SERKAN BAYRAM (Erzincan) - Başkanım, hayırlı toplantılar.

Benim önerim şöyle: Bizim buradaki, yaklaşık bir dahaki ayki tecrübemiz, burada dokuz on saat civarında sürüyor, bir konuşmacı üç saat alıyor. Burada ne kadar müdahil olunursa olunsun herkes soru soruyor. Neticede hani sürtüşme de çıkıyor. Bu böyle devam edecek yani. Bu soru sormaların önünü alamayız, beş dakika, on dakikayı da buluyor filan. Yani, bu 3 dinleyeceğimiz kişiyi biz 2'ye indirirsek... Yani, normalde de salı günleri üçte başlasın, çarşamba, perşembe de Meclisle beraber ikide başlayıp... Daha özlü ve verimli olacağını düşünüyorum. O da altı yedi saati bulur yine 2 konuşmacı. Rahat rahat sorular da sorulur, güzel istişare de yapılır.

Ve önemli kişileri, sonuca etkisi, tesiri olacak kişileri dinlememizin faydası olacağını düşünüyorum. Eğer ki biz global manada bu olayla ilgili herkesi dinlemeye kalkarsak bize üç ay değil, üç yıl da yetmez. Yani burada nokta, sonuca endeksli kişiler önemdir diye...

Bir de, biz neticede milletvekiliyiz. Yani ben burada, artık girip çıkmaktan kulise yoruldum. Odaya giren buraya iniyor. Yani bizim seçmenlerimiz geliyor, birtakım sorunları olan insanlar geliyor. Biraz da yani o faaliyetlerimize de zaman ayrılması lazım. Yani, öğleden önce en azından onlarla irtibatımız sürsün istiyorum.

Bunu talep ettim.

Teşekkür ederim.

Takdir Komisyonumuzun.

BAŞKAN - Yani özetle, siz diyorsunuz ki zaten salı günü 15.00, diğerleri 11.00'de başlıyor, 11.00 yerine 14.00'te başlasın.

SERKAN BAYRAM (Erzincan) - Tam 14.00'te başlasın. Altı yedi saat sürüyor, rahat rahat arkadaşlarımız sorularını sorarlar, kısıtlama olmaz. Gelecek kişilerden de önem ve özellik arz eden kişileri çağırırsak verim alırız. Geliyor, arkadaşlardan bazıları, bizim bildiğimiz kırk yıllık serüveni anlatıyorlar. Bunun bir katkısı yok yani. İşi küçümseme babında demiyorum da biraz işin hikâye kısımlarında dolaşıyoruz bazen de. Yani biraz sonuç hasıl olsa iyi olur.

Teşekkür ederim.