| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 02 .11.2016 |
LALE KARABIYIK (Bursa) - Teşekkürler Sayın Başkan, biliyorum.
Sayın Bakan, değerli komisyon üyeleri ve bürokratlar, değerli basın mensupları; ben de bütçe sunumu ve yansıyan verilerle ilgili görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
Sayın Bakan, daha önce yaptığınız sunum 110 sayfadan oluşmuştu ve 51 grafik vardı. Ancak on dört yıllık gelişmenin resmedildiği bu grafiklerde TL baz alınmıştı ve sürekli yükselen bir eğriyle resmedilmişti. Bu da tabii gerçeği aslında perdeliyor. Yine 2002'den 2016'ya kadar 50 kat artmış gibi görünen bir destek tutarını enflasyondan arındırdığınız zaman sonuç hiç de anlatıldığı gibi çıkamıyor. Raporda önceden 100 liranın 86 lirası faize giderken şimdi bu oran 8,9'a düştü deniyor. Fakat sunumda garantili borçlar yok. Borç üstlenim sözleşmeleri de yok. Peki, bazı yükümlülüklerin finansmanı varken, tabii TÜFE'ye göre belirlendiğini de hatırlatmak istiyorum, aslında gelecek vadelere, nesillere yüklenen milyar avroluk kira sözleşmelerinin yükümlülükleri de varken tek başına faiz harcamalarının düştüğünü söylemek bana yanlış ve eksik geliyor.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Kira ödemeleri?
LALE KARABIYIK (Bursa) - Evet kira ödemelerinin... Yani faizin düştüğünü söylerken bu kira ödemelerinin gelecekteki yükümlülüklerini görmezden gelmek bana eksik ve yanlış geliyor Sayın Bakan.
Yine, kamu-özel işbirliği kapsamında sabit yatırım tutarı yanılmıyorsam 26,5 milyar liraydı. 34 tam donanımlı şehir hastanesinde bahsetmişiniz, 6'sı seneye yapılacak, açılacak demiştiniz. Fakat devletin üstlendiği kira gibi doğrudan yükümlülük bedelleri hiçbir yerde yer almıyor. Bu yükleri görmezden de gelmemeniz lazım, onu ayrıca belirtmek isterim.
Yine, ayrıca kamu yatırımlarında en büyük pay ulaştırmaya ayrıldığını ifade ettiniz. O da yanılmıyorsam 22,1 milyar liraydı. Tabii burada da bu sektörde proje yapan firmalara vatandaşların ödediği vergiden aktarılacak talep ve kullanım garantisini de dikkate almak gerekiyor. Ve geliyorum büyüme oranına Sayın Bakan. 2017 için büyüme hedefiniz 4,4; oldukça iddialı bana göre. IMF tahmini yüzde 3, Dünya Bankasının tahmini yüzde 3,5 ve dünyadaki büyüme oranının da sorunlu olduğunu biliyoruz ve en çok ihracat yaptığımız Avrupa Birliği ülkeleri ve buradaki büyüme oranı beklentisi de 1,6'lar civarında. Tabii diğer taraftan kamu yatırım harcamalarının bütçe içindeki payının yüzde 12 olduğunu da gördük ama bana göre bu düşük. Bu oran büyümeyi olumsuz etkileyebilir, tekrar oraya geleceğim ama tabii aslında biliyoruz ki Hükûmet altyapı yatırımlarını özel sektöre yaptırıyor, finansmanını da gelecek yıllardaki yani potansiyel gelirleri bugüne indirgeyerek, iskonto ederek karşılıyor. Sonuçta bugün büyüme olumlu bir etki gibi görünüyor, büyüme varmış gibi ama bu tabii gelecekte bir kaynak sıkıntısına da dönüşecek, bunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Yine, yanılmıyorsam ÖTV'nin değişeceğini açıklamıştınız. Bana göre ÖTV artışı satışlar ve dolayısıyla üretimi de tabii dolayısıyla büyümeyi de olumsuz etkileyebilir görüşündeyim. Ayrıca şu gerçeği de unutmayalım ki: OHAL devam ediyor, terör sorunu devam ediyor, Suriye var, bunlara bir de başkanlık tartışmasını eklerseniz özel sektör yatırım yapmayacak yani buna pek kalkışmaz. Bu da büyüme için olumsuz bir etki tabii. Şimdi şunun altını çizmek lazım: Her zaman kriz dönemlerinde veya bu tür süreçlerde devlet, hükûmetler yatırım yapar, kamu yatırımı yaparak büyümeyi tetiklemek ister ve işsizliği azaltmak ister, etki de eder ama özel sektör yatırımlarındaki artış kadar etki etmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Burada önemli olan öncelikle imalat sanayi özel sektör yatırımlarının artışıdır ki büyümeyi o tetikleyecektir, o sıçramayı o yaratacaktır. Bunun için ortam size göre var mı? Bana göre şu an için yok ve bunu düzeltmek için esas çarelere başvurmak lazım, ileride tekrar değineceğim. Tabii gazetecilerin tutuklanması, idam cezası gibi konuların gündeme gelmesi Avrupa Birliğiyle olan ilişkilerimizin askıya alınması açısından değerlendirilmeli bu bütçenin hazırlanmasında. Tabii turizm gelirlerimizdeki düşüşü de burada unutmuyoruz.
Diğer taraftan işsizlik oranındaki artış bütün sunumlarda Cumhurbaşkanın ifadelerinde de "İş gücüne katılım oranının artışından kaynaklanmıştır." deniyor. Evet iş gücüne katılım oranında artış var ama istihdamdaki yani yaratılan istihdamdaki azalış daha fazla, burada bir çökme var, bunun da altını önemle çizmek istiyorum. Tabii özellikle nerede dersek, istihdamdaki bu çöküş sanayi ve inşaattan kaynaklanıyor. İşte orada hizmette biraz düzeltme var. Hizmet sektöründeki artış biraz işi aslında kurtarmaya çalışıyor.
Az önce eğitime ayrılan payın arttığını söylemiştiniz. Evet, geçen yıl da böyle denmişti. Sayın Bakan, doğrudur ama biraz ayrıntısına baktığınızda personel harcamaları kısmında artış oluyor eğitime ayrılan bütçede yani altyapı yatırımlarındaki artış yetersiz, zaten bu seneki OECD raporunda da var Türkiye için ifadesinde. Geçen yıl da bununla övünülmüştü yani "Bütçede eğitime harcaman pay artıyor." diye. Hayır, doğaldır ki personel harcamaları kısmı artıyor, altyapı harcamaları kısmı artmıyor, yetersiz, bir de tam gün eğitime geçilmesi planlanan bir süreçte ve Ankara'nın göbeğinde bile bu kadar birleştirilmiş sınıflı okul varken -daha sorunları da sıralayabilirim- bunun üstünde durulması gerektiğini düşünüyorum. Eğitimin tahrip edilmiş olduğunu düşünüyorum ama bu konuyu çok ayrıntılı burada açmıyorum, Millî Eğitim Bakanlığının bütçesi geldiğinde ayrıntılı olarak zaten değinmek istiyorum.
Ve geliyorum dövize. Yine, Türk lirası 1 Ocak-1 Kasım 2016 tarihleri arasında gelişmekte olan ülkeler sepetine baktığınızda en çok değer kaybeden para oldu hatta tek değer kaybeden para oldu diyebilirim. Bir ayda diğer para birimleri karşısında yüzde 6,02 değer kaybetti dolar bazında. Tabii OHAL uygulamaları, sürecin doğru yönetilmemesi, hukuku yerle bir eden uygulamalar, başkanlık sistemi tartışmaları da devam ettikçe hani siz gerçekten merak ediyorum düzeltme bekliyor musunuz döviz kurunda? Tabii bu durumda döviz kuru artışının vatandaşa yansıması da söz konusu, bunu da gözden kaçırmamak lazım. Mesela enflasyon artışına filan girmiyorum, zaten enflasyonu arttıracak bu döviz kuru ama başka bir şey söylemek istiyorum çok basit bir şey. Mesela İstanbul'da köprülerden geçiş bile dolara bağlandı, daha sonra da işte avroya dendi. Yani vay vatandaşın hâline. Vatandaş TL bazında gelir almak için işe gidecek ama işe giderken kullandığı köprü geçişişinde dolar bazında bir bedel ödüyor. Ne kadar adil bunu bilemiyorum.
Evet, zamanım azaldı zannediyorum.
BAŞKAN - Evet, toparlamanızı rica ediyorum.
LALE KARABIYIK (Bursa) - Toparlıyorum.
Sayın Bakan, dönelim geçen yılın bütçesine. Dün de ifade etmiştim, ben geçen yıl burada ilk defa yer almıştım. Biz şeffaflık istiyoruz, biz bilgi almak istiyoruz. Dün burada saatlerce bütçe hakkından bahsettik, bu kavram üzerine tartışmalar oldu. Vatandaşımızın haklarını savunmak için buradayız. Ama verilerin açık olmasını istiyoruz. Sansürsüz bilgiler ve veriler istiyoruz. Ben geçen sene -dün de ifade ettim konuşmamda- sorduğum sorulara hiç yanıt alamadım Sayın Bakan; net hata noksan kaleminin ayrıntısı konusunda ne Kaddafi'nin verdiği ödül konusunda ne sarayın maliyeti konusunda, daha sorduğum üç beş soru daha vardı. Ben bunların cevabını alamamışken şimdi neyin bütçesini yapacağız Sayın Bakan ben hâlâ bu soruları bekliyorum ve vatandaş için bekliyorum.
Teşekkür ederim.