| Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Komisyon Başkanı Reşat Petek'in, byLock'la ilgili olarak ismi gündeme gelen David Keynes'le yaptığı telefon görüşmesine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 01 .11.2016 |
BAŞKAN - Ben bu arada Sayın Valimizi beklerken tutanaklara geçmesi ve Komisyonumuzu bilgilendirme bakımından bir şey ifade etmek istiyorum: Basında, biliyorsunuz, byLock'la ilgili patentin Amerika'da yaşayan David Keynes isimli bir şahsa ait olduğu ve şahsın ismi gündeme geldi. Değerli Komisyon üyeleri, bu şahıs, kendi çerçevesinden, Komisyon olarak bize de ulaşmak istemiş ve Sayın Hüseyin Kocabıyık üyemize ulaşmışlar. O da "Konuşacağınız herhangi bir şey varsa Komisyon Başkanımızın kendisi hem hukukçu hem de Başkan olduğundan ona iletseniz iyi olur." deyince benim telefonumu kendisine vermişler, o da Amerika Birleşik Devletlerinden telefonla bana ulaştı. Ben de ne görüşmek istediğini sordum. Tabii, kendi bakış açısıyla, isminin kullanıldığını, kendisinin esasında Siyasal mezunu olduğunu, bilişimci olmadığını ama bu programın -özet olarak söylüyorum- Apple Store'dan telefonlara indirilebilen bir program olduğunu söyledi. Ben de "Bu işin soruşturmasını biz yapmıyoruz, bir araştırma komisyonuyuz, Türkiye'deki adli makamlar, idari makamlar, soruşturma makamları bunun bu şekilde indirilemediği üzerinde duruyorlar. Bildiğiniz şeyler varsa o zaman Türk adli makamlarına gelip..."
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Komisyonumuza gelseydi Sayın Başkanım. Biz de konuşsaydık, davet etseydiniz.
BAŞKAN - Sözümü tamamlayayım.
"Mademki kendinizin sadece isim olarak olduğunu söylüyorsunuz, konuyu aydınlatacak şekilde adli makamlara bilgi verin." şeklinde beyanda bulundum. Ayrıca da, Aytun Bey'in dediği gibi, "Adli makamlar sizi dinledikten sonra, Komisyonumuzda da mademki
Fetullahçı terör örgütünü aydınlatmak istiyorsunuz ve bugün de bununla ilgili soruşturmalarda maddi delil olarak byLock yüklenip yüklenmemesi en önemli unsur olarak görülüyor, bu konuda Komisyonumuz karar verirse sizi de dinleyebiliriz. Ama öncelikle bu konu adli soruşturmanın konusu. Sizin gelip bu konuda adli makamlara bilgi vermeniz gerekir." şeklinde bir izahatta bulundum. Bunu özellikle söylüyorum ki hem tutanaklarımıza geçsin hem Komisyon üyesi arkadaşlarımızın bu konuda...
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkanım...
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Sayın Başkanım, onun numarasını teyit eder misiniz? Acaba şahıs hakikaten o şahıs mı yoksa başka birisi telefon etmiş olabilir mi diye bunu teyit etmekte...
BAŞKAN - Tabii ki şu anda bir sorumluluk taşıyoruz. Derhâl İstanbul Cumhuriyet Başsavcısını -İstanbul'a geçmiştim, orada bu telefon görüşmesi oldu- o konuda telefonla bilgilendirdim "Böyle bir telefon görüşmesi şu saatte gerçekleşti. Bu soruşturmaların başındaki adli yetkili kişi olarak sizin bilginiz olsun." dedim ve diğer bilgileri de kendisine verdim arkadaşlar. Bunu da Komisyonumuzun bilgisine sunmuş oluyorum.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkanım, bu konu ikinci Adil Öksüz vakasıdır. Niye? diyeceksiniz. Çünkü 20 Haziranda Türkiye'ye giriş yapmış, 7 Ağustosta Türkiye'den çıkmış, kendi adıyla çıkmış ve The Guardian gazetesi 3 Ağustosta bu haberi yapıyor, byLock'un kurucusu ve sahibi olduğu konusunda haber yapmış The Guardian gazetesi. Herhâlde devletin kaynakları bu açık kaynakları izliyordur Türkiye'de. ByLock bu kadar bilinmesine rağmen, The Guardian 3 Ağustosta yazmasına rağmen...
BAŞKAN - Sayın Tanrıkulu, şöyle ifade edeyim...
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - ...çıkmış olması çok önemli bir konu.
BAŞKAN - Bir dakika izin verirseniz yine usulümüzle birlikte yürütelim.
Tabii ki konunun bir araştırma komisyonu olarak bizim görevimiz alanına giren kısmı var, bir de işin esas iyi ayırmamız gereken adli boyutu var. Ben başlangıçta bu konuyu kayıtlara geçirmemin temel sebebini izah etmeye çalıştım çünkü bu tür bize ulaşıp telefonla yapılan bir görüşmenin kişisel bir görüşme olarak benim hafızamda kalması doğru olmazdı. O bakımdan, hem adli mercileri haberdar ettim hem de Komisyonumuza bilgi arz etmiş oldum. Yoksa şimdi diğer konulara da burada girip tartışmamız adli sürecin içine girmek olur. O bakımdan, bunu bilgi olarak arzla tamamlayalım arkadaşlar.
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Savcılıktan gelen tecrübenizle gayet doğru işlemler yapmışsınız. Yalnız, biraz önce sayın basına açıklamalarınızı dinledim. Orada İç Tüzük'ün zorlayıcı olmadığını, isteyenlerin buraya gelmeyebileceğini söylüyorsunuz, bu doğrudur. Ama burada zorlayıcı unsur milletin vicdanıdır. Yoksa, bütün çağırdığımız misafirlerin tamamı "Biz bu Komisyona gelmiyoruz." deme hakkına sahiplerdir. Tamamı bu hakkı kullanırlarsa o zaman bu Komisyonu biz lağvetmek zorunda kalırız.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Buraya gelen insanlar nasıl gelip görevlerini yapıyorsa Sayın Başkanım, başta Sayın Necdet Özel olmak üzere, bu devletin bu dönemine canlı tanıklık edenlerin buraya gelmeleri milletin vicdanına ve millete karşı bir borçlarıdır, onu vurgulamak istiyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum arkadaşlar.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, bu dediğim konu...
BAŞKAN - Arkadaşlar, toplantıya başlamak üzere Sayın Valimiz hazır.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Bu dediğim konu çok önemli.
BAŞKAN - Efendim, biz önemsiz demiyoruz ama gündemimizde şu anda İstanbul Valimizi davet ettik.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bir başkan olarak kameraların önünde istediğinizi söylüyorsunuz, muhalefet sakın söylemesin. Kameralar çıksın bir şekilde...
BAŞKAN - Aykut Bey...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Vallahi bu doğru bir yaklaşım değil.
BAŞKAN - Bakın, hiçbir özel şey söylemedim. Aytun Bey de ifade etti, biz özel bir konuşma yapmadık. Komisyona bilgi vermese miydim, değil mi?