CAHİT BAĞCI (Çorum) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yükseköğretim tazminatıyla, akademik teşvik ödeneği temelli akademik kadroların ücretlerinde iyileştirmeyi amaçlayan kanun tasarısına ben de görüş ortaya koyan arkadaşlar gibi "Yetmez ama evet" demek istiyorum. Çünkü uzun yıllar araştırma görevliliği ve öğretim üyeliği yapmış biri olarak bu alandaki sorunu yakından bilen birisiyim. Ben de uzun yıllar cumartesi, pazar dâhil, gece dâhil derslere girerek araştırma yapmadan uzak bir ortamın içerisinde yaşamış birisi olarak söylüyorum. Özellikle, az önce ifade edilen hususun, teşvik konusunun bu süreçte daha da şeffaflaştırılması gerektiğini düşünüyorum. Zira eğitim fakültesiyle mimarlık ve mühendislik fakültesi faaliyetleri tamamen birbirinden farklıdır. Dolayısıyla buralarda ölçüm sistemleri, performans ölçümleri bu açıdan birbiriyle benzerlik arz etmeyeceği için dikkatli ele alınmalıdır ve eşitliği bozucu bir durumun oluşmasına izin verilmemelidir.

Tabii ki daha önceki görüşmelerde, çok yakın bir zamanda, AR-GE yasasını konuşurken de ifade etmiştik ve önümüzdeki bütçe sürecinde de yükseköğretimin temel sorunları görüşülürken tekrar gündeme gelecek. Üniversitelerin artık giderek ihtisaslaşan bir yapıya dönüştürülmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum. Zira bugünkü bütçe sunuşunda da Sayın Bakanımız Türkiye'nin temel sorunu, büyümeyi yakalayamamamızın, işsizliği aşağıya çekemememizin arkasında yatan temel sorunun nitelikli iş gücü sorunu olduğunu ifade ettiler ve bütçe sunuşunda bu son derece açık ortaya konuldu. O zaman, üniversitelerimizin, fakültelerimizin, yapılanmamızın geleceğin ihtiyaç duyduğu insan gücüne yönelik olarak bir yapılanmaya gitmesinde yarar var.

Siyasi olarak bizler fakülte açılması, bölüm açılması konusunda zaman zaman yerelin taleplerini bakanlıklara taşımada aracılık ediyoruz ama doğru olmadığını da bu yaklaşımın açıkçası bir akademisyen olarak da ifade etmek istiyorum. Biz hangi alanlarda bölümlere ihtiyaç duyuyorsak ve gelecekte ihtiyaç duyduğumuz meslekler nelerse üniversitelerimizin, bölümlerimizin, akademik yapılanmamızın ve öğretim üyesi yetiştirme modellerimizin buna göre tesis edilmesi gerekir düşüncesindeyim. Özellikle, akademisyenlerin ağır ders yükü altında araştırma geliştirme faaliyetlerinden uzak kalmaları performanslarını etkileyen negatif bir durum oluşturmamalıdır. Bu açıdan, performans değerlendirmelerinde bu ölçü hassas ortaya konulmalıdır diye düşünüyorum.

Gecikmiş bir düzenleme ve keşke daha fazla artı sağlanabilseydi ama inanıyorum ki bu artış üniversitelerin kaybolan itibarının az da olsa geri kazanılmasına katkı sağlayacaktır. Keşke araştırma görevlisi maaşını kamuda beş yıllık bir uzman maaşıyla eşitleyebilseydik diye düşünüyorum.

Tasarının hayırlı olmasını diliyorum.