| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 23 .10.2014 |
VAHAP SEÇER (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, öncelikli olarak üniversite sayısından başlamak istiyorum; hangisi doğru, ben de işin içinden çıkamadım.
Şimdi, sunumunuzda "Türkiye'de 176 üniversite var." dediniz. Bu, kanunun genel gerekçesinde 177, YÖK'ün İnternet sitesinde 184; 176,177,184, bunların hangisi doğru?
Şimdi, tabii, genelde 2002'yle mukayese yapılıyor; işte 2002'deki üniversite sayısı 76'dan bugün 180'li rakamlara geldi.
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Doğrusu 176, 177 isim iki kez yazıldığı için, 177 tekerrürden dolayı.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Sizin rakam doğru. Ama YÖK'ün rakamı 184. Burada bütün personel sayısını da vermiş, şimdi oraya geleceğim.
Şimdi, tabii, Hükûmetinizin övündüğü konulardan bir tanesi Sayın Bakan, 2002'de 76 olan sayı 176 olmuş, 100 üniversite, vakıf üniversitesi ve devlet üniversitesi... Hoş, tabii ki, arzu ettiğimiz bir konu. Ne kadar üniversite sayısı artarsa Türkiye'nin eğitimine sağlayacağı katkı açısından bu durumu görmezlikten gelmek mümkün değil. Ancak Türkiye'nin bir de şöyle bir gerçeği var: Türkiye'de, bakın, işsiz sayısı -son rakamlar- temmuz itibarıyla 2 milyon 867 bin, yüzde 9,8. Türkiye'de 2001 yılında bile, o kritik yılda bile işsizlik oranı yüzde 8,4 civarındaydı. Şimdi rakamlara girmeyeceğim zaman almama açısından. Önemli miktarda da okumuş işsizimiz var.
Gerçekten, özellikle biz siyasiler bu konuda çok muzdaribiz. Bugün iki üniversite bitirmiş öğrenci geldi, biri kız öğrenci kamu, siyasal bilimler fakültesinden sanıyorum, diğeri de işletme fakültesinden mezun olmuş iki delikanlımız -bir kız çocuğu, bir oğlan çocuğu- işsiz. Sürekli bizlere -özellikle ziraat mühendisleriydi, su ürünleri mühendisleri- bir sürü meslek dallarından işsiz üniversite mezunu arkadaşlarımızın isyanları geliyor. Tabii, demek ki sadece üniversite açmak bütün sorunları çözmüyor. Üniversitede eğitim kalitesi çok önemli, oradaki tabii o müfredatı uygulayan, dersleri veren, bugünkü konumuz olan akademisyenlerin durumu çok önemli; onların yeterliliği çok önemli, onların sosyal hakları, alacakları ücretler...
Şimdi, bugünkü tasarıyı desteklememek mümkün değil, elbette ki uygun görüyoruz muhalefet olarak da. Ama Sayın Hocamın da söylediği gibi, bu ücret artışlarını yeterli bulmamız mümkün değil, bunların tespit edilmesi lazım.
Diğer açıdan da, sadece öğretim üyeleri değil, akademisyenler, öğretim üyeleri, bunlara ücret artıralım ama uzmanlar var, idari personel var. Onların rakamlarına da baktım, yanlış değilse 3.500 uzman oldu bir kaynaktan aldığım bilgiye göre üniversitelerde. Ancak, idari personelin de böyle bir talebi var. Sadece üniversitelerde değil, KYK'da, ÖSYM'de, YÖK'te, idari ve teknik personel ile uzmanların da bu konuda talepleri var. Bunları karşılama konusunda düşüncelerinizi almak isteriz açıkçası. Dediğimiz gibi, elbette ki bu tasarıyı destekliyoruz ama maalesef yetersiz buluyoruz ücret artışlarını.
Teşekkür ediyorum.