KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE NUR GÜNAY (Eskişehir) - Sayın Müdürüm, hoş geldiniz. Çok değerli bilgiler verdiniz.

Gerçekten o geceyi, darbe girişimini ben İstanbul ve Ankara'nın yaşadığını düşünüyorum, önce Ankara, sonra İstanbul dehşetini ve orada da oluşturulan kriz yönetiminin çok önemli kırılma noktalarından biri olduğunu düşünüyorum. Ankara'da Sayın Başbakanımız, sizin de İstanbul'da Sayın Valimiz ve 1. Ordu Komutanımızla oluşturduğunuz kriz yönetimi ve ikinci kırılma noktasının da sizin ve bir darbeci subay arasındaki telsiz konuşmasının olduğunu düşünüyorum. Gerçekten o da geceye damgasını vuran ve yönlendiren aşamalardan bir tanesi oldu. Tabii, hiç kuşkusuz Sayın Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın milletimize olan hitabı ve sokağa davetinin apayrı bir yeri var. Bu yüzden çok teşekkür ediyorum.

Bir şey sormak istiyorum, biraz önce de söylediniz. Emniyet Müdürlüğünden yani Vatan'dan çıktığınız konuşmalara yansımış veya yazışmalara. Sizin yanınızdaki korumalardan biri şehit oldu, biri yaralandı, diğer, Özel Kaleminiz de yaralandı. "Üçgen şeklinde duruyorlardı." dediniz. Bir de köprüde de olduğunuz için soruyorum. Köprüde sniper'ların olduğu söyleniyor yani hedef belli, aslında siz de takip edilmişsiniz. Acaba o akşam özellikle bir izleme, takip oldu mu? Hedef olarak sizin olmanız çok doğaldır onlar açısından ve köprüde bu tür sniper'lı hedef olan nokta atışı birtakım girişimler oldu mu? Birinci sorum bu.

İkinci sorum da: Üniversitede yaptığınız bir konuşmada "15 Temmuzu doğru tahlil etmemiz lazım." demişsiniz ki bu oluşumun ne yazık ki mağdurlarındansınız, FETÖ oluşumunun. Polis Kolejine 1983 yılında girdiğinizden beri onlarla bir mücadele yapmışsınız. Sizin neyi kastettiğinizi daha net anlamak istiyorum. "Doğru tahlil etmemiz." derken neyi kastediyorsunuz? Çünkü tahlili doğru yaparsak, eğer sorunun kaynağını çok doğru yapabilirsek bir daha bu tür oluşumların ve sorunların yaşanmasını engelleriz.

Teşekkür ederim.

İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRÜ MUSTAFA ÇALIŞKAN - Sayın Vekilim, oradaki benim söylemek istediğim şeyi 15 Temmuz darbesini sadece askere indirgerseniz o işi ıskalamış olursunuz. Asker bu işin bir boyutu. Biraz önce söyledim, devasa bir örgütten bahsediyoruz yani maliyesiyle, eğitimiyle, uluslararası ilişkileriyle şu an dünyanın birçok yerinde düşman diaspora oluşturmaya çalışan bir yetkinlikte çalışan, birçok ülkenin desteklediği bir yapıdan bahsediyoruz. Bunu sadece asker, darbe kısmıyla değerlendirirsek ıskalamış oluruz. O manada iyi tahlil etmek lazım ve çok çabuk da bu işin bitmeyeceğini kabullenmek lazım. Tabii, bunu yaparken de DNA'mızı bozmadan, birtakım şeyleri bozmadan yürütmek çok kolay olmasa da ona dikkat etmek lazım.

İkincisi, sniper konusu şehir efsanesi, sniper yoktu orada. O köprünün bir bacağının üzerindeki sallanan şey sniper değildi. Gazeteler onu sniper şeklinde verdi, o devam etti. Sniper yoktu.

Benim çıkışımla ilgili birçok kişiden haber almış olabilirler, onda şey yok. Ben köprüye saat on gibi gittim, sabah sekize kadar oradaydım. Oradan sevk ve idare ettim. Oradan ayrılmadan sevk ve idareyi yapmaya çalıştım.

Onun dışında sorunuz var mıydı bilmiyorum ama sniper işi efsane.