VURAL KAVUNCU (Kütahya) - Teşekkür ediyorum.

Kısa, Komisyon dışındakiler iki dakika.

Sayın Şener hoş geldiniz diyorum. Şimdi, terör örgütünün devlete ve yargıya sızma macerasını biraz kronolojik olarak dokümante ettiniz, bunların içinden, verdiğiniz tarihlerden önemlisi 2004 yılında devletin belki raporlama ve farkında olma anlamındaki bir belgeydi. 2007 yılında Hrant Dink'le birlikte operasyonel anlamdaki faaliyetlerine bir geçiş ve 17-25 Aralıkta da FETÖ operasyonu olarak deşifre olmalarıyla ilgili bir başka süreç. Şimdi, bu süreçten, 17-25 Aralıktan önce birtakım siyaset ilişkilerinden hatta "koalisyon" adı altında da bahsettiniz.

Birinci sorum: Bu terör örgütünün bu süre içerisindeki devlete ve yargıya sızma operasyonu sadece iktidarla ilişkileriyle sınırlı mıydı siyaset ilişkileri? Yoksa daha geniş bir marjda da cereyan etti mi size göre?

İkinci sorum: 17-25 Aralık olduktan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın çok açık beyanları, paralel devlet yapısını telaffuz etmesi ve 2014'teki Mart yerel seçimlerine gidişte de AK PARTİ'nin -ana argümanı- paralel devlet yapılanmasıyla mücadele temasıyla gitmesi hatta muhalefetin de tam tersi 17-25 Aralık temasıyla gitmesi, yani bu tarihte bir dönüm noktasıydı -eğer vardıysa bile- bu ilişkilerde. Eğer, iktidar partisi o dönemde, Adalet ve Kalkınma Partisi, bu anlamda kendisi hem niyet olarak hem eylemsel olarak ilişkisini kestiyse bu 15 Temmuza giden süre içerisinde terör örgütünün siyaset ilişkilerini terör örgütü nasıl şekillendirdi, nasıl bir strateji izledi bu dönemde? Ve şu anda -bu Komisyon aynı zamanda darbeleri önleme yani tedbir alma anlamında- size göre, 15 Temmuzdan sonra, bu başarısız girişimden sonra terör örgütü şu anda size göre ne düşünüyor, nasıl bir tehlike var, ne yapabilir yani nasıl bir planlama yapabilir?

Teşekkür ediyorum.