| Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ın, Fetullahçı terör örgütüne ilişkin bilgi vermesi |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 25 .10.2016 |
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Sayın Başkanım, öncelikle Gülten Hanım'a teşekkür ediyorum buraya kadar teşrif ettiği için.
Ben bir iki tespitle soru soracağım. Sanıyorum, sorular soruldu ama soruların maksadı, soruluş nedeni tam izah edilemedi ya da Gülten Hanım anladığı şekilde cevap verdi, o da doğal olarak hakkıdır.
Ekrem Dumanlı'nın görüşmesinin olup olmaması tek başına bir gerçekliğin bizatihi varlığı ya da yokluğu anlamına gelmiyor. Merak ettiğimiz şey şu: Ekrem Dumanlı geldi, öyle ya da böyle geldi ama sonucunda olan şeyleri birleştirdiğimiz zaman, hepimizin bir muhakemesi ve zekâsı var, dolayısıyla muhakemeyi çalıştırıyoruz, fotoğrafı görmek istediğimizde o farklı "puzzle"lar ortaya çıkıyor. Mesela, ondan sonra PKK'yla irtibatta olan MİT elemanlarının infazı gündeme geldi süreç içerisinde.
DİYARBAKIR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI GÜLTAN KIŞANAK - Kimler bunlar? Bence bir kamuoyuna açıklayın, insanlar bilsin.
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Hayır, hayır, şöyle: Siz cevabınızı verdiniz. Dolayısıyla, haklı olarak bir sürecin miladı gibi, bir sürecin başlangıcı gibi, ondan sonrakilerden geriye doğru gidiyoruz, yoksa...
BAŞKAN - Nurettin Bey, sorunuzu sorarsanız lütfen...
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - İkincisi: Sakine Cansız olayından bahsettiniz. Mesela Osman Öcalan, Sakine Cansız'ın Rıza Altun'la olan parasal birtakım sorunlardan dolayı öldürüldüğünü söylüyor; Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan. Sizin de bilginiz var bundan yani Sakine Cansız'ın da, Fidan Doğan'ın da, Leyla Söylemez'in de ondan dolayı öldürüldüğünü söylüyor. Devamında KCK operasyonları, Oslo'nun deşifresi, Habur provokasyonu dediğimiz süreçlerin arkasından böyle bir ilişkiye girilmesi ister istemez dikkatleri çekiyor.
Dediğiniz konuda haklısınız, Abdullah Öcalan'dır ilk "paralel devlet yapılanması" tabirini kullanan kişi ama 1999'da "Beni getiren irade Fetullah Gülen'i de götürmüştür." diyen kişi de Abdullah Öcalan'dır. Bunları bir araya getirdiğimiz zaman, son seçimlerdeki, Hüseyin Bey anlattı, sandık rakamları, sayılar, bunları toparladığımız zaman ister istemez bu soruyu sormak zorunda hissediyoruz. Sizin de o hareketin önemli bir unsuru, önemli bir aktörü olduğunuzu bildiğimizden dolayı yani size başka ne sorabiliriz bu olayla ilgili, bu darbeyle ilgili? Çünkü, sadece sonuçlar üzerinden hareket edersek bir yere varamayacağımızı hepimiz biliyoruz. Burada bir vakıa var. Bu hareket...
BAŞKAN - Evet, Nurettin Bey...
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, benim konuşmamı kesmiştiniz.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Arkadaşımızın konuşmasını kesmiştiniz, hiç adil bir yönetim göstermiyorsunuz.
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Mithat Ağabey, iyi şeyler söyleyeceğim bak, söz.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Ama, ben de iyi şeyler söylüyordum, benim konuşmamı kestiler.
BAŞKAN - Nurettin Bey...
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Ben zaten konuşmanız taraftarıyım, biz önerdik uzun konuşulmasını ama kabul etmediler.
BAŞKAN - Nurettin Bey, Sayın Sancar bu noktada haklı, iki dakikaydı misafir milletvekillerimizin, Komisyona sonradan katılanların konuşma süresi.
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Toparlıyorum.
Yani, geçmişte, evet, doğrudur yani bahsettiğiniz şeye katılıyorum...
BAŞKAN - Nurettin Bey, sorunuzu sorun lütfen.
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Mithat Bey biraz bekleseydi geçmiştim ben şimdiye kadar.
Bahsettiğiniz şeylere katılıyorum, bu üslupla, bu yaklaşımla, bu soru-cevap ilişkisiyle Türkiye bir yere varamaz. Bir şeyleri yutkunarak, bir şeyleri perdeleyerek...
BAŞKAN - Nurettin Bey, sorunuzu sorar mısınız lütfen.
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - ...bir şeyleri "-mış" gibi yaparak bir yere varamayız.
Sorum şu: Bütün bunları birleştirdiğiniz zaman, sonuçta 7 Haziran sonrası, öncesi ve geldiğimiz noktada... Hatta sizin elbet sorununuz değil ama partinin yetkilileri var, parti eş başkanlarının darbeye direnen şahıslar hakkında aşağılayıcı, hakarete varan deyimlerini hep beraber dinledik. Bunları birleştirdiğimizde -doneleri koyalım- bundan sonra yuvarlak olarak toplamda cevap vermeyebilirsiniz ama sizden ricam şu: Hakikaten samimi olarak cevap verirsek Türkiye dediğiniz yere evrilir, dediğiniz siyaset dilini oluşturabilirsek. Yoksa birbirini yalanlamak, tencere dibin kara, seninki benden kara, sizinkiler şöyle yaptı...