| Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Komisyonun çalışma esasları hakkında görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 07 .10.2016 |
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, şimdi, sürekli olarak Meclisin daimi komisyonlarını örnek vererek bu Komisyonun çalışma düzeninin de öyle olması gerektiğini ifade ediyorsunuz, Anayasa Komisyonu, Bütçe Komisyonu ki kaldı ki o konu da tam olarak öyle değilmiş. Şimdi, Türkiye'de her gün darbe olmuyor yani dolayısıyla bu darbenin etkileri devam ediyor. Biz ne olduğunu bilmiyoruz, araştıracağız. Daha darbenin etkileri devam ederken Meclis ortak bir iradeyle bu Komisyonu kurdu, ortak bir iradeyle.
BAŞKAN - Doğru.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Diğer komisyonlardaki usulün bu Komisyonun ruhu gereği, yapısı gereği burada açık bir yasak yokken İç Tüzük'te, uygulanmasını biz kabul etmiyoruz. Biz bunu ifade etmeye çalışıyoruz. Yani, sizin verdiğiniz örnekler doğru örnekler değil.
BAŞKAN - "Doğru örnekler de bunda uygulamayalım." diyorsunuz değil mi onu anlıyorum?
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Evet.
Daimi komisyonlar farklı. Bu Komisyon, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki suç örgütünü ortaya çıkarmak amacıyla ortaya çıkan bir Komisyon. Dolayısıyla, millet, yurttaşlarımız, halkımız ne olduğunu bilmek istiyor. Biz burada yargılama yapmıyoruz, kimseyi mahkûm etmeyeceğiz, ceza vermeyeceğiz kimseye.
BAŞKAN - Soruşturma değil, araştırma komisyonu efendim.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Ama sonuçta Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında darbenin arkasındaki güçleri ortaya çıkarmaya çalışacağız ve bu darbe mekaniğini, zihniyetini teşhir edeceğiz, mahkûm edeceğiz, bunu yapmaya çalışacağız. Bunun açık olmasında, görsel kayıtlara girmesinde ne sakınca var? Bunun tedbirini alırız teknik olarak, Meclis Başkanına yazarsınız, hepsine dağıtılır ama bu kayıtların görsel olarak arşivde kalmasına, dayatılmasına, izlenmesine ne engel var? Bir engel yok, İç Tüzük'te açık bir engel yok. Evet, çalışma düzenini bozuyorsa teknik olarak, 21'inci yüzyılda yaşıyoruz, bunun tedbirleri var, alınır. Dolayısıyla, başta bu yasayla koymayalım, yanlış olur. Yazalım teknik olarak buradaki konuşmalar kayıt altına alınsın, tam tutanağın bir parçası olsun her gün dağıtalım. Bu mümkün, darbe bakımından da mümkün. İsterseniz bu kararı bugün almayalım, danışalım tekrar birbirimize ondan sonra karar alalım. Bunu böyle yapalım çünkü bugün sadece gündemi konuşuyoruz ama bugün bu yasak kararını alırsak yarın kaldırmamız daha zorlaşır dolayısıyla doğru yapmıyoruz.
Efendim, ikinci olarak: Bakın, dün basına konuşmanızda da -arkadaşlarım bana gönderdiler- yani gerçekten son derece burada olan biteni doğru yansıtmayan bir üslup kullanmışsınız. Sanki... İki önerge verildi, evet.
BAŞKAN - Doğru.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Adalet ve Kalkınma Partisi bir önerge verdi, daha sonra da Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri olarak biz de bir önerge verdik fakat bu önergeden önce iki saat hiçbir tartışma olmamış gibi...
BAŞKAN - Konuşmamın başında bütün hepsinin tartışıldığını muhalefetin buna...
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Efendim, bir saniye...
BAŞKAN - Konuşmamın bütününden bahsediyorum.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sanki hiçbir tartışma olmamış, iki saat boyunca biz...
BAŞKAN - Hayır ama gerçeği ifade etmiyorsunuz Sezgin Bey.
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Efendim sözünü kesmeyin.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Efendim, bir saniye... Ben bitireyim, siz söz alın yeniden.
BAŞKAN - Ama şimdi, eğer benim konuşmama atıf varsa... Burada lütfen hepsinden bahsedin.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Efendim okuyacağım.
"...olabilirdi ama kendileri de bir karma öneride bulundular. Orada şimdi demokrasi için bu Meclis çatısı altında bir duruş sergilendi birlikte. Yenikapı uzlaşma ruhu Komisyonumuza da yansıyacak."
BAŞKAN - Devam edin. Bakın ne diyorum ben...
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - "...divanın oluşmasında tamamının AK PARTİ'den olması Komisyonun demokratik şekilde, geçmişte de pek çok Komisyon dolayısıyla konuşulmuş ve teklifler oylamayla sonuçlanmış. AK PARTİ olarak 9 üyemiz, muhalefetten de 6 üye; CHP adaylarına 5 oy çıktı."
BAŞKAN - Gerçek bunlar.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Efendim, tamam da bundan öncesi yok muydu? Biz bu Komisyonu...
BAŞKAN - Onun başına bakın.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, bir saniye... Bitireyim efendim.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sanki kendimiz için istiyormuşuz gibi anlatmışsınız.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, ben bitireyim, siz tekrar gerisini söyleyin.
Sanki o iki saatten önce burada muhalefet partileri olarak burada uzlaşma aramadık, hiçbir konuşma yapılmadı... Bütün bunları konuştuk, iki saat boyunca konuştuk. Divanın sembolik de olsa dört siyasi partiden oluşmasının Türkiye'nin içine ve yurt dışına büyük bir mesaj vereceğini ifade ettik ama siz ısrar ettiniz, önerge geldi Zekeriya Bey'den, oylatacaktınız, ondan önce Aykut Erdoğdu arkadaşımız dedi ki... Arkadaşlar, bu öneriyle gelmiş olabilirsiniz çünkü yazılı ve basılı geldi bu önerge, yazılmadı burada, dışarıda yazılıp gelmişti. Aykut arkadaşımız dedi ki: "İsterseniz ara verelim, bir daha müzakere edin, sonra yapalım." Ama olmayınca yani siz uzlaşmadan kaçtığınız için böyle bir tablo ortaya çıktı. Şimdi, Yenikapı ruhu devam etsin falan diyorsunuz ama en başta bunu kendi elinizle ve kendiniz de seçilerek -onu da ifade edeyim- sonuç itibarıyla zedelediniz. Hatta ben "Şüphe düşer burada." dedim, o yüzden de kayıtları istedim sizden, önceki günün kayıtlarını, kayıtlar da gelmedi efendim. Olay budur.