KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET AKYÜREK (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle anıyorum başta.

Şimdi, ben arkadaşlarımı dinledim, enerjiyle ilgili hakikaten Türkiye'de en büyük sorun Güneydoğu'nun sorunudur. Mecliste bile her gün Urfa gündeme geliyordu. Çok toplantılar yapıldı Enerji Bakanlığında ama inanın, Güneydoğu milletvekillerinin dışında kimseyi görmüyorduk. Niye? Demek ki onların sıkıntıları azdı, bizde on saat, on beş saat elektrik kesiliyordu. Şimdi, ben bu konuda Sayın Genel Müdürüme söyleyeyim: Şu an sulama mevsimi değil, gündüz iki saat kesiliyor, akşam iki saat kesiliyor yani bunun sebebi ne? Kaçak varsa kaçağın üzerine gidilsin, "Yok." diyen yok, arkasında duran hiçbir vekil de yok. Yani burada çok büyük sıkıntılarımız var. Üçüncü nokta, otuz üç yıldır bu hatlar eskimiş, üç yıldır özel firma aldı ama hâlen bir yatırım yok. Konuştuğumuz zaman diyorlar ki: "Kaçak." Ya, kardeşim, kaçak varsa ben mi gideceğim kaçağı önleyeceğim? Sen niye aldın o zaman? Aldıysan bunu takip edeceksin.

Aydınlatmayla ilgili "Bizim sorunumuz." dediniz. Mustafa Bey iyi bilir, "Şanlıurfa'ya aydınlatma yapacağız." dedi, sağ olsun, gönderdiniz ama özelleştikten sonra bir adım atılmadı. Ben bir Viranşehir'i örnek vereyim, master planına alındı, bir çivi çakılmamış şu ana kadar. Yani özel firma, Dicle Elektrik hâlen bildiği gibi yapıyor. Trafolar dağıtılmış, 2 tane, ben kendi ilçemden her gün arıyorum "Ya, trafo gelmiş, bu trafoyu niye bağlamıyorsunuz?" Arıyorum, bağlayan yok. Şimdi, arkadaşlar biraz önce dediler ki: "Ya, işte, efendim, yalnız AK PARTİ milletvekilleri görüşüyor." Ben buna katılmıyorum. Biz gittik görüşme yaptık, dedik ki: "Efendim, enerjide çok büyük sıkıntılarımız var, ne olur bizimle muhatap olsun." "Tamam." dediler ve sağ olsunlar Genel Müdürlük kalktı bizim numaralarımızı aldı. Mesela örnek vereyim Dicle Elektrik arıza ekibini vatandaş arıyor, cevap veren de var, vermeyen çok ama biz burada dedik ki: "Kardeşim, filan köyün arızası var." Ben 25 sefer aramışımdır, belki 125 sefer de aramışımdır, ben aramışım, benim sekreterim aramış, danışmanım aramış, ilçe başkanım aramış; yani bu sıkıntı bence... Burada Genel Müdürlük iyi bir sistem kurdu, onarım dışında bunları takip ediyor. Eğer Bakanlık ve Genel Müdürlük bu sistemi getirmeseydi özel firmalar yükümüz daha ağır olurdu.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Mehmet ağabey, biz bu ülkede yaşamıyor muyuz?

MEHMET AKYÜREK (Şanlıurfa) - Yaşıyorsunuz, efendim, senin ilinde, ilçende on beş saat elektrik kesildiğini bir gün duydun mu? Ya, yapmayın bunu Allah rızası için ya. Konuştuğumuz zaman diyorlar ki: "Güneydoğu'da kaçak."

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Mehmet ağabey, tamam; biz, batıdakileri yazmasaydılar, gene anlardık; sen kabul, sana bir şey demiyoruz.

MEHMET AKYÜREK (Şanlıurfa) - Yani bu konuda benim bildiğime haksızlık etmeyelim. Genel Müdür yeni atanmış, o konuda sicili iyi olur, kötü olur; bu, Bakanlığın işi.

Biraz önce Sayın Vekilim, Adana Milletvekilimiz sağ olsun, ya, burada bizim Külliye'nin şeyini niye konuşalım ki? Allah rızası için, siz Genel Müdürlük yapmışsınız, onu yapmışlarsa AK PARTİ geçsin, CHP geçmesin, MHP... Bunu yapan yanlış yapmış ve ben inanmıyorum bundan kimsenin haberi var.

Beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum; sağ olun, var olun