. İşte, bu durum arkadaşlar. Yasal ama hukuka uygun olmayan bir durum.

Şimdi, burada bir ombudsman yok. Bunu çözecek Allah'ın bir kulu da yok. Yani yasa net bir şekilde diyor ki: "Orman alanları üzerinde müsadere edilmiş olan binalar ancak şu durumlarda kullanılır." Daha önceden bir geçici madde yapılmış denmiş ki: "Şu kadar süre içerisinde bunlar kiraya verilebilir yirmi dokuz yıllığına." Verilmemiş. Sonra aradan bir zaman geçmiş, büyük bir ihtimalle yeni talipleri çıkmış, "Ya, burayı biz kiralayalım da bir şeye benzetelim." demiş. Şimdi, buna çözüm: Aynen eski kanun hükmü gibi bir kanun hükmünü getirip buraya koymak. Süresi biten bir şey dört sene sonra uzatılmaz, o nedenle yeni madde getiriyorlar zaten.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Uzatma değil, yeni maddedir.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Evet, bu yeni maddedir. "Bu yeni madde kapsamında yeniden eğer bunu dört yıl içerisinde kiraya verebilirsek verelim." diye geliyor bu hüküm. Yani verilemeyebilir, hiçbir şey yapılamayabilir, orası yine hurda hâlde ve harabe hâlde kalabilir. Yüzde 90 ihtimalle de öyle olacaktır. Büyük bir ihtimalle bu yoldan Antalya'ya gittiyseniz o tesisleri sizlerin hepiniz görmüşsünüzdür. O nedenle buradaki olayın yani peşinen birisine verilecek bir olgu olarak algılanmasını birazcık zor görüyorum. 12'nci maddenin ilk hâliyle bunun ilgisi yok. Onu çok net olarak söyleyebilirim bu koşullar altında. Dolayısıyla, olaya yasal ancak hukuki olmayan bir durumun yine palyatif bir yasa önlemiyle çözülmesi olarak bakmak gerekiyor. Olay bundan ibaret.