| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Ankara İli Kazan İlçesinin Adının Kahramankazan Olarak Değiştirilmesine ve Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1412) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 20 .10.2016 |
HAYATİ TEKİN (Samsun) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli Komisyon üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kazan'a "kahraman" isminin verilmesi tüm partilerin ortak görüşü olarak uygun görülmüştür, Cumhuriyet Halk Partisi de canıgönülden bu fikre katılmakta ve şimdiden hayırlı olsun dileğini iletmektedir.
Buraya geldiğimizde Sayın Bakanı dikkatle dinledik ve Sayın Haberal'ı da dinlediğimde gerçekten belki Ankara Milletvekili olmanın verdiği yapıyla Ankara'daki mağduriyetleri biraz dile getirdi ama aynı şekilde İstanbul'da ve buna benzer, Esenler başta olmak üzere kahramanlık destanının yazıldığı birçok ilçemiz var, bunların da zikredilip unutulması, onore edilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Bu hep beraber, ortaklaşa fikir birliğine vardığımız, almış olduğumuz Kahramankazan'ı tekrar kutlarken Cumhuriyet Halk Partimizin bu meyanda uğradığı bazı haksız ithamlara da değinmek istiyorum. Son alınan belediye başkanları kararlarında bildiğim kadarıyla belediye başkanı ve meclis üyelerinin sizlerin Bakanlığınızın veya zatınızın izni olmadan yurt dışına çıkışları engellenmiştir ve bence önlem doğrudur, belki alınması gereken önlemdir.
Burada "Kazan" deyince AKP'nin de çok hoşlandığı özelleştirmelerden, kazı kazandan, Millî Piyangodan kazandığı paralar aklıma gelerek şöyle bir espri yapmak istiyorum: Bu kazı kazanda AKP'nin üzeri kazındığında altından FETÖ'nün çıktığını, FETÖ'nün kazındığı zaman da altından AKP'nin yoğun bir şekilde çıktığını veya çıkacağını görüyoruz, bu manada alınan önlemleri de doğru görüyorum. Ateş biraz AKP'nin ocağına düşmüştür diye düşünüyorum, belki biraz da hak ettiniz. Ayıklanmakta biraz zorlanacaksınız. Allah yardımcınız olsun.
Yalnız, CHP'nin belediye başkanları veya meclis üyeleri laik, demokratik sisteme inandıkları için, onların, FETÖ'cü yapının, Atatürk ilkelerine inanan bir yapının içinde yaşama şansının olmayacağı kanaatinde olduğum için bu manada CHP'li başkanların ve meclis üyelerinin muaf tutulması gerekir diye bir düşünce aklıma geliyor.
Aynı zamanda, yine siz konuşmanızda da bahsettiğiniz gibi rahmetli Adnan Menderes ve o günkü şehitleri yine rahmetle anıyorum.
Yalnız, burada unutulmaması gereken veya teşekkür edilmesi gereken bir konu da askeriyemizin komuta zinciri içinde, bu melun harekette olmayışı başarısızlığın en büyük sebeplerindendir.
Yine, Allah göstermesin, sizin de bahsettiğiniz gibi, eğer darbeciler herhangi bir şekilde başarılı olmuş olsalardı, bu şarlatandan -sizin de bahsettiğiniz gibi- emir almış olsalardı gerçekten buralarda oturacak kişiler çok değişecekti maalesef. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak yine o günkü emperyalist güçlerin bugün emellerine Orta Doğu'da ve Batı'da da ulaşmak için ne kadar çirkin çaba gösterdiklerini hep beraber yaşayarak görüyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak o gün böyle bir FETÖ mağduriyetinde anlıyoruz ki en fazla AKP'nin üzerine geleceklerdi. Bizler CHP'liler olarak o gün yine hukukun üstünlüğünü savunup yine mağduriyetleri yaşayanlara sahip çıkacaktık. Kazan'da, biraz önce bahsedilen o garibanın yiğitçe bir gösteriyle ortaya çıkıp şehit olmasını, şehadete ermesinin yanı sıra belki onun akraba taallukatı, çoluk çocuğu zulüm görecekti, biz o gün de onlara sahip çıkacaktık. Bizleri belki o gün -dilim varmıyor ama maalesef bunları yaşanacaktı- hain AKP'lilerden yana olmakla suçlayacaklardı. Maalesef, bunları yaşamamıza rağmen, bizler her zaman inandığımız yolda Ömer gibi adaletli, Hamza gibi savaşçı, Ali gibi yiğit, Ebubekir gibi yönetici olmaya gayret edecektik. "Düşünmez misiniz?" diyen Kur'an'ın bize emrettiği doğrultuda beytülmala sahip çıkarken adaletsizlerin de her zaman karşısında mücadele edecektik. Bizlere atılan ithaflar ne olursa olsun dinci değil, dindar olmaya devam edecektik.
Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum