KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Hocam, ben de teşekkür ediyorum.

Konuşmanızda şunu ifade ettiniz de, bir zafiyete dikkat çektiniz, dediniz ki: "Bu yapı 1980'lerden itibaren var, her dönem olmuştur ancak bürokratlar politikacıları, siyasetçileri bilgilendirmediği için de politikacılar bunun üzerine gidememişlerdir, gerekli tedbirleri almamışlardır." Böyle bir cümle kurdunuz.

POLİS AKADEMİSİ BAŞKAN YARDIMCISI PROF. DR. ŞAFAK ERTAN ÇOMAKLI - Siyasetçiler gidememiştir.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Evet, siyasetçiler.

Şimdi, oysa şey var, bürokratlardan, hem de en üst düzeyde bürokratlardan, Millî Güvenlik Kurulu üyesi bürokratlardan... Millî Güvenlik Kurulunun gündemine gelmiş. Millî Güvenlik Kurulu da 25 Ağustos 2004'te hem Fetullah Gülen hem de diğer cemaatlerin devlet içerisindeki örgütlenmeyle ilgili bir karar almış ve Hükûmete tavsiye kararında bulunmuş, demiş ki: "Bu cemaat örgütlenmesi devlet içerisinde tehlikeli bir noktaya doğru geliyor. Dolayısıyla, hem bu cemaat hem de diğer cemaatler konusunda gerekli tedbirleri al ve bizi bilgilendir." Ben de sordum bunu bu haberi öğrendikten sonra. Millî Güvenlik kararları gizlidir biliyorsunuz, ne olduğu konusunda siyasete ve basına bilgi verilmez ama bu sızdı, sızdıktan sonra da sordum, Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler buna yanıt verdi 20 Ocak 2014 tarihinde, aynen şöyle söyledi: "Önergede bahsedilen konu Millî Güvenlik Kurulunun gündemine Hükûmetimiz tarafından getirilmemiştir." Yani Millî Güvenlik Kurulunun bürokrat kanadından gelmiş gündeme, öyle anlaşılıyor, Hükûmet getirmemiş. "Ayrıca söz konusu Millî Güvenlik Kurulu kararını hayata geçirme yönünde Hükûmetimiz döneminde herhangi bir Bakanlar Kurulu kararı alınmamıştır, herhangi bir adım atılmamıştır." Dolayısıyla, "Bilmiyorlardı, politikacılar üzerine gitmedi." değil yani bilmek ayrı bir şey, kandırılmak ayrı bir şey. Yani çok somut bir biçimde bilgilendirilmiş...

BAŞKAN - Soru yöneltelim.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Evet, şeyi soracağım, dolayısıyla, bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yani Millî Güvenlik Kurulunun kararı var. Karara rağmen, tavsiye niteliğinde karara göre bir görev verilmiş Hükûmete ve Başbakan Yardımcısının verdiği cevap var, "Evet, böyle bir karar alındı ama biz üzerine gitmedik, bir adım atmadık." Yani sizin tezinizin tam aksi. Siz diyorsunuz ki: "Politikacılar bilmiyordu, üzerine gitmediler." Oysa elimdeki belge Başbakanlık belgesi, Hükûmet biliyordu ama üzerine gitmedi.