SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Değerli Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; hepinize çok teşekkür ediyorum.

Uzunca bir tartışma oldu, ben mümkün olduğu kadar kısa tutmaya çalışacağım. Çünkü, tartışma, nihayetinde benzeri noktalara işaret ediyor, usul açısından ya da maksat açısından.

Şimdi, kanunu okuduğumuz zaman, bu kanunun bazı arkadaşlarımızın ifade ettiği gibi bir müsadere kanunu, halkın iradesine el koyma, mala el koymayla hiçbir alakası olmadığı çok net olarak açık. Sonuçta, İçişleri Bakanlığı güvenlik gerekçesiyle ihtiyaç duyduğu zaman, bir usule ait olarak kamuya ait malları -belediyelerin malları da kamuya ait mallardır, belediyelerin malları şahsi mal falan değil- bir şekilde Hazine tescil edecek ve İçişleri Bakanlığına tahsis edecek. Peki, yargıya kapalı mı? Yargıya kapalı değil. Yani, yargıya kapalı gibi görünen tarafı, yürütmeyi durdurmayla alakalı tarafı çünkü güvenlik gerekçesi var, iş acil. Daha sonra, elbette yine bu yargıya götürülebilir. Yargı bu hususta kararını verir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yapacağı, resen yapacağı imar planı değişiklikleriyle ilgili... Zaten buna ait, Çevre Bakanlığının daha önceki kanunlarda uygulamaları var yani 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca zaten resen imar planı yapabiliyor Çevre Bakanlığı. Burada amaca uygun bir imar planı değişikliği yapılacak.

Hakikaten ben yani bazı ifadelere şaşırdım. Bir arkadaşımız burada nasıl söyledi: "Güvenlik gerekçesiyle 7 tane beş yıldızlı otel yapılırsa..." diye bir ifadede bulundu. Nasıl böyle bir şey mümkün olabilir ya! Ülkede hukuk var yani.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Efendim, deprem gerekçesiyle yapıldı ya...

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Müsaade edin. Böyle bir şey yaparsa hukuktan döner.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Arkadaşlar, böyle bir şey yapıldığı zaman hukuktan döner. Hukuka kapalı bir yol yok burada. İşin aciliyetine binaen...

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Sayın Bakanım, bu madde dönmüş zaten hukuktan, 6306'dan zaten dönmüş.

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Değerli milletvekilleri, bir saate yakın ben hepinizi çok sabırla dinledim. Müsaade ederseniz, Hükûmetim adına birazcık izahatta bulunayım, istemezseniz de izahatta da bulunmam.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Ama 6306 zaten dönmüş, tekrar getirmişsiniz aynı şeyi.

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Efendim?

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Yani, Danıştayın itiraz edilemez maddesi 6306'da geldi, Anayasa Mahkemesine verdik, döndü, burada 27'nci maddeyle tekrar yazmışsınız.

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Değerli arkadaşlarım, bakın, burada güvenlik gerekçesiyle oluşabilecek bir aciliyetten bahsediliyor. Yine bir arkadaşımız dedi ki, aslında kendi savını desteklemeye çalışırken tam da benim söyleyebileceğim şeyleri söyledi. İşte "Kale gibi duvarlar yapılıyor bazı yerlerde." Doğru, evet, yapmak gerekiyor. Yani, Türkiye'de binlerce tonluk araçlar, bomba yüklenmiş araçlarla güvenlik kuvvetlerine, halka yapılan saldırıları hiçbirimiz unutmadık. Böyle acil bir ihtiyaçtan dolayı belli yerlerde çok korunaklı bir karakol yapılması gerektiğini düşündük. Onun için ilave yere ihtiyaç olduğunu, ilave duvara ihtiyaç olduğunu... Evet, olmasa çok iyi olur ama var, ihtiyaç olduğunu düşünün.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Biz bunu destekliyoruz.

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Müsaade edin işte. Şimdi, bu nasıl yapılacak? Belediyenin bir yeri var, orada da bunu yapmak gerekiyor ya da Sağlık Bakanlığının bir yeri var. Ben de itiraz ediyorum, burayı veremem, burada sağlık ihtiyacım var. Bu, beklenebilecek bir durum mu sizce? Bu, beklenebilecek bir durum değil. Onun için "Yürütmeyi durdurma olamaz." diyor.

Şimdi, bazı arkadaşlar bedelden bahsettiler. Evet "Bedel tespiti, ilgili kanuna göre, 2942'ye göre yapılacaktır." diye hüküm var burada, açıkça yazılmış. Bu kanunun 11'inci maddesinde belirtilen kriterler dikkate alınmak suretiyle... Bazı arkadaşlarımız dedi ki: "İstediği gibi bedel koyacak." Hayır, bildiğimiz kamulaştırmaya uygun bütün işlemler burada var, bir tek husus hariç; o da yürütmeyi durdurma verilemeyecek. Daha sonra yine yargı yolu açık.

Yani, hakikaten bu meselenin bu şekilde yorumlanmasına ben hayret ettim, açık söyleyeyim.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Vallahi biz de hayret ediyoruz.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Biz de Sayın Bakan.

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Hayır, kanun o kadar net ki arkadaşlar.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Geri dönüşü olmayan işler yapıldıktan sonra mahkemeden iyi bir karar olsa ne olur ki!

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Bakın, müsaade edin değerli arkadaşlarım...

NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Diyarbakır'da son altı ayda, devlete ait kurumların pek çoğu emniyet için tahsis edilmiş yani yıkılmış durumdadır.

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Hanımefendi, Değerli Milletvekili, müsaade eder misiniz.

NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Yani, demek ki yapılabiliyor bu.

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Müsaade eder misiniz.

NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde bulunan Sosyal Hizmetler Kurumuna bağlı Çocuk Esirgeme Kurumu yıkılarak mahalle karakolunda dönüştürülmüştür.

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Biz hangi ülkede yaşadığımızı unuttuk mu? Değerli milletvekili...

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, lütfen, Sayın Aydoğan...

NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Yapılıyor zaten.

BAŞKAN - Sayın Aydoğan...

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Bu ülkede biz terörle mücadele etmek için, evet, acil ihtiyaç olduğunda güvenlik gerekçesiyle acilen davranabilmeliyiz. Bu kanun bunu getiriyor, başka hiçbir şey, ilave hiçbir şey getirmiyor, bunun dışında ilave hiçbir şey getirmiyor. Yargı yolu açık, Çevre Bakanlığının yapacağı resen planlamalar kendi kanununa uygun yapılacak, bu hususta da hiçbir tereddüt yok. Bedel tespitleri kendi usulüne uygun yapılacak. Bu madde düzenlemesi yargı yolunu kapatmıyor, sadece aciliyetine binaen yürütmeyi durdurma kısmına bir engel getiriyor. Evet, bu da ihtiyaç olduğu için yapılıyor. Bu o kadar net ki değerli arkadaşlarım.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - İş bittikten sonra...

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Müsaade edin, bakınız...

Burada çok ileri laflar söylendi. Ben şimdi onlara cevap vermeyi de gerekli görmüyorum. Yani, işte, "devletin terörize edilmesi" efendime söyleyeyim "pragmatiksi akıllarla bu işlerin yapılması..." Lütfen, böyle ifadeleri birbirimize karşı kullanmayalım. Biz de bunlara benzer ifadeleri kullanabilecek bir lisana sahibiz yani. Bu kadar senedir siyaset yapıyoruz. İstersek bunların karşılığını fazlasıyla verebiliriz de bir daha Meclisi bu noktalara getirmeyelim. Siz teknik olarak itirazlarınızı yapın, biz de teknik olarak cevaplarımızı verelim. Sonuçta da herkesin söylediği gibi burada millî irade hâkim olacaktır. Bu Meclis seçilmiş bir meclistir, bu Komisyon seçilmiş bir komisyondur. Sonuçta, siz beğenebilirsiniz, beğenmezsiniz, itirazlarınızı yaparsınız, bunlar dinlenir, sabırla biz sizi dinleriz, ikna etmeye çalışırız, burada oylanır, gerekli kararlar verilir, Meclise iner, Mecliste oylanır. Bir hukuk devletinde yaşıyoruz, parlamenter düzende yaşıyoruz.

Yani, benim istirhamım -bu maddeye gelinceye kadar çok tatlı, ballı gidiyorduk- bu hususta birbirimizi incitecek sözler söylemeyelim. Yani, biz terörü engellemek için, terörün bu ülkede oluşturduğu, hiçbirimizin tahammül edemediği ağır hasarı önlemek için bir tedbir olmak üzere bir madde getiriyoruz. Bu "devletin terörize edilmesi" falan gibi lütfen yorumlanmasın. O zaman inciniyoruz yani.

Dolayısıyla, olay çok açık. Kamuya ait mallar... Kimsenin malına falan devlet el koymuyor. Öyle müsadere falan gibi bir şey de asla yok. Usulü de belli, maksadı da belli. Kamuya ait mallar güvenlik gerekçesiyle aciliyetine binaen kamulaştırılıyor, bedelleri veriliyor. Buna itiraz yolu açık, nihayetinde yargı yolu da açık.

Bana göre, madde bir ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır. Bu ihtiyacı karşılamak için de usul ve maksada uygun şekilde düzenlenmiştir.

Teşekkür ederim.