ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. İnşallah toplantımız verimli geçer.

Haydar Bey çoğu kez güzel, yapıcı eleştiriler yapıyor, teşekkür ediyoruz ama bugünkü tavrını kınıyorum. Niye kınıyorum? Burada atanmış bir memur arkadaşımız var. Bu soruların muhatabı Bakan Bey'dir, tamam mı?

MELİKE BASMACI (Denizli) - Hayretle izliyoruz. Elim mesele.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Bir şey diyeceğim, lütfen bir dinler misiniz.

BAŞKAN - Sayın Basmacı, lütfen dinleyelim.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Bir dakika...

Bu soruların muhatabı Bakan Beydir. Yok "Sizi istifaya davet ediyorum." Bunu ben size yakıştırmadım. Fikrimi söylüyorum. Siz kendinize yakıştırdıysanız sizin bileceğiniz iş. Bu soruların muhatabı Bakan Beydir. Böyle bir hizmet kurulmuşsa alınlarından öpüyorum, tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. Ama MHP'li, CHP'li arkadaşlar yoksa listeye onların da eklenmesini isteriz. Hep beraber karar veririz, olur biter. Bunu büyütecek ne var arkadaşlar, kötü bir şey mi? Zamanla yarışıyoruz. Bakın, siz kendiniz dediniz ki: "Ben Genel Müdüre, genel müdür muavinlerine ulaşıyorum." Ne âlâ işte. Daha ne diyorsunuz? Orada bir tane memura ulaşmaktansa genel müdür muavinine ulaşıp sorunu aktarmak daha iyi değil mi? Yani onların da işleri başından aşıyor arkadaşlar. Düşünün, Türkiye'de rüzgâr esiyor, işte deprem oluyor, toprak kayıyor, o kadar çok elektrik arızası, yani aşırı yüklenmelerden kışları bilhassa oluyor ki yani böyle bir şey kurmuşsalar tebrik ve takdir alırlar. Ha küçük bir aksaklık varsa onun da giderilmesi yönünde tavsiye ve talimatta bulunuruz, olur biter. Yani daha hiç iş başlamadan, görüşmeler yapılmadan...

MELİKE BASMACI (Denizli) - Kastınız ne, anlayamadım.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Sayın Akar, bakın, bunu samimiyetle söylüyorum: Katılıyorum ama bu şekildeki tavrınızı kınıyorum kardeşim.

Teşekkür ediyorum Başkanım.