ADNAN KESKİN (Denizli) - Sayın Başkanım, ben herhangi bir sataşmaya girmeyeceğim.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Hiçbir bakan hiçbir bakanlık bütçesini konuşurken müdahale etmedi.

BAŞKAN - Sayın Kaplan, Sayın Bakanlar sabırla dinledi ya, nasıl müdahale etti?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Konuşurken tavırları doğru bir tutum değil.

BAŞKAN - Olabilir, sizi tatmin etmek zorunda değil ki, lütfen.

Sayın Keskin...

ADNAN KESKİN (Denizli) - Sayın Bakanım, ben Hacıbayram'daki devşirmeyle ilgili değerlendirme yaparken yalnız bir gazeteye dayanarak değerlendirme yapmadım. Bakınız burada kaçırılan iki babanın resmi ve onlarla yapılan röportaj, bir başka gazete, keza burada yine bir başka gazetede değerlendirme, burada yine başka bir gazetede değerlendirme.

BAŞKAN - Ama Sayın Keskin, bunlara cevap verdi Sayın Bakan.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Hayır efendim, vermedi.

BAŞKAN - Verdi, nasıl vermedi, lütfen açın tutanakları, bakın.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Efendim dedi ki: "Bir tek gazeteyi okudunuz, bize getirdiniz."

BAŞKAN - Hayır canım, gazete demedi, New York Times'tan bahsetti.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Öyle dedi efendim, rica ederim. Yahu Sayın Başkan, niye rahatsız oluyorsunuz?

BAŞKAN - Hayır, tutanaklar var orada.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Hayır efendim, hatırlamıyorsunuz Başkanım ya. Buyurun, başka bir Amerikan gazetesindeki değerlendirme. Bir başka gazetedeki değerlendirme. Hürriyet gazetesinin bu konudaki 5 sayfalık araştırması. Nasıl kalkıyor da diyorsunuz "Amerika gazetesi kendi kendine yalanladı, siz bunu buraya getirdiniz." diye.