| Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | İstanbul Valisi Vasip Şahin'in, Fetullahçı terör örgütüne ilişkin bilgi vermesi |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 01 .11.2016 |
EMİNE NUR GÜNAY (Eskişehir) - Sayın Valim, çok teşekkür ederim.
Ben de İstanbul'da yaşayan ve o geceyi İstanbul'da geçiren bir vatandaş olarak dehşetle yaşadığımızı düşünüyorum. Sizin destekleriniz için de tekrar teşekkür ediyorum.
Şimdi, benim aklıma takılan birkaç soru var, bunlardan bir tanesi "21.30 sularında ilk bilgi geldi." dediniz. Peki, Beylerbeyi ve köprüye kadar giden birlikler hiç görülmedi mi yani emniyet güçleri tarafından çünkü bunlar gizli gidecek şeyler değil, tanklar, işte askerî araçlar. Oraya kadar nasıl ulaştılar?
İkinci sorum da köprüde kontrolün iki, iki otuz civarında alındığını söylediniz. Peki, neden sabah saatlerine kadar beklendi veya hani bizim takip ettiğimiz kadarıyla sabahın ilk ışıklarıyla birlikte köprüye müdahale edildi. Bunun özel bir nedeni var mıydı?
Ravza Hanım'ın sorusuyla biraz ilgili yine. 15 Temmuz gecesinden sonra olası tehditler arasında darbe demeyelim ama belki de bunu zaten tarihî süreç içinde adı başka bir şey olacak bilemiyorum, böyle bir girişim olası tehditler arasında yer alıyor mu? Bu tehdide yönelik özel bir strateji geliştirdiniz mi?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın Valim, buyurun.
İSTANBUL VALİSİ VASİP ŞAHİN - Teşekkür ediyorum.
Şimdi, efendim ilk bilgi geldiğinde zaten -konuşmamın başında da arz etmeye çalıştım- birkaç kendini bilmez insanın böyle şahsi inisiyatifiyle olan bir asayiş olayı gibi ilk etapta algılanan şey çünkü başka bir bilgi yok. Yani bu durup dururken niye yol kesilsin, vatandaşın aracına kimlik sorulsun. Tabii, bu diğer ihtimali hiç yok saymak anlamına değil ama inandırıcılığı noktasında ilk bilginin, onu arz etmeye çalıştım ama...
EMİNE NUR GÜNAY (Eskişehir) - Yol kesenler üniformalı değil miydi o zaman acaba hani size gelen bilgide?
İSTANBUL VALİSİ VASİP ŞAHİN - Yani bu dediğimiz 2-3 kişilik bir şey, 2-3 asker, bu tabii ferdî bir bilgi, yani "Yolu kesti, bana kimlik sordular." şeklinde emniyete intikal eden bilginin değerlendirilmesi, Emniyet Müdürü tarafından bana intikal ettirilmesi şeklinde. Yani dolayısıyla bu 21.30 bizim bu anlamda konudan ilk haberdar olduğumuz ama henüz değerlendirme noktasında değerlendirmemizi tamamlamadığımız bir aşama. Dolayısıyla burada belki farklı bir yorum veya anlaşılma olsun istemem doğrusu.
İkincisi: Köprüye gelenler normal iki ya da üç askerî araçla, bir römorkla gelen insanlar, bu normal her zaman İstanbul'da olağan, askerlerin bazen servis, bazen nöbet yerine giriş, bazen başka bir vazife anlamında girişleri geliyorlar ve köprüde iniyorlar yani yürüyüş koluyla köprüye çıkmış değiller. Dolayısıyla orada çok ilk etapta hemen "Ya, bunlar böyle bir şey yapıyor." algısını oluşturabilecek kadar bir durum yok ortada. Yine bu bir tehdit unsuru olarak bundan sonra risk unsuru olarak değerlendirilebilir mi? Yani tabii bundan sonra tekrar değerlendireceğiz bunu hem il bazında, İstanbul bazında hem de belki Bakanlığımız, Hükûmetimiz, Türkiye bazında belki bunu tekrar değerlendirip buna göre yeni bir karar alınacaktır.
Teşekkür ediyorum.